İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e açık mektup yazan Prof. Dr. Bahadır Erdem, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, İYİ Parti'nin kuruluş amacını hatırlatarak, Türk siyasetine bir nefes olma hedefiyle yola çıktığını belirtti. Erdem, parti lideri Akşener ve İYİ Parti teşkilatının cesur bir hareket olarak milletin beklentilerini karşılamaya çalıştığını ifade etti.
Mektubunda, İYİ Parti'nin muhalif seçmene umut olma amacını hatırlatan Bahadır Erdem, son üç yılda yürütülen çalışmaların millet nezdindeki etkisine vurgu yaptı. Ancak, yaşanan seçim sürecinin başarıyla sonuçlanmamış olmasına rağmen muhalif seçmenin umudunu kaybetmediğine dikkat çekti.
Erdem, İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde yaşanan oy bölünmesinin önemine vurgu yaparak, İYİ Parti'nin aldığı kararlar nedeniyle partiden ayrıldığını belirtti. Ancak, Akşener'e ve İYİ Parti yönetimine bir çağrıda bulunarak, muhalif seçmenin umudunu sürdürebilmek için partiler arası iş birliğinin devamının önemine işaret etti.
Mektubunun devamında, İYİ Parti'nin müstakil bir parti olduğunu ve kendi adaylarını çıkarma hakkına sahip olduğunu belirten Bahadır Erdem, ancak paydaş partiler arasında akılcı ve adil bir iş birliği çağrısında bulundu. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi stratejik şehirlerde oy bölünmesine dikkat çeken Erdem, bu bölgelerde yapılacak iş birliğinin tüm muhalif seçmeni memnun edeceğini ifade etti.
Son olarak, yerel seçimlerin sadece yerel bir seçim olmadığını, 1994'teki yerel seçimlerin bölünmelerin yarattığı sonuçların bugün ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlara yol açtığını belirten Erdem, aynı hatanın tekrarlanmaması gerektiğini vurgulayarak saygı ve sevgilerini iletti.
İş Birliği ve Geleceğe Dair Çağrı
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Erdem, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e açık bir mektup yazarak partiler arası iş birliği ve geleceğe dair çağrıda bulundu.
Erdem, mektubunda İYİ Parti'nin kuruluş amacını cesur bir hareket olarak tanımlayarak, Türk siyasetinde sıkışmış millete nefes olma hedefiyle yola çıktığını belirtti. Partisinin muhalif seçmene umut olma çabalarının devam ettiğini vurgulayan Erdem, geçmiş seçim süreçlerine rağmen milletin bir kısmının muhalefet partilerine oy vererek haklarını savunma sorumluluğunu muhalefete teslim ettiğini ifade etti.
Mektubunda, mevcut siyasi rejime karşı muhalif seçmenin umudunun CHP ve İYİ Parti iş birliğine bağlı olduğunu belirten Erdem, Akşener'e hitaben, seçim sonrası süreçte partiler arası iş birliğinin devamının önemini ve özellikle İstanbul ve Ankara belediyelerinin muhalefette kalmasının seçmen nezdindeki moralin ve bir sonraki seçimin motivasyonunun kritik olduğunu ifade etti.
İYİ PARTİDEN NEDEN AYRILDI?
Erdem, mektubunda ayrıca partisinden ayrılma nedenini, İYİ Parti'nin devam sürecindeki söylem ve eylemlerinin kendisinin düşüncelerini yansıtmadığına dair açıklamalar yaparak, bugün Akşener ve İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyelerinin önünde kritik bir fırsat bulunduğunu belirtti. Alınacak kararın sadece İYİ Parti'nin değil, tüm muhalefet seçmeninin geleceğini belirleyeceğini ifade eden Erdem, seçmenin nasıl bir Türkiye'de yaşayacağının Akşener'in elinde olduğunu dile getirdi.
Bahadır Erdem'in sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer alıyor:
"Değerli Kamuoyu,
Bilindiği üzere İYİ Parti, cesur bir hareket olarak Türk siyasetinin içinde sıkışmış milletimize bir nefes, bir yol olma amacıyla yola çıkmıştır. Sn. Genel Başkan Meral Akşener ve değerli İYİ Parti teşkilatıyla birlikte geçtiğimiz üç yılda, "koltuk değil ayakkabı eskitiyoruz" anlayışıyla memleketimizi gezip dolaşarak milletimize dokunmaya çalıştık. Bu süreçte, hangi partiden olursa olsun muhalif seçmene umut olma çabalarımızı birlikte gördük ve bu doğrultuda milletimizin gönlünde yer bulduk.
Ancak, maalesef yaşanan seçim süreci başarıyla sonuçlanamamış olsa da unutulmamalıdır ki milletimiz, muhalefet partilerine oy vererek, haklarını savunma sorumluluğunu muhalefete teslim etmiştir. Bu sorumluluk bağlamında, mevcut tek adam rejimine karşı muhalif seçmenin umudu, hala CHP ve İYİ Parti'nin mantık, akıl ve adil bir iş birliğine bağlıdır.
Sn. Genel Başkan Meral Akşener; seçim sonrası süreçte sizinle yaptığımız her görüşmede partiler arası iş birliğinin devamının önemini ve özellikle İstanbul ve Ankara belediyelerinin muhalefette kalmasının seçmen nezdindeki moral ve bir sonraki seçimin motivasyonu için kritik olduğunu defalarca belirttim. Siz de her defasında dinlediniz ve düşüneceğinizi belirttiniz. Ancak devam sürecindeki söylem ve eylemler, bu düşüncemi onaylar nitelikte olmadığı için partiden ayrıldım.
Bugün sizin ve İYİ Parti Genel İdare Kurulu üyelerinin önünde kritik bir fırsat bulunmaktadır. Alacağınız karar sadece İYİ Parti'nin veya İYİ Parti seçmeninin kaderini değil, tüm muhalefet seçmeninin önümüzdeki genel seçimlere kadar Türkiye'de nasıl bir geleceğe sahip olacağını belirleyecektir.
Ülkemizdeki kutuplaşmanın derinleştiği bir dönemde, seçimlerde taraflar keskin bir şekilde bölünmüş durumdadır. Dolayısıyla kaybedilecek bir puan bile son derece kıymetli hale gelmiştir. İYİ Parti Genel İdare Kurulu'nun olası bir kararı ile seçimlere müstakil olarak girme sonucunda, muhalefette olan birçok il ve ilçe belediyesinin oy bölünmesiyle AKP'ye geçme ihtimali güçlüdür.
Bu bağlamda, özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde oy bölünmesi sonucunda kaybedilmesi neredeyse kesin olan ilçeleri içerecek şekilde yapılacak bir iş birliği, her kesimi tatmin edecek ve çözüm getirecek nitelikte olacaktır. Muhalefet seçmenine ümit vermeden ve siyaseti kötülemeden hiçbir parti, ülkenin gelecekteki umudu olamaz. Buna bilerek muhalif seçmene şehrini kaybettirmek, hiçbir siyasi partiye güç veya itibar kazandırmaz.
Bugün için en önemli husus, AKP ve ortaklarının ülkeyi içine soktuğu sıkışmış siyasi rejimde İstanbul, Ankara ve birçok ilin yeniden muhalefetin kazanmasını elbirliği ile çalışarak sağlamaktır.
Son olarak, tekrar vurgulamak isterim ki önümüzdeki yerel seçim sadece bir yerel seçim değildir. 27 Mart 1994'teki yerel seçimde yaşanan bölünmenin doğurduğu sonuçlar, bugün ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlara nasıl etki ettiğini açıkça göstermektedir. Umarım, aynı hataya tekrar düşülmez.
Saygı ve sevgilerimle,
Prof. Dr. Bahadır Erdem"
