Erdoğan Kırşehir’deki Ahi Evran İzinde Esnaf Buluşması töreninde “Enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığı konusundaki sıkıntıyı biliyoruz. Raflardaki fahiş fiyatların önüne geçeceğiz” dedi.

Erdoğan Kırşehir’deki Ahi Evran İzinde Esnaf Buluşması töreninde “Enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığı konusundaki sıkıntıyı biliyoruz. Raflardaki fahiş fiyatların önüne geçeceğiz” dedi.

Erdoğan önceki hafta da benzer mesajları vermiş, bu mesajları takiben Ticaret Bakanlığı hallerde eş zamanlı denetimlere, etiket ve fiyat kontrollerine başlamıştı.

Bu mesajların hemen sonrasında ise Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 81 ilde eşzamanlı olarak Cuma günü okunan hutbede, “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir mümin, işinde ve ticaretinde harama ve gayr-ı meşru kazanç yollarına başvurmaz. Ölçü ve tartıda adaletsizlik yapmaz. Malını satmak için yemin etmez. Karaborsacılık yapmaz, fırsatçı davranmaz. Fâhiş fiyatlarla insanları mağdur etmez. Alışverişte fiyatları kızıştırmaz, başkasının pazarlığını bozmaz. Hâsılı, dünya hırsına kapılıp da harama bulaşmaz” mesajı verildi.

Dikkat ederseniz iktidar cenahı fiyat artışları gündeme geldiği zaman hep fahiş zam yapan esnaflar olduğunu iddia ediyor, onlara çemkiriyor ve onları hedefe koyuyor.

Ülkede fahiş zamlarda ve etiketlerde başı elektrik, doğal gaz, benzin, mazot çekiyor, birçok fiyat etiketi de temel girdi olan bu kalemlerden etkilenerek zamlanıyor, ama onlara çemkiren onları hedefe koyan yok.

Diyanet eğer enflasyondan şikâyet edecekse hedef tahtasına iktidarı oturtmalı, zam yapıyor diye esnafa çemkireceği, akıl vereceği yerde iktidara akıl vermeli bu temel girdilerde fahiş zam yapmayın, halkı enflasyona ezdirmeyin demelidir.

Diyanet fahiş fiyat artışlarından şikâyetçiyse ve birilerine kızıp, birilerine akıl verecekse hutbeyi camilerde halka esnafa çiftçiye değil sarayda muktedirlerin kulağına okumalıdır.

O kadar ekonomi biliyorlarsa midye, karides, kalamar ya da ahtapotla uğraşmayı bırakıp, zırt pırt merkez bankası başkanı değiştirene çemkirmeleri, bağımsız olması gereken merkez bankası başkanına partili bir isim atanmasını eleştirmeleri gerekmez mi?

Sevgili okurlarım bu enflasyon sorunu biraz karmaşık bir yapıdadır, sorunun gerçek nedenini anlamak oldukça zordur. Öncelikler alım satıma konu olan mal ya da hizmetlerin değeri mi değişiyor yoksa bunların alım satımına aracılık eden değişim aracı paranın değeri mi değişiyor bunu iyi ve net bir şekilde anlamak lazım. Bu anlaşılmadan fahiş fiyat diye esnafı tüccarı suçlamak son derecede yanlıştır.

Diğer taraftan da mücadele için önce enflasyonu doğru ölçmek ve gerçekte olduğu seviyeyi kabul etmek gerekir.

Bakınız bu ülkede elektrik, gaz ve akaryakıt gibi kalemlerde alım satım fiyatına devletin etkisi büyük, lakin gıda ve tekstil gibi sektörlerde yüzbinlerce üretici, yüzbinlerce satış noktası aracılığı ile milyonlarca tüketici ile buluşuyor. Bu noktada fiyatları manipüle etmek ve yahut da fahiş fiyat uygulamak nasıl mümkün olabilir?

Serbest Pazar ekonomisinde bir mal ya da hizmetin değeri arz talep kanunu uyarınca belirlenir. Ülke genelinde tüm mal ve hizmet guruplarında arz ya da talep yönlü hileyle yönlendirme yapabilecek hangi güç var?

Bir ülkede enflasyon varsa bütün mal ve hizmet guruplarında fiyatlar eşzamanlı olarak artıyorsa burada genellikle sorun mal ve hizmetlerin değerinde değil alış verişte kullanılan para birimindedir.

Para birimlerinin değeri ile ilgili sorunlar ise tamamı ile iktidarların ve ekonomi yönetiminin sorumluluk alanındadır.

Bir ülke parasının değerinin dolaşımdaki para miktarı ve o parayı basan otoritenin itibarı ile ilgili olduğunu, dolaşımdaki para miktarı arttığı ve otoritenin itibarının azaldığı durumlarda paranın değer kaybettiğini ve satın alma gücünün düştüğünü defalarca anlattık.

Buradan Diyanet İşleri Başkanına da bir defa daha seslenmiş olayım; ülkedeki fiyat pahalılığından şikâyetçi olmaları, bu soruna çözüm aramaları son derecede olumludur.

Lakin demedi demeyin; sorumluyu da çözümü de yanlış yerde arıyorlar, bu konuda bir hutbe okuyacaklarsa gitsinler enflasyonist politikaları tercih ederek uygulayan muktedirlerin makamlarında, onların kulağına okusunlar, belki halkın derdi o zaman onlarca da fark edilir de bir çözüm aranmaya başlanır.