Boşanma, duygusal, sosyal ve ekonomik boyutları olan zor bir süreçtir. Evliliğin bitmesi, yalnızca iki insanın ayrılığı değil; çocukların, ailelerin, hatta yakın çevrenin de doğrudan etkilendiği bir dönüşümdür. Böyle karmaşık bir süreçte hata yapmamak elbette kolay değildir. Ancak bazı hatalar vardır ki, hem boşanmayı daha sancılı hale getirir hem de yıllar boyu sürecek yeni problemleri doğurur. Bu yazıda boşanma sürecinde en sık yapılan hataları ele alacağız.
1. Öfke ile Karar Vermek
Boşanma çoğu zaman öfke, kırgınlık ve hayal kırıklıklarıyla birlikte gelir. Bu duygular doğal olsa da, kararların yalnızca öfke ile alınması ciddi hatalara yol açar. Mal paylaşımı, velayet, nafaka gibi konular duygusal tepkilerle değil, sağduyu ile ele alınmalıdır.
“Onu cezalandıracağım” düşüncesiyle hareket eden eşler, çoğu zaman kendi hayatlarını da zorlaştırırlar. Unutulmamalıdır ki, boşanma bir intikam değil, hayatı yeniden düzenleme sürecidir.
2. Aile Büyüklerini Sürece Fazlaca Dahil Etmek
Türk toplumunda aile bağları batı toplumlarına kıyasla daha güçlüdür. Bu durum, birçok açıdan kıymetlidir ancak boşanma sürecinde aile büyüklerinin aşırı müdahalesi işleri zorlaştırabilir. “Biz senin arkandayız, pes etme” diyerek taraflardan birini sürekli kışkırtmak, uzlaşma ihtimalini ortadan kaldırır.
Elbette aile desteği değerlidir, fakat boşanma süreci öncelikle eşler arasında çözülmesi gereken bir meseledir. Aile büyükleri süreçte denge unsuru olmalı, ateşe benzin döken değil, su taşıyan bir rol üstlenmelidir.
3. Profesyonel Destek Almaktan Kaçınmak
Boşanma, yalnızca hukuki değil, pek çok farkı boyutları da olan bir süreçtir. Ancak birçok çift, “biz kendi başımıza hallederiz” diyerek psikolojik ya da hukuki destek almaktan kaçınır. Bu da süreci daha karmaşık hale getirir.
Oysa bir aile danışmanı, sürecin daha sağlıklı yürütülmesine yardımcı olabilir. Bir avukat veya arabulucu, hukuki çatışmaları azaltabilir. Destek almak zayıflık değil -bilinç- göstergesidir.
4. Maddi Hesaplaşmayı İlişkinin Önüne Koymak
Boşanma sürecinde mal paylaşımı, nafaka, ev düzeni gibi ekonomik konular önemli olsa da, duygusal süreçlerin önüne geçtiğinde çatışma daha da büyür. “Benim hakkım bu” kavgası, süreci bitmek bilmez bir savaşa dönüştürür.
Burada unutulmaması gereken, ekonomik hakların korunmasının doğal olduğu, ancak bunun öfke ve hırsla yönetilmemesi gerektiğidir. Çünkü ekonomik çatışmalar büyüdükçe, özellikle çocuk varsa, süreç daha yıpratıcı hale gelir.
5. Çocuğu Arada Bırakmak
Boşanma sürecinde en sık karşılaşılan hataların başında çocukların arada bırakılması gelir. Anne ve babanın birbirine öfkesini çocuğa yansıtması, “annen seni anlamıyor” ya da “baban ilgilenmiyor” gibi sözler söylemesi çocuğu sadakat çatışmasına iter. Çocuk, iki taraf arasında taraf seçmeye zorlanır ki bu, onun ruhsal dünyasında derin yaralar açar.
Oysa çocuk boşanmanın tarafı değil, mağdurudur. Çocuğu anne-baba çatışmasının dışında tutmak, onun duygusal güvenliğini sağlamak için en temel adımdır.
6. Çocuğun Duygularını Görmezden Gelmek
Çoğu zaman boşanan eşler, kendi duygusal acılarına odaklanır ve çocuklarının yaşadığı kaygı, suçluluk ya da öfkeyi fark etmezler. “O daha küçük, anlamaz” düşüncesi yanlıştır. Çocuk, yaşına göre farklı tepkiler verir; kimi içine kapanır, kimi agresifleşir, kimi okul başarısında düşüş yaşar.
Çocuğun duygularını dinlemek, ona “boşanmamız senin suçun değil” mesajını vermek hayati önem taşır. Çünkü çocuklar kendilerini dünyanın merkezi olarak görürler. Ve anne-babanın boşanmasını da kendinin bir hatasının sonucu olarak değerlendirir. Çocuğun duyguları görmezden gelindiğinde, ileride çok daha ciddi psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir.
7. Kendini Hemen Yeni Bir İlişkiye Atmak
Boşanma sonrası yalnızlık duygusu çoğu kişiyi zorlar. Bu boşluğu doldurmak için hemen yeni bir ilişkiye başlamak sık yapılan hatalardan biridir. Henüz yas süreci tamamlanmadan girilen ilişkiler, sağlıklı bir zemine oturmaz. Hem bireyin kendisine çevresine varsa çocuklarına veya gelecekteki olası ilişkilerine zarar verebilir.
Öncelikle yaşanan ayrılığı sindirmek, kendine zaman tanımak, yeni bir ilişkiye başlamadan önce yeniden dengelenmek gerekir.
Sağlıklı Bir Süreç Mümkün mü?
Boşanma süreci ne kadar zor olursa olsun, sağlıklı bir şekilde yürütülebilir. Bunun için:
Çocuğu tarafsız bırakmak,
Öfkeyi kontrol etmek,
Gerektiğinde profesyonel destek almak,
Maddi ve manevi meseleleri adaletle yönetmek,
Aile büyüklerinin desteğini denge içinde almak gerekir.
Sonuç olarak
Boşanma sürecinde yapılan hatalar, ayrılığın kendisinden daha yıpratıcı olabilir. Bu nedenle bireylerin süreci bir savaş alanına çevirmemesi, öfke ve hırs yerine sağduyu ile hareket etmesi gerekir. Asıl soru şudur: “Boşanmayı bir kavga olarak mı yaşayacağız, yoksa bir yeniden yapılanma süreci olarak mı?” Vereceğimiz cevap, hem bizim hem de çocuklarımızın geleceğini şekillendirecektir.
“Değerli okuyucularım, yazılarım ile ilgili görüş ve önerilerinizi benimle paylaşmanızı çok isterim. Geri bildirimlerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz. Teşekkürler!”