İnsan bazen nerede kiminle karşılaşacağını kestiremez. Yıllar önce Hüseyin Poyraz’ın sahneye koyduğu, Neyzen Deli mi? Veli...
İnsan bazen nerede kiminle karşılaşacağını kestiremez. Yıllar önce Hüseyin Poyraz’ın sahneye koyduğu, Neyzen Deli mi? Veli mi? isimli oyununu izlemeye gitmiştim. Sahne öncesi biraz muhabbetten sonra oyunu izledim ve çıktım. Sosyal medya üzerinden tanışıklığımız devam ederken ortak arkadaşlarımız çıktı. Tabii ki 12 Eylül sonrası “kaçak” zamanlarımda kaldığım Sivas/Çetinkaya/Dışlık köyü, Poyraz’ın da köyü çıkınca, dostluğumuz sanatla birlikte daha da pekişti.
“İÇİMDEKİ POYRAZ” Kitabının ismi ile aynı zamanda, soyadına ve şiirlerinin duygularına da atıfta bulunan Poyraz’ın kitabında; aforizmalar ve bestelenen şiirleri de yer almakta. Yayınevinin koyduğu biyografisinde ve kendi Sunusundaki detaylı açıklamasında bana pek yazacak bir şey bırakmamış gibi. Köşemdeki yerin durumunu da hesaba katarsak, sözümü burada bitirmek durumundayım.
Hüseyin Poyraz, 1956 yılında Ankara’da doğdu. 1979’da İngiltere’ye yerleşti. Dil eğitiminin ardından tiyatro ve medya eğitimi gördü. Kenar tiyatroların yanı sıra Londra’nın Covent Garden Meydanı’nda Sokak Tiyatrosu’nda rol aldı.
1985 senesinde “British Actors Equity” (İngiltere Profesyonel Oyuncular Birliği) üyesi oldu. İngiltere’nin önde gelen televizyon kanallarından BBC, ITV ve CHANNEL 4’un dizi ve televizyon filmlerinde rol aldı, seslendirmeler yaptı.
Dünyada her oyuncunun düşlerini süsleyen “Royal National Theatre”da (İngiliz Kraliyet Tiyatrosu), Christoper Hampton ’un yazdığı, Sir Richard Eyre’in yönettiği, “White Chamelion” adlı oyunda, Tom Wilkinson, Saed Jaffery ve Nadim Sawalha ile rol aldı (1991-1992). “Çirkin Kral” adlı tek kişilik oyunu Londra’da Hackney Empire’da açıldı ve daha sonra Almanya’da 7 eyalette; İstanbul, Ankara, Gaziantep, Hatay ve Tarsus’ta sahnelendi.
Poyraz, başarılarını ilerleyen yıllarda da sürdürdü; Hollywood’un tanınmış yönetmenlerinden Steven Seilberg ile “Indiana Johns”, John Mcanzie ile “Infiltrator” filmlerinde çalıştı. 2001-2002 yılında, Türkiye’de bir dönemin popüler dizilerinden “Küçük Besleme”de Besleme’nin babası Kadir’i, “Kurtlar Vadisi” adlı dizide İran Başkonsolosu’nu, “Köprü” adlı dizide Cemil karakterini canlandırdı ve çeşitli dizilerde rol aldı.
Yazdığı şiirlerle de ön plana çıkan sanatçının yüreği, bugüne kadar 100’ün üzerinde şiir üretti. “Akçay Şiir Festivali”nde iki kez ikincilik ödülüne layık görüldü. Şiirlerinde kafiye ve hece ölçüsüne önem veren Poyraz’ın 36 adet şiiri, muhtelif sanatçılar (Hayko Cepkin, Erol Parlak, Sabahat Akkiraz vb.) tarafından bestelendi, seslendirildi.
Hüseyin Poyraz, Türkiye’de MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) ve ÇASOD (Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği) üyesidir.
Şair, son dönemlerde (2017-2022) “Neyzen Deli Mi, Veli Mi” adlı tek kişilik oyununu Türkiye’nin çeşitli yerlerinde tiyatro severlere sunmaktadır.
SUNU
Gönülden süzdüm sözü/İşledim ince ince/Şiire dönüştürdüm/Dilimden geldiğince…
Şiir sever dostlar,
Şiirle tanışıklığım kendimi bildim bileli desem yalan olmaz…
Kanımca 7-8 yaşlarındaydım ilk şiirimi karaladığımda… İlerleyen yıllarda şiirlerimi ustalarla kıyaslamaya başladım ve yazdıklarımı yok saydım…
Kıyaslamalar yıllar yılı sürdü benliğimde… Bu arada ustalardan feyz almaya da devam ettim durdum… Dinlediğim şarkılarda, türkülerde kulağımın teki melodiyle yorumcuya takıldıysa ötekisi hep sözlere yoğunlaşmıştır. Sözlerdeki derinlik ve içerik benim için çok önemliydi. Şiir, benim için güneş, su, toprak kadar kutsal ve hatta yaşamın ta kendisidir.
Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Nazım Hikmet, Aşık Mahzuni Şerif, Halil Soyuer ve Cemâl Sâfi şiirlerinden etkilendiğim ozanlardan bazılarıdır.
Rahmetli Cemâl Sâfi ağabeyimin cesaret vermesi, büyük üstad Halil Soyuer’in “Kitapsız Şair Hüseyin” esprisi şiirlerimin kitaplaşmasının sebebi oldu. Sonuçta “Kitapsız” unvanını da bir kenara koymuş olduk.
Elinizdeki kitabın ortaya çıkması sürecinde emeği geçen biricik eşim Zehra Poyraz’a, kanatsız melek Eylem Uğurlu’ya, kitabın editörlüğünü yapan Özlem Arslan’a, değerli katkılarından dolayı dostum Şair Hikmet Dönmez’e ve Ürün Yayınları sahibi Serhat Turan Bey’e yürekten teşekkürlerimi sunarım…
Dostum, Hüseyin Poyraz’ın birbirinden değerli şiirlerinden hece ölçüsü ile yazdığı
HER YÜZE GÜLENE GÖNÜL VERİRSEN şiirine de yer vererek yazımı bitirmek isterim.
Her yüze gülene gönül verirsen
Tüketir ömrünü perişan eder
Ben sana hayranım kurbanım, dersen
Olursun dünyada Mecnun’dan beter…
Başını döndürür bir tatlı bakış
Düşersin sevdaya sen nakış nakış
Baharı görmeden çöker karakış
Bağlanır yolların çıkmaza gider…
Poyraz’da bir zaman esti gürledi
Dostum, bu sözleri sana söyledi
Döşünü dövmekten gayrı neyledi
Giden ömre yanar, dizini döver…
İnsan bazen nerede kiminle karşılaşacağını kestiremez. Yıllar önce Hüseyin Poyraz’ın sahneye koyduğu, Neyzen Deli mi? Veli mi? isimli oyununu izlemeye gitmiştim. Sahne öncesi biraz muhabbetten sonra oyunu izledim ve çıktım. Sosyal medya üzerinden tanışıklığımız devam ederken ortak arkadaşlarımız çıktı. Tabii ki 12 Eylül sonrası “kaçak” zamanlarımda kaldığım Sivas/Çetinkaya/Dışlık köyü, Poyraz’ın da köyü çıkınca, dostluğumuz sanatla birlikte daha da pekişti.
“İÇİMDEKİ POYRAZ” Kitabının ismi ile aynı zamanda, soyadına ve şiirlerinin duygularına da atıfta bulunan Poyraz’ın kitabında; aforizmalar ve bestelenen şiirleri de yer almakta. Yayınevinin koyduğu biyografisinde ve kendi Sunusundaki detaylı açıklamasında bana pek yazacak bir şey bırakmamış gibi. Köşemdeki yerin durumunu da hesaba katarsak, sözümü burada bitirmek durumundayım.
Hüseyin Poyraz, 1956 yılında Ankara’da doğdu. 1979’da İngiltere’ye yerleşti. Dil eğitiminin ardından tiyatro ve medya eğitimi gördü. Kenar tiyatroların yanı sıra Londra’nın Covent Garden Meydanı’nda Sokak Tiyatrosu’nda rol aldı.
1985 senesinde “British Actors Equity” (İngiltere Profesyonel Oyuncular Birliği) üyesi oldu. İngiltere’nin önde gelen televizyon kanallarından BBC, ITV ve CHANNEL 4’un dizi ve televizyon filmlerinde rol aldı, seslendirmeler yaptı.
Dünyada her oyuncunun düşlerini süsleyen “Royal National Theatre”da (İngiliz Kraliyet Tiyatrosu), Christoper Hampton ’un yazdığı, Sir Richard Eyre’in yönettiği, “White Chamelion” adlı oyunda, Tom Wilkinson, Saed Jaffery ve Nadim Sawalha ile rol aldı (1991-1992). “Çirkin Kral” adlı tek kişilik oyunu Londra’da Hackney Empire’da açıldı ve daha sonra Almanya’da 7 eyalette; İstanbul, Ankara, Gaziantep, Hatay ve Tarsus’ta sahnelendi.
Poyraz, başarılarını ilerleyen yıllarda da sürdürdü; Hollywood’un tanınmış yönetmenlerinden Steven Seilberg ile “Indiana Johns”, John Mcanzie ile “Infiltrator” filmlerinde çalıştı. 2001-2002 yılında, Türkiye’de bir dönemin popüler dizilerinden “Küçük Besleme”de Besleme’nin babası Kadir’i, “Kurtlar Vadisi” adlı dizide İran Başkonsolosu’nu, “Köprü” adlı dizide Cemil karakterini canlandırdı ve çeşitli dizilerde rol aldı.
Yazdığı şiirlerle de ön plana çıkan sanatçının yüreği, bugüne kadar 100’ün üzerinde şiir üretti. “Akçay Şiir Festivali”nde iki kez ikincilik ödülüne layık görüldü. Şiirlerinde kafiye ve hece ölçüsüne önem veren Poyraz’ın 36 adet şiiri, muhtelif sanatçılar (Hayko Cepkin, Erol Parlak, Sabahat Akkiraz vb.) tarafından bestelendi, seslendirildi.
Hüseyin Poyraz, Türkiye’de MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) ve ÇASOD (Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği) üyesidir.
Şair, son dönemlerde (2017-2022) “Neyzen Deli Mi, Veli Mi” adlı tek kişilik oyununu Türkiye’nin çeşitli yerlerinde tiyatro severlere sunmaktadır.
SUNU
Gönülden süzdüm sözü/İşledim ince ince/Şiire dönüştürdüm/Dilimden geldiğince…
Şiir sever dostlar,
Şiirle tanışıklığım kendimi bildim bileli desem yalan olmaz…
Kanımca 7-8 yaşlarındaydım ilk şiirimi karaladığımda… İlerleyen yıllarda şiirlerimi ustalarla kıyaslamaya başladım ve yazdıklarımı yok saydım…
Kıyaslamalar yıllar yılı sürdü benliğimde… Bu arada ustalardan feyz almaya da devam ettim durdum… Dinlediğim şarkılarda, türkülerde kulağımın teki melodiyle yorumcuya takıldıysa ötekisi hep sözlere yoğunlaşmıştır. Sözlerdeki derinlik ve içerik benim için çok önemliydi. Şiir, benim için güneş, su, toprak kadar kutsal ve hatta yaşamın ta kendisidir.
Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Nazım Hikmet, Aşık Mahzuni Şerif, Halil Soyuer ve Cemâl Sâfi şiirlerinden etkilendiğim ozanlardan bazılarıdır.
Rahmetli Cemâl Sâfi ağabeyimin cesaret vermesi, büyük üstad Halil Soyuer’in “Kitapsız Şair Hüseyin” esprisi şiirlerimin kitaplaşmasının sebebi oldu. Sonuçta “Kitapsız” unvanını da bir kenara koymuş olduk.
Elinizdeki kitabın ortaya çıkması sürecinde emeği geçen biricik eşim Zehra Poyraz’a, kanatsız melek Eylem Uğurlu’ya, kitabın editörlüğünü yapan Özlem Arslan’a, değerli katkılarından dolayı dostum Şair Hikmet Dönmez’e ve Ürün Yayınları sahibi Serhat Turan Bey’e yürekten teşekkürlerimi sunarım…
Dostum, Hüseyin Poyraz’ın birbirinden değerli şiirlerinden hece ölçüsü ile yazdığı
HER YÜZE GÜLENE GÖNÜL VERİRSEN şiirine de yer vererek yazımı bitirmek isterim.
Her yüze gülene gönül verirsen
Tüketir ömrünü perişan eder
Ben sana hayranım kurbanım, dersen
Olursun dünyada Mecnun’dan beter…
Başını döndürür bir tatlı bakış
Düşersin sevdaya sen nakış nakış
Baharı görmeden çöker karakış
Bağlanır yolların çıkmaza gider…
Poyraz’da bir zaman esti gürledi
Dostum, bu sözleri sana söyledi
Döşünü dövmekten gayrı neyledi
Giden ömre yanar, dizini döver…