Lig maratonunun akışına etki edeceği öngörülen Beşiktaş Galatasaray derbisini Galatasaray kazandı. 

Bu galibiyetin neredeyse dakikalar sonrasında, spor yazarı dostlarımızın pek çoğu, Galatasaray’ı ‘şampiyon’ ilan etmesine karşın, ben bu köprünün altından daha çok suların akacağını iddia ediyorum.

Çünkü, istim üstünde olan iki takım Fenerbahçe ve Galatasaray’ın puan yitirme ihtimalinin olduğu maçlar olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, daha Galatasaray Fenerbahçe derbisinin olduğunu da unutmamamız gerek. Eğer, bu iki takım sezonun ilk haftasından beri, kelimenin tam anlamıyla nefes nefese bir yarış sürdürüyorsa, ister içerde ister dışarda karşı karşıya geldiklerinde ortaya çıkacak sonucu öngörmek asla mümkün değil. Buradan yola çıkarak, ben Galatasaray Fenerbahçe derbisinin de her türlü sonuca açık olduğunu söyleyebilirim.

Evet, şimdi dilerseniz, geleceğe dair görüş ve düşüncelerimizi bir kenara koyup Beşiktaş Galatasaray derbisine dönelim. Daha ikinci dakika dolmadan öne geçen Galatasaray karşısında Beşiktaş ilk yarıda neredeyse hiç etkili olamadı. İkinci yarıda zaman zaman geliştirdiği ataklarla gol aramaya çalıştı. Bunlardan birinde, Cenk Tosun’un Galatasaray ceza alanı çizgisinin hemen içinde, Derrick Köhn tarafından düşürülmesinde, net penaltısı da verilmeyince Siyah Beyazlı takım sonuç üretemedi ve Galatasaray sahadan istediğini alarak ayrıldı.

Doğrusunu söylemek gerekirse, bu maçın sonucundan çok daha fazla konuşulan ve de konuşulması gereken şey çaldığı ve çalmadığı düdüklerle Halil Umut Meler’di.

Ankaragücü Rizespor karşılaşmasında, başkent ekibinin başkanı Faruk Koca tarafından yumruklandığında, herkesin arkasında durduğu Halil Umut Meler, maalesef derbinin önüne geçti.

Tabii ki, Meler’in çalmadığı penaltı düdüğü ne ilk ne de son hakem hatası olacak. Bunda bir sıkıntı yok. Ancak, burada Galatasaray’ın, iki hafta önceki Fenerbahçe Kasımpaşa maçı sonrasında yaptığı açıklama ve hemen akabinde, Antalyaspor maçında ve bu hafta da Beşiktaş maçlarındaki hakem hataları oldukça sizce de ilginç değil mi?

Bakın, hep söyledim. Yine söylüyorum ve muhtemelen bundan sonra da söylemeye devam edeceğim. Hakem hataları hep vardı ve bundan sonra da kesinlikle olacak. Ancak, yapılan manipülasyonlar sonrasında ve sistematik olarak gerçekleşen hatalar insanı düşünceye sevk etmiyor değil.

Ayrıca VAR denen bir yardımcı sistem var değil mi? Mesela, derbinin 90. dakikasında sarı kart gören Omar Colley’in pozisyonunda, yaklaşık üç dakika duran ve daha sonrasında Meler’in, pozisyonu izlemesi için VAR monitörünün başına çağrılıp kararın kırmızıya dönüştüğünü gördük. 

Peki, aynı VAR neden Cenk Tosun’un pozisyonunda alelacele yaklaşık 15 saniyede karara varıp, Meler’i monitöre neden davet etmedi?

Maalesef ben bu işlerin masum hatalardan çok, organize işler olduğu düşüncesinde oloduğunun altını çiziyor ve bu konudaki yorumu da kamuoyuna ve sizlere bırakıyorum.

Kalın sağlıcakla…