Ulus’taki Kurucu Meclis binasını her 23 Nisan’da ya da Ulus’a yaptığımız gezilerde görürüz. Ancak bu görkemli yapının ne zaman, nasıl inşa edildiğini, kimler tarafından yapıldığını ve içerisinde hangi tarihi kararların alındığını hiç merak ettiniz mi?
Ankara Ulus Meydanı’nda yer alan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının inşası, 1915 yılında başladı. İlk etapta İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kulüp binası olarak planlanan bu yapı, Evkaf (Vakıflar) mimarı Salim Bey tarafından projelendirildi. İnşaat süreci, kolordunun askeri mimarı Hasip Bey’in yönetiminde tamamlandı.
İki katlı bu bina, Türk mimari tarzını yansıtır ve en dikkat çekici özelliği, yapımında kullanılan Ankara taşı —yani andezit— olmasıdır. 23 Nisan 1920 tarihinde Meclis binasında toplanma kararı alındığında, yapı henüz tamamlanmamıştı. Ancak milletin heyecanı ve desteğiyle bina kısa sürede tamamlandı.
MİLLETİN KATKILARIYLA OLUŞAN MECLİS SALONU
Meclis salonundaki kürsü, Ankara’nın yerli halkından Müftü Mehmet Rıfat Börekçi'nin girişimiyle yapıldı. Bugünkü İtfaiye Meydanı’nda çalışan bir marangozdan rica edilen bu kürsü, marangoz tarafından kısa sürede hazırlanarak hediye edildi.
Sıralar ise Ankara Öğretmen Okulu’nun uygulama sınıfından getirildi. Aydınlatma için kullanılan iki petrol lambası ve ısıtma amaçlı sac sobalar ise civar kahvehanelerden temin edildi. Büro malzemeleri ise çeşitli resmi dairelerden sağlandı. Böylece milletin katkılarıyla, halk egemenliğine dayanan ilk Meclis binası tamamlanmış oldu.
HAKİMİYET-İ MİLLİYE’NİN DOĞUŞU
Gazi Mustafa Kemal Paşa, 19 Aralık 1919’da Ankara’ya geldikten sonra, milli mücadelenin sesini duyuracak bir gazetenin yayınlanmasını istedi. Ancak Ankara’da baskı makinesi bulunmuyordu. Konya’dan getirilen baskı makinesi, Kurucu Meclis’in bahçesindeki küçük bir yapıya yerleştirildi. Burada birkaç sayı basıldıktan sonra, yapı koşullarının elverişsizliği nedeniyle baskı makinesi, bugünkü Anafartalar Caddesi’ne taşındı.
"YÜCE MECLİS’İN ÜSTÜNDE HİÇ BİR GÜÇ YOKTUR”
23 Nisan 1920’de Meclis binası önünde binlerce kişi toplanarak büyük bir coşkuyla açılışı bekledi. 115 milletvekiliyle toplanan Meclis’in ilk açılış konuşmasını, Meclis Başkanlığına seçilen en yaşlı üye, Sinop Mebusu Şerif Bey gerçekleştirdi.
Gazi Mustafa Kemal 23 Nisan 1920 tarihinde açılan 1. Kurucu Meclis’te uzunca bir konuşma yapmış, Meclis’in kritik rolünü şu sözlerde vurgulamıştı. “Yüce Meclisiniz bildiğiniz gibi olağanüstü yetkilere sahip olarak yeniden seçilmiş saygıdeğer milletvekilleriyle, taarruz ve işgale uğramış saltanat merkezinden canlarını kurtararak buraya gelen saygıdeğer milletvekillerinden oluşmuştur. Kaçıp gelebilecek milletvekilleriyle birlikte bir yüce Meclisin meydana getirilmesi ancak yeni uygulanan seçim tarzıyla söz konusu olmuştur. Bu anda Meclisiniz yasal olarak toplanmış bulunmaktadır. Artık yüce Meclis’in üstünde hiçbir güç bulunmamalıdır”
EN ÖNEMLİ KARARLAR ALINDI
Kurtuluş Savaşı sürecinde alınan pek çok tarihi karar bu binada alındı. Bunlar arasında:
20 Ocak 1921: İlk anayasanın kabulü
12 Mart 1921: İstiklal Marşı’nın kabulü
1 Kasım 1922: Saltanat’ın kaldırılması
24 Temmuz 1923: Lozan Barış Antlaşması’nın onayı
13 Ekim 1923: Ankara’nın başkent ilanı
29 Ekim 1923: Cumhuriyet’in ilanı
Bu kararlarla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri bu binada atıldı.
MECLİS BİNASININ SONRAKİ SERÜVENİ
23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. TBMM olarak kullanılan bina, sonrasında Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak hizmet verdi. 1952 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildi ve 1957 yılında müze haline getirildi. 23 Nisan 1961 tarihinde ise “Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi” adıyla ziyarete açıldı.
105. YILINDA BİR ÇAĞRI
Mustafa Kemal Atatürk, 1929 yılında 23 Nisan’ı çocuklara armağan etti. 27 Mayıs 1935 tarihinde çıkarılan yasa ile bu tarih “Ulusal Egemenlik Bayramı” olarak kutlanmaya başlandı. 1983 yılında yapılan düzenleme ile bayram, günümüzdeki adı olan “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını aldı.
Bu yıl Ulusal Egemenlik Haftası’nın 105. yılını kutluyoruz. Bu özel vesileyle, çocuklarınızı yanınıza alın; emekliyseniz eşinizle birlikte bu tarihi binayı ziyaret edin. Bu bina sadece bir yapı değil, bir milletin kaderini değiştiren kararların alındığı yerdir.