Emeklinin bilimsel bir tanımı vardır. Her birey yaşamı boyunca kendisine uygun gördüğü işlerde çalışırlar. Bu dönem içinde devletin tespit ettiği ücreti emekli olacağı yıla kadar devlete ya da özel emeklilik kurumuna öder.

Emeklilik, hayatlarını çalışarak sürdüren kişilerin yaşlılık dolayısıyla çalışamayacağı varsayılıp planlı bir şekilde çalışmayı bırakmalarıyla başlayan durumlarına verilen ada emekli diyoruz. Bu durumdaki kişilere toplumda kimi zaman tekaüt de denir.

Bu açıklamamı yaptıktan sonra sizlere bir anımı nakledeyim. 2023 yılının Mayıs ayının 14’ünde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalmıştı. Bir lokalde adı Satılmış olan bir emekli ile karşılaştım. Dedim ki; “Satılmış, Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse emeklilere 15 bin lira ikramiye verecekmiş…” dedim.

Satılmış dedi ki; “Boooğ parayı nerede alacakmış!” dedi. Bende dedim ki; “RTE, parayı Ermenistan’da getiriyormuş, Kılıçdaroğlu’da İngiltere’de getirecekmiş…” dedim. Sonra ekledim. Adında Satılmış’mış… Tam satılmış adammışsın…

Bu anlattığım olay 23 yıllık AKP iktidarında emeklilerin yaşadığı yoksulluğun ve sefaletin nedeni AKP’ye 17 milyon emeklinin yüzde 70’nin verdiği oydan kaynaklanıyor.

Cumhurbaşkanlığı ucube sisteminin tek adamı RTE’nin her seçim öncesi emekli aylıklarının sefaletinin yarattığı öfkeye karşı yamalar yapıyor.

RTE ve ekibi “müjde” balonları uçurmaya çalışıyor. Ancak mızrak çuvala sığmaz. Ne seçim öncesi ne de seçim sonrası AKP’nin neoliberal zihniyetiyle emeklilerin ferahlaması mümkün değildir.

Çünkü emeklilik sistemindeki sorunlar geçici değil yapısal ve sistematiktir. Sefalet düzeyinde aylıklara mahkûm edilen emeklilerle dalga geçercesine 2024 “Emekliler Yılı” ilan edilse de bu güneşin balçıkla sıvanması anlamına geliyor. 

Bunun yarattığı panik ile RTE ve ekibi her gün bir müjde balonu uçuruyor.

Emeklilerin yaşadığı sefaletin, son yıllarda enflasyon ve ekonomik sorunlardan kaynaklandığı ve kaynak olmadığı iddia ediliyor.

Bu konuda DİSK-AR tarafından hazırlanan Avrupa’da ve Türkiye’de Emeklilerin Durumu raporunda detaylı veriler var. Emeklilerin yaşadığı sefaletin sebebi ne tek başına enflasyon ne de kaynak sıkıntısıdır.

Asıl sebep AKP tarafından 2006 ve 2008 yıllarında “ sosyal güvenlik reformu” adı altında çıkartılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasasıdır.

Bu yasa ile Türkiye’nin emeklilik sisteminde emekliler aleyhine vahim değişiklikler yapıldı. Bugün emekli aylıklarının sefalet aylığına dönüşmesinin asıl sebebi budur. 

AKP’li Cumhurbaşkanı’nın ekibi bunu bilerek ve isteyerek, kamusal emeklilik sistemini zayıflatmak için yaptı! Şimdi bu gerçeği saklamanın, yamalarla çözüm aramanın manası yoktur. AKP bu sözünü ettiğim yasayı ortadan kaldırıp eski emeklilik sistemine dönülmezse, “vaaaay” emeklilerin haline diyeceğiz.

Konu sistemik değil de toplumsal bir konuymuş, enflasyon olmasaymış, ekonomik sıkıntılar olmasaymış, emeklilerin durumu daha iyi olurmuş! “Kaynak yok” saçmalığının ise hiçbir gerekçesi yoktur! Ama RTE’nin kullandığı 16 uçağa kaynak var mı? Var…

İşin gerçek yönüne bir bakarsak, AKP bir halk iktidarı değil, yerli ve yabancı sermaye sınıfı iktidarıdır. AKP seçmeni bunu anlamadan AKP’yi ve Erdoğan’ı 23 yıldır iktidarda tutuyor.

AKP; 2006-2008 yıllarında “reform” adı altında 5510 sayılı yasa ile emeklilere yoksulluk ve sefalet getirdi. AKP’nin büyük destekçileri liberal finansçılar ve ekonomistlerdi.

AKP; Türkiye’yi sosyal güvenliği şirket gibi yönetmek istiyordu. Nitekim öyle de oldu ama olan sayıları 17 milyona yaklaşan emekliye oldu. (Devam edecek)