Çağdaş ekonomik düzenlerde kağıt paralar kullanılmaktadır ve bu kağıt paraların herhangi bir şekilde kendi başına bir değeri ve yahut da gümüş ya da altın cinsinden bir karşılığı yoktur…
Çağdaş ekonomik düzenlerde kağıt paralar kullanılmaktadır ve bu kağıt paraların herhangi bir şekilde kendi başına bir değeri ve yahut da gümüş ya da altın cinsinden bir karşılığı yoktur…
Günümüzde kağıt paraların değeri tamamen itibaridir ve bu değeri onları dolaşıma sokan yani basma yetkisine sahip olan otoritenin itibarı ile bağlantılıdır.
Bir ekonomide paranın değerinin radikal şekilde değilmesi düşmesi ya da yükselmesi tüm ekonomik faaliyetleri son derecede olumsuz bir yönde etkileyecektir. Bu yüzden bu değerin korunması, paranın değerinde istikrarın sağlanması gerekir. Çoğu ülkede bu görevi merkez bankaları üstlenmektedir.
Bu çerçevede para politikaları; merkez bankalarının bazı politika araçları ile piyasadaki para miktarını etkileyerek piyasaya sürdüğü paranın istikrarını sağlamak amacıyla uyguladığı politikalar bütünüdür.
Günümüzde pek çok ülke tarafından, merkez bankalarına verilen asli görev fiyat istikrarını sağlamak olarak belirlenmiştir. Bunun açık anlamı enflasyon ve deflasyonun önlenmesidir.
Merkez bankaları, bu amaca ulaşmak için ellerinde bulunan para politikası araçlarını bağımsız olarak kullanırlar.
Merkez bankalarının bağımsızlığından bahsedilse de unutmayalım ki merkez bankaları para politikasının amacını belirlemekte bağımsızlığa sahip değillerdir, bu amaç siyasi otorite tarafından onlara görev olarak verilmiştir. Merkez Bankaları sadece belirlenen amaca ulaşma konusunda uygulayacakları para politikası araçlarını seçmekte ve uygulama dozunu ayarlamakta özgürdürler. Merkez bankalarının bağımsızlığı ifadesinden anlaşılması gereken sadece budur.
Merkez bankaları tarafından uygulanan iki temel para politikası vardır bunlar:
- Sıkı para politikaları
- Gevşek para politikaları
olarak adlandırılmaktadır.
Eğer bir ülke ekonomisinde enflasyonist eğilimler ağır basıyor, enflasyonun yükselmesi önlenemiyor veyahut da enflasyon hedeflenen düzeye indirilemiyorsa merkez bankası sıkı para politikası uygulamasını tercih etmelidir.
Merkez bankaları tarafından sıkı para politikası uygulanarak enflasyona yol açan talebin dizginlenmesi, azaltılması hedeflenir.
Günümüzde merkez bankacılığını yönlendiren Monetarist görüşe göre enflasyon her yerde ve her zaman parasal bir olgudur ve bu yüzden de enflasyon sorunun çözümü para arzının azaltılması ya da sınırlandırılmasından geçer. Enflasyonun yüksek seyrettiği ya da enflasyon hedefinin tutturulamadığı bir ülkede merkez bankası elindeki politika araçlarını kullanarak dolaşımdaki para miktarını azaltma yoluna girer, bu şekilde enflasyonu kontrol altına almaya çalışır.
Yukarıdaki durumun tam tersi bir olay yaşanıyorsa ve bir ekonomide enflasyonist değil de deflasyonist eğilimler ağır basmakta ise, fiyatların sürekli düşerek ekonomiyi olumsuz yönde etkilemesi önlenemiyor ve bu da büyümenin düşmesine yol açıyorsa merkez bankası gevşek para politikası uygulamasını tercih etmelidir. Gevşek para politikası, ekonomide küçülmeye yol açan temel neden olarak görülen toplam talep düşüşünün tekrar artışa döndürülmesini hedefler. Bunu sağlamanın yolu dolaşımdaki para arzının artırılmasıdır. Merkez bankası bu durumda elindeki para politikası araçlarını para arzını artıracak biçimde kullanır.
Eğer bir ülkede sıkı para politikaları uygulanıyorsa faizleri ve zorunlu karşılıkları yükseltmek, para basmamak, döviz satışı ile kurları düşürmek hatta kredi ve faiz tavanı uygulamak gerekir.
Peki Türkiye’de durum ne? Enflasyon yüksek, bunu biliyoruz peki sıkı para politikaları uygulanıyor mu?
Türkiye’de enflasyon yüksek, çok yüksek, dünyada görülen en yüksek üç beş enflasyon seviyesinden biri Türkiye’de. Merkez Bankası da uzunca bir süreden beri ‘enflasyon hedeflemesi’ çerçevesinde bir enflasyonu hedefi açıklıyor, lakin bu hedefin yakınından bile geçemiyor.
Faiz konusunda ise hem bir takıntı var hem de ortaya atılan ekonomi bilimi ile çelişik faiz sebep enflasyon sonuçtur gibi bir teori savunuluyor. Bu yüzden faizler olması gereken noktaya bir türlü gelemiyor.
Diğer yandan enflasyonun yanlış ölçülmesi sonucunda doğru faiz haddinin belirlenememesi de çoğu zaman negatif faiz olgusunu ortaya çıkarıyor.
Ayrıca Türkiye’de Merkez Bankası banknot matbaasının fayrap çalıştığını da bilmeyen yok.
Bu durumda uygulanan para politikasına sıkı denilemez, olsa olsa kuru sıkı para politikası denir değil mi?