Yazılı bir açıklama yayımlayan Çiftçi, İmamoğlu hakkında herhangi bir iddianame ya da kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmamasına rağmen “suç örgütü lideri” ifadesi kullanıldığını belirterek, bunun masumiyet karinesine aykırı olduğunu savundu.
Açıklamada, bazı tutuklu isimlere “ifadesi baskıyla alındı” şeklinde açıklamalar yaptırılmak istendiği iddialarına da değinilerek, yürütülen soruşturmaların asıl hedefinin avukatları savunma faaliyetleri nedeniyle itibarsızlaştırmak ve baskı altına almak olduğu öne sürüldü.
“Avukatlar sadece görevlerini yapıyor” diyen Çiftçi, daha önce bazı avukatların müvekkilleriyle görüşmeleri nedeniyle gözaltına alındığını, şimdi ise benzer şekilde soruşturmaya tabi tutulduklarını hatırlattı.
Savunma hakkının, yargının temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayan CHP’li Çiftçi, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonların yalnızca yöneticileri değil, avukatları da kapsayacak şekilde genişletildiğini ve bu yolla hem siyasi muhalefetin hem de hukuki süreçlerin hedef alındığını” ileri sürdü.
“Avukatlar yalnızca mesleklerini yapıyor, savunma hakkı hedef alınamaz”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturmalarla ilgili yaptığı açıklamada, avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle hedef alındığını öne sürdü.
Çiftçi, kamuoyuna yansıyan olayda tutuklu bir kişiye “ifadesi baskıyla alındı” şeklinde açıklama yaptırılmak istendiği iddialarının bulunduğunu ancak soruşturmanın esas amacının, savunma faaliyetinde bulunan avukatları itibarsızlaştırmak ve baskı altına almak olduğunu savundu.
Geçmişte müvekkilleriyle yaptıkları görüşmeler gerekçesiyle gözaltına alınan avukatların, bugün de benzer gerekçelerle soruşturma konusu yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Çiftçi, “Bu kişiler yalnızca görevlerini yerine getiriyor; müvekkillerini temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
CHP'li Çiftçi açıklamasının devamında "İddia edilen olayda, tutuklu bir şahsa “ifadesi baskıyla alındı” açıklaması yaptırılmak istendiği öne sürülmüş olsa da soruşturmanın asıl amacı açıktır: Avukatları, savunma faaliyetleri nedeniyle itibarsızlaştırmak ve sindirmektir. Daha önce müvekkilleriyle görüştüler diye gözaltına alınan ve bugün de soruşturma başlatılan avukatlar, yalnızca mesleklerini yapıyor; müvekkillerini temsil ediyor. Savunma makamı, yargının asli unsurlarından biridir. Ancak gelinen noktada görüyoruz ki, iktidar artık savunmayı da hedef tahtasına koymuş durumda. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik süregelen operasyonlar, yalnızca yöneticileri değil, onların avukatlarını da kapsayacak şekilde genişletilmekte; böylece hem siyasi rakipler hem de hukuki direniş mekanizmaları susturulmak istenmektedir. Bizler bu kirli senaryoyu tanıyoruz. Yargı sopasıyla gerçekleştirilen bu operasyonların, 31 Mart seçimlerinde halkın ortaya koyduğu iradeyi bastırmak için yapıldığını çok iyi biliyoruz. Bir kez daha altını çiziyoruz: Avukatlara gözdağı vererek savunma hakkını susturamazsınız! Müvekkillerin haklarını savunan avukatları kriminalize ederek hukuku teslim alamazsınız! " dedi.