Ekonomi alanında zihni sinir procelere imza atmayı pek seven iktidar “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” ve “nas var nas, sana bana ne oluyor” görüşleri üzerine bina ettiği heterodoks ekonomi politikalarını uygulayarak enflasyonu patlattı ve sonuçta hayat pahalılığı da aldı başını gitti.

Şimdi de diyorlar ki “halka kemer sıktırarak” enflasyonu düşürüp hayat pahalılığını engelleyeceğiz…

Yok, beyim yok olmaz, enflasyon halka kemer sıktırılarak durdurulamaz.

Enflasyonu durdurmak istiyorsan halka değil kamuya yani devlete kemer sıktırman gerekir.

Öyle “itibardan tasarruf olmaz” falan deyip kamu kaynaklarını har vurup harman savurursan enflasyon hiçbir şekilde durdurulamaz…

Öncelikle enflasyon tamamen parasal bir olgudur arz talep kanunu uyarınca mal ve hizmetlerin değerindeki değişmelerden değil mal ve hizmetlerin ticaretinde kullanılan paranın değerindeki değişmeden dolayı ortaya çıkar.

Ünlü ekonomist Milton Friedman kendisine Nobel Ekonomi Ödülü verilirken yaptığı konuşmada "enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgu olmuştur" sözüyle parasal genişleme - enflasyon arasındaki sıkı ilişkiye vurgu yapmıştır.

Elbette paranın özellikle de kâğıt paraların değerini etkileyen tek husus dolaşımdaki miktarı da değildir. Paraya daha da doğrusu parayı basan otoriteye güven veyahut parayı basan otoritenin itibarı da en az paranın dolaşımdaki miktarı kadar önemlidir.

Malum günümüzde kullanılan kâğıt paralar devletlerin sonsuz vadeli, sıfır faizli senedi hükmündedir ve aynı bir senet gibi imza sahibinin itibarından doğrudan doğruya etkilenmektedirler.

Diğer yandan enflasyon artarken ücretlilerin gelirlerini aynı oranda artırmazsan da sonuçta hayat pahalılığı ortaya çıkar, geniş kitleler ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalır, yokluk ve yoksulluk çekerler.

Türkiye’de bugünlerde aynı anda hem yüksek enflasyon ve hem de hayat pahalılığı vardır.

Peki, çare ne?

Çare belli devlet fazla para basmayacak ve doğru ekonomi politikaları uygulanarak parayı basan otoritenin itibarı yükseltilecek, başka bir çare yok. 

Peki, bu noktada halka kemer sıktırırsak ne olur?

Halka kemer sıktırır ve toplam talebi düşürürsen bunun arz tarafına yansımasında iki olasılık vardır:

1- Firmalar fiyatlarını düşürerek veyahut artırmayarak talebi artırmaya çalışır.
2- Firmalar düşen talep karşısında üretimi yani arzı azaltarak aynı fiyat seviyesini korumaya çalışır. Lakin bu noktada bir sorun vardır üretim miktarı düşünce üretim maliyetleri artar ve bir nokta gelir firmalar hem üretimi düşürmek ve hem de fiyatları artırmak zorunda kalabilir.
Malum sınai üretim en temelde aynı üründen çok miktarda ve seri olarak üretmek demektir. Üretim miktarı çoğaldıkça ürün başına düşen dolaylı maliyetler azalacağı için ürün fiyatı da düşürülebilir.

Bir örnekle konuyu açayım plastikten bir oyuncak ördek yapacak olun. Bu ördeği yapabilmek için işçilik, plastik hammaddesi, boya ve enerji gibi doğrudan maliyetleri hesaplamanız gerekir. Fakat bunun yanı sıra kiralar, plastik ördeğin tasarımı, firmanın katlanması gereken dolaylı işçilikler, reklam, yatırım, faiz ve pazarlama giderleri gibi başka maliyetlerde vardır. Firma en nihayetinde maliyetini belirlerken bu kalemlerin hepsini toplar üretim adedine böler neticede birim başına düşen maliyeti bulur ve bu maliyetin üzerine belirli bir kar marjını da ekleyerek satış fiyatını oluşturur.

İşte üretim miktarındaki azalma birim üretim başına düşen dolaylı maliyetleri artırarak firmaları fiyat artışı yapmak zorunda bırakabilir. En nihayetinde bu durumda tüketimin baskılanması fiyatların başka bir mekanizmanın harekete geçmesi ile artışına neden olabilir. Sonuçta bu politika ne enflasyonun dizginlenmesine ve nede hayat pahalılığının engellenmesine yönelik bir fayda sağlamamış olur.