Yeryüzünde olmayan “50+1 modelini” yani “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” modelini Türkiye Cumhuriyeti halkının başına kim ya da kimler bela yaptı? Ben size söylemek istiyorum: RTE, Devlet Bahçeli ve AKP ile MHP’ye oy veren seçmenler bu yeryüzünde olmayan “ucube” sistemi getirdiler. Bu sistemde her şey aslına dönene kadar “ucube sistem” devam edeceğe benziyor. Sistemin politikacılarını daha iyi açıklayalım! Bugün politikacı; yalan söyleyen, çıkara hizmet eden, insanları aldatan, ilkesiz, seviyesiz, ülkenin geleceğini yiyen, yediren, devlet malını çalan, çaldıran, ak dediğine yarın kara diyen, fırıldak insana dönüştü. Yani kimi siyaset adamı fırıldağa benzedi!
Parti liderlerinin tamamı seçim günlerinde ellerinde 50+1’den peydahlanmış “ittifak havuzlarıyla” dolaşır oldular. RTE, siyasi ömrünü bitirmiş gidiyordu, 50+1’den yeniden doğarak siyasi ömrünü uzattı. Devlet Bahçeli kar gibi eriyordu. 50+1’den yeniden can buldu. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu da 50+1’den doğdu. MHP’yi ele geçirmek üzere olan Meral Akşener’e o partide siyaset yapma ortamı kalmadı; 50+1 havuzundan Meral Akşener ve partisi doğmuş oldu. 50+1 sisteme oturmadan önce; Türkiye’de seçmen vatandaş; laik, demokratik, Atatürkçü, batı uygarlığını aşma hedefinde ilerliyordu. hukuk devleti ve ileri demokrasiye geçmekten yana olan bir çizgi ile muhafazakar, dindar, batıyla beraber yürümeyi “taklitçilik” sayan İslamcı çizgi arasında ikiye bölünmüştü.
ABD’den ve AB’den esen rüzgârla “milli görüş gömleğini çıkartıp” atan AKP yani RTE doğdu. Padişahlık sisteminin tek adamı gibi olmak istiyordu. “50+1 havuz ittifakı sistemini” getirdi. Necmettin Erbakan, partisini, belediyeler ve hem milletvekili seçimlerinde birinciliğe taşımıştı. Prof Erbakan, hayata gözlerini yumdu. Devamı olan Sadet Partisi Başkanı Temel Karamollaoğlu “havuz ittifakı” doğmadan önce CHP kazanmasın diye Tayyip Erdoğan’a seçimlerde güçlü destek verdi. Karamollaoğlu; Numan Kurtulmuş ile Süleyman Soylu’nun teslim olduğu gibi partisini kapatıp AKP içinde erimeye razı olmadığı için RTE ve ekibinin ezici baskısına uğradı. 50+1 Havuzunun CHP çeşmesinin yanında durdu. Fatih Erbakan, Yeniden Refah Partisi’ni kurdu ve siyasette tutunmak için genel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde RTE’nin hizmetine girdi.
“Doğu Anadolu bizim ve Batı Anadolu da hepimizin” diyen kimlik partileri çizgisinden doğup RTE’nin batı destekli buluşu; “Barış Süreci ya da Açılım Süreci” sırasında AKP’ye oy desteği taşıyan ve sonra da kapatılan partilerden doğan DEM de; şartlar gereği 50+1 havuzunun CHP bölümünde saf tutmuş görünüyor. TİP, Emek Partisi, diğer solcu partiler ile DP ile DSP de kendi asıllarından doğdular ancak 50+1 Havuzunun iki ana cephesinden birinin akıntısında siyasi ömür arayışına geçtiler. Aslı laik, demokratik, Atatürkçü, hukuk devleti ve ileri demokrasiye geçmekten yana olan CHP’ye gelince, Kurtuluş Savaşı yıllarında doğmuş olmasına karşın. halkı yanında tutamadı. Kaset darbesi sonucu CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu, RTE’nin “50+1 Havuz İttifakı” buluşunu kullanarak onu iktidardan düşürebilmek için “helalleşme” adlı büyüme şurubu icat etti ama bu şurubu içirmeye ömrü yetmedi. CHP, genel başkan değiştirdi aslını arayışa geçti.
Yeniden Refah Partisi Başkanı Fatih Erbakan, son anda sözünden cayıp dönmezse Erdoğan’ın 50+1 havuzuna su taşımak yerine havuzu delme, babasının hakkı suyu alma arayışına çıktı. AKP’nin eski milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanlarıyla büyük kentlerde ve tüm Anadolu şehirlerinde AKP’den miras oyları almaya soyundu. DEM de aslına uygun bir yol buldu, gelecek arıyor ve MHP, SADET, İYİ PARTİ, DEVA, GELECEK, DP, TİP, MEMLEKET ve tüm diğerleri olmazsa olmaz noktasında yürüyorlar. Aslında 50+1 havuzunda, çatlak ve deliklerden, sızıntılar başladı. Bu seçimde seçmen vatandaş sonuca bakacaktır. Yalan söyleyen, çıkara hizmet eden, insanları aldatan, ülkenin geleceğini düşünmeyen, devlet malını çalan, ak dediğine yarın kara diyen, Anayasa çiğneyen, utanmaz siyasetçi tipine ya ders verecek ya da yine ona sarılacaktır. İşte 50+1 modeli ucube sisteminin Türkiye’yi getirdiği nokta budur.
