Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve TCMB eski baş ekonomisti Hakan Kara “ son dört haftada kuru dizginlemek için nette yaklaşık 20 milyar $ döviz satılmış görünüyor.” Diyerek aşağıdaki grafiği sosyal medya hesabından paylaşmış.

Bu yöntemin daha önce de uygulandığı ve fayda sağlamadığı biliniyor, grafiğe bir göz attığımız da yapılanların kuru dizginlemeye yetmeyeceği ve hatta kurun gemi azıya alıp, kopup gidebileceği korkusu insanı sarıyor.

Ekonomist Ozan Gündoğdu ise Hakan Kara’nın bu grafiğini paylaşarak yaptığı X paylaşımında 

“Uzun vadeli ekonomik hedefleri değil de kısa vadeli politik endişeleri önceleyen bir TCMB'nin yılsonu enflasyon tahminine güvenilmez. Zira TCMB'nin önceliği fiyat istikrarı değil, politik endişeleri dindirmektir. Böyle bir ortamda beklentiler bozulur, mevcut faiz oranının yeterli olmadığı düşünülür. Döviz kuru beklentileri değişir, döviz talebi artar. Bu davranış karşısında TCMB politik endişelerle rezervlerini eritmeye başlar, bunu gören piyasada döviz talebi daha da artar. Bu rejimde TCMB, cumhurbaşkanının politik endişelerine göre organize olduğu için, "Türk Tipi Başkanlık Sistemi" veya "Erdoğan Düzeni'nde" ekonomik sorunları çözebilmek imkânsız hale gelir. Olağan olan krizdir. Krizin olmaması olağandışıdır. Sonuç; krizin kendisi ekonomik değil, politik düzen krizidir. Faizlere ne yaparsanız yapın, kriz çözülemez. Politik düzen krizi, ancak düzeni değiştirerek çözülebilir.” Demiş.

Açıkça söylemek gerekir ki bende benzer düşüncelerdeyim, ekonomiyi yönetmek yerine algıyı yönetmeye öncelik veren kalkınmayı gerçekleştirmek yerine seçilmeyi garantilemeye çalışan bir iktidarın Türkiye’nin ekonomik sorunlarını çözmesi ve kalkınmayı sağlaması hiçbir şekilde mümkün değildir.

Bu tek adam düzeni değişmeden, denge ve denetleme mekanizmaları kurulup güçler ayrılığı tesis edilmeden, tarafsız ve bağımsız bir yargı inşa edilmeden hiç kimse Türkiye’nin ekonomik sorunlarını çözemez.