Başlığı görüce aklınıza hemen kadınlar, hatta türban üzerinden bir ayrışmadan bahsedeceğim geldiyse yazıyı sonuna kadar okumanızı rica edeceğim çünkü başlıktaki açıklık ve kapalılık kavramları biraz daha derin.

Bazıları kullanılmaya çok açık mesela. Üç kuruş menfaat için, ülkesini satmaya açık, haysiyetini ayaklar altına almaya açık, gururunu hiçe saymaya açık.

Tartışmaya açık ya da kapalı insanlar var. Kimileriyle her konuda tartışabilir her konuda birbirinize bir şeyler katabilirsiniz ama genellikle her haltı bildiğini zanneden fikrisabitlerin görüşlerini değiştirme, onlara bir şeyler anlatma imkânınız yok. 

Bu ülkede şirketler arasında bile açıklık kapalılık var. Firma; bizdense her şeye açık. İhale kazanmaya, gelişmeye, büyümeye, vergi vermemeye, dışa açılmaya, teşvik almaya… vb. Peki ya bizden değilse? İşte o zaman firma, komple kapalı.

Kimi hanımefendiler medeni kanuna kapalı ama muta nikâhına, bir erkeğin dördüncü karısı olmaya hatta cairyeliğe son derece açıklar.

Kimimizin siyasette önü açık mesela. Hangi parti olursa olsun, görüşleri uysa da uymasa da genel başkana yakınlık, siyasette sahnesinde yükselmek demek. Doğru bildiğini söylemek, ülke çıkarını düşünmek, doğru stratejiler önermek falan komple kapatıyor insanların önünü. 

Bu ülkede gariban olmanız, sosyal yardım almak için yeterli değil. Kimileri sosyal yardımlardan faydalanmaya son derece kapalı. Garibanlıkta bile siyaset yapıldığı için bu ülkede, siyaseten yardıma açık veya kapalı insanlar da var haliyle. 

Kimileri bir anda yükselmeye çok açık örneğin. O şeyhin müridi, bu tarikatın mensubu, şu oluşumun destekçisi olmanız çoğu şey için yeterli. Bilek hakkı, liyakat, sabır, çalışma, kendini geliştirme falan hikâye. Siz kendinizi birilerinin dümen suyuna girmek için açık tutun yeter.

Çoğu insan manipülasyona açık. Ateistlerin Hıristiyan olup ateşe taptığına, dünyanın düz olduğuna ve dönmediğine, Lozan antlaşmasının süreli olduğuna, dünyayı 7 ailenin yönettiğine, masonların vatan haini olduğuna, satanistlerin kedi yediğine, 5G teknolojisini Papa`nın yönettiğine, insanların eşcinsel olamayacağına, Hitler`in hala yaşadığına, atom bombasının hiç kullanılmadığına, İstiklal Savaşının hiç yaşanmadığına, Atatürk`ün aslında bir Yahudi ajanı olduğuna, Ay`ın sahte bir ışık kaynağı olduğuna ve bunun gibi birçok şeye kesinkes eminler.

Bu ülkenin ve dünyanın zihni açık insanlara ihtiyacı var. Tabii daha iyisini siz bilirsiniz ama zihni gelişmeye kapalı insanlarla sohbeti kesin. Okuyun, sorgulayın, araştırın ama asla kendinizi bilime ve gelişmelere kapatmayın. Yoksa bin türlü saçmalığın içinde, açıklar ve kapalılar olarak bölünecek ve zamanla yok olacağız. Haydi, kalın sağlıcakla.