Evet, Hitler özentisi Faşist Diktatör Putin’in katiller ordusu bundan tam bir yıl önce emir almış ve...

Evet, Hitler özentisi Faşist Diktatör Putin’in katiller ordusu bundan tam bir yıl önce emir almış ve Ukrayna’ya karşı barbarca bir saldırı başlatmıştı.

O günlerde birçok yorumcu, yazar, çizer Rus ordusu ezer geçer, bir haftaya kalmaz Kiev düşer ve zaten altı üstü bir komedyen olan Zelenski de bu işlerden anlamaz, savaşamaz, korkar kaçar diye konuşuyordu.

Hem diktatör Putin, hem Putin’in akıldaneleri ve hem de bu tip yorumları yapanlar özgür dünyanın demokrasilerinin zayıf, liderlerinin güçsüz, Putin gibi diktatörlerin ise çok güçlü ve tabiri caizse “kodumu oturtan” türden kişiler olduğunu hayal ediyorlardı.

Bunlar İkinci Dünya savaşını demokrasilerin kazandığını Almanya, İtalya ve Japonya gibi diktatörlüklerin yenilip nasıl per perişan olduklarını, savaşın sonunda işgal edildiklerini Hitler, Mussolini ve Hideki Tōjō gibi diktatörlerin saldırganlıklarının bedelini canları ile ödediklerini unutmuşlardı.

Ben ise 27/Şubat/2022 tarihinde “Ukrayna direnirse” başlıklı bir makale kaleme almış ve Ukrayna’nın direnme olasılığını gündeme getirmiştim. Benim gibi düşünenler azdı ve birçok kişi “hoca hayal kuruyorsun” diye dalga bile geçmişti.

Peki, ne oldu?

Zelenski korkmadı kaçmadı, Ukrayna halkı ve Ukrayna ordusu direndi büyük kayıp verdiler ama Rusları böyle alçakça bir saldırıya kalkıştıklarına bin pişman ettiler. Görkemli Rus ordusunun içinin kof ve tam manası ile bir “kâğıttan kaplan” olduğunu gösterdiler.

Özgür dünya Ukrayna’nın yekvücut olup direnmesini görünce harekete geçti, Ukrayna’ya çok büyük bir destek verdi; gıda, para, silah ve mühimmat yağdırdı.

Birilerinin umduğu gibi NATO çözülmedi. NATO’nun neden çok gerekli olduğu, özgür dünyanın demokrasilerini diktatörlüklere karşı korumak için nasıl uygun bir ittifak olduğu ortaya çıktı. NATO bırak bölünüp parçalanmayı, Finlandiya ve İsveç gibi iki ülkenin daha katılımıyla büyüdü, güçlendi.

Bu noktada Türkiye’nin mızmızlanması, bu katılımları engellemeye kalkması pek de önemli değildir. Türkiye eninde sonunda bu katılımlara onay vermek zorunda kalacaktır. Çünkü Rus Diktatörlüğünün emperyalist hayallerinin en büyük hedefi Türkiye’dir. Ayrıca Rusya’nın doğal genişleme alanı ise Türk Cumhuriyetleridir. Rus saldırganlığı bu gün Ukrayna bataklıklarına gömülmez, diktatör Putin bu gün durdurulmazsa Polonya, Estonya, Letonya, Litvanya, Moldova, Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve hatta Bulgaristan bile yeniden Rus çizmeleri altında ezilmekten kurtulamayacaktır. Türk devlet aklı bunu görür bilir, Putin’in elini güçlendirecek adım atılmasına izin vermez.

Diğer yandan özgür dünya sadece Ukrayna’ya yardım yapmakla yetinmedi. Özgür dünya bedel ödemeyi göze aldı, diktatör Putin ve adamlarını en ağır şekilde cezalandırdı ve onlara ağır, çok ağır yaptırımlar uygulamaya başladı.

O makalemde: “Emin olun, bu gün Ukrayna halkı Ruslardan ve Putin’den artık çok daha fazla nefret ediyor, bu nefretin kamçıladığı direniş ruhu diktatör Putin’in tanklarını Ukrayna bataklıklarına gömerse ne olur?” diye sormuştum.

Makalemin devamında: “Dünyanın çok büyük bir kısmı diktatör Putin’in Hitler’e öykünerek kalkıştığı bu işgal harekâtına karşı, Putin ve Rusya’ya bedel ödetmeye kararlıdır.

Rusya her ne kadar coğrafi ve askeri bir dev gibi görünse de teknolojik olarak geri ve ekonomik olarak bir cücedir. Neredeyse tüm gelirini ham madde satışı ile elde etmektedir. Hammadde satışlarında ise en büyük payı petrol, doğal gaz ve kömür almaktadır. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında fosil kaynak kullanımının yasaklanması yakın gelecekte Rusya’yı ekonomik olarak epeyce zor bir duruma düşürecektir.

Putin’in bu gün yeniden bir süper güç olmaya özenmesi bana hep öküze özenen kurbağa hikâyesini anımsatır, hikâyenin sonu belli. Putin’in bu hikâyesinin sonunda da Rusya bir tur daha bölünüp parçalanabilir.” Demiştim.

Bugün bir yıl sonra bu iddiamda ısrar ediyorum ve “Rusya Federasyonu bir kez daha bölünecek, diktatör Putin ya darağacını boylayacak ve yahut da Kremlin’in kapısında kurşuna dizilecek” diyorum.