İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü ile Antakya Uluslararası Film Festivali iş birliğiyle düzenlenen Türk Film Endüstrisi Sempozyumu, sinema sektörünün pandemi sonrası yaşadığı zorlukları ve geleceğe dair fırsatları ele aldı.
Üniversitenin Sütlüce Yerleşkesi'nde iki gün süren sempozyumda, Türkiye sinema sektörünün önde gelen yönetmen, yapımcı ve oyuncuları bir araya geldi. Katılımcılar, beyaz perdede yaşanan seyirci kaybını, film üretimindeki düşüşü ve dijital platformların sektöre etkisini değerlendirdi.
“Sektör hem sorunları hem de fırsatlarıyla ele alındı”
İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıdvan Şentürk, sempozyumun sinema sektörünün yaşadığı sıkıntıların yanı sıra barındırdığı fırsatların da konuşulması için önemli bir platform sunduğunu belirtti.
Antakya Uluslararası Film Festivali Başkanı Mehmet Oflazoğlu ise bu tür akademik iş birliklerinin sinema endüstrisinin geleceği açısından yol gösterici olacağını ifade etti.
“2018’deki izleyici hâlâ sinemaya dönmedi”
Ay Yapım’ın Kurucusu ve CEO’su Kerem Çatay, beyaz perdeye olan ilgide ciddi bir düşüş yaşandığını vurguladı. Son beş yılda sinema salonlarının seyirci kaybettiğini ve film üretiminin ciddi şekilde azaldığını dile getiren Çatay, 2025'te vizyona giren yapımların da beklenen ilgiyi görmediğini söyledi.
Çatay, “Bu yılın en çok izlenen 10 filmine baktığımızda, ağırlıklı olarak çocuk ve komedi filmleri dikkat çekiyor. Dram türü ise eskiye kıyasla perdede daha az yer buluyor. 2018’de 25 milyon izleyiciye ulaşan sinema sektörü, pandemi sonrası ancak 14-15 milyon aralığında kalabildi. Seyirci hâlâ sinema salonlarına dönmedi” dedi.
“Netflix, Türkiye’de sektörü daralttı”
Yönetmen Aydın Orak ise dijital platformların sinema ve dizi endüstrisine etkisini değerlendirdi. Netflix örneği üzerinden konuşan Orak, platformun Türkiye’de ilk dönemlerinde sürekli aynı oyuncu kadrosuyla çalıştığını, bunun da sektörel daralmaya neden olduğunu savundu.
Orak, “Netflix İngiltere’de yayına başladığında bu tür uygulamalara izin verilmedi. Hatta bazı yapımlarda göçmen oyuncu oynatma zorunluluğu getirildi. Türkiye'de de yasal altyapıların bu doğrultuda düzenlenmesi şart” değerlendirmesini yaptı.
“Yapımcılık yalnızca finansal bir süreç değil”
Sempozyum kapsamında düzenlenen “Sektörel Söyleşiler” oturumunda ise Yapımcı Halil Kardaş, film yapımının sadece maddi kaynak sağlama değil, aynı zamanda sanatsal kararlarla şekillenen kompleks bir süreç olduğunu vurguladı.
Yapımcı Nuray Kayacan Sünbül de yapımcılığın proje geliştirme, doğru ekip kurma ve stratejik planlama gerektiren çok yönlü bir meslek olduğunu belirtti. Sünbül, güçlü bir vizyonun başarılı yapımların arkasındaki en önemli unsur olduğunu söyledi.