Siyaset yapmak ve ülkeyi yönetmek için parti kurdular.

Tez zamanda çırak olarak “allem-galem” ettiler iktidara geldiler.

ABD’nin eşbaşkanlığını üslendiler, Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP)” uygulayıcıları oldular.

Ülke halkını, “Kürt açılımı”, “Alevi açılımı”, “Roman açılımı” ve diğer sözde açılımlarla birbirlerine ters bakar hale getirdiler.

Bu halk ve kurumlar arası kapışmalar dönemine “Bizim kalfalık dönemimiz!” dediler…

12 Haziran 2011 seçimlerinde “Bizim ustalık dönemimiz başladı. Bize oy verin! İstanbul’a bir boğaz daha açacağız, İstanbul’un yanına bir şehir daha kuracağız. Ankara’nın yanına bir kent daha inşa edeceğiz. Diyarbakır’a modern bir cezaevi yapacağız. Durmak yok! Yola devam! Hedef 2023!” dediler. 

Yüzde 50 oy ile halk RTE ve ekibine üçüncü kez iktidar yetkisi verdi.

Yüzde 50 oy veren halk şimdi bekliyordu. 

RTE, “Ustalık döneminde sözünü tutacak mı?” diye… 

Şimdi AKP’lilerin ve RTE’nin ustalık dönemi bir eli yağda bir eli balda sürüyor. Sözde Türkiye’nin sorunlarını büyük ölçüde çözdü (!). Bir ABD’ye, bir AB’ye bir Afrika’ya bir Asya’ya koşturuyorlar. 

Yeryüzünde Amerikan patentli demokrasi okulları açtılar. Libya, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Suriye, Afganistan, İran ve Irak halklarına ve yönetimlerine akıl ve ders veriyorlar.

Türkiye’de başta ekonomi olmak üzere her şey güllük gülistanlık mı?

O tarihte bu konuda CHP 45 sayfalık bir rapor hazırladı. 5 Ağustos 2011 günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafında açıklanan rapor kaç kişinin dikkatini çekti. Bilmiyorum. Ama bu raporun açıklandığı sırada Türkiye 2-3 gün arayla PKK tarafından şehit edilen asker ve polislerin yasını tutuyordu.

CHP’nin grafiklerle de desteklenen raporunda neler yazıyor?

O tarihte 80 yıllık Cumhuriyet döneminin ekonomik verileriyle 8 yıllık AKP iktidarının verileri karşılaştırılıyor. Bunun sosyal yaşama etkileri değerlendiriliyor.

O tarihte Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmesinde,"8 yılda yatırıma sadece 77,1 milyar dolar ayrıldı; 80 yılda 242,7 miyar lira borçlanan devlet 8 yılda 253,2 milyar lira borç altına girdi; 80 yılın sonunda 2,2 bin dolar olan kişi başına kamu borcu, son 8 yılda 2 bin dolar arttı; kişi başına borç 80 yılda 3,7 bin, 8 yılda 2,8 bin lira birikti; hazine 80 yılda 149,9 milyar, son sekiz yılda ise 213 milyar lira borçlandı; yıllık icra sayısı 18 milyonu buldu, ekmek fiyatı yüzde 110,9 oranında arttı, akaryakıt pompalarından vergi aktı, benzin fiyatı dolar bazında yüzde 150 zamlandı, motorin fiyatı yüzde 150’ye yakın artış gösterdi..." 

“-Hükümet 8 yılda 1 trilyon 117 milyar dolar kaynak kullandı. 

8 yılda yatırıma sadece 77,1 milyar dolar ayrıldı. 

80 yılda 242,7 miyar lira borçlanan devlet 8 yılda 253,2 milyar lira borç altına girdi. 

80 yılın sonunda 2,2 bin dolar olan kişi başına kamu borcu, son 8 yılda 2 bin dolar arttı. 

Kişi başına borç 80 yılda 3,7 bin, 8 yılda 2,8 bin lira birikti. 

Hazine 80 yılda 149,9 milyar, son sekiz yılda ise 213 milyar lira borçlandı. 

80 yılda 135 milyar lira olan faiz ödemeleri son 8 yılda 408 milyar lirayı buldu. 

Son sekiz yılda önceki 80 yıldan daha fazla dış borç biriktirildi. 

80 yılda 43 milyar dolar dış borç biriktiren özel se