Oynanan sekizinci hafta maçlarının ardından, A Milli Takımımızın Perşembe akşamı Hırvatistan’la deplasmanda, Cumartesi akşamı da Konya’da Letonya ile oynayacağı maçlar nedeniyle, Süper Lig’e verilen bir haftalık araya girdik.
İlk sekiz haftalık periyoda baktığımızda, liderlik koltuğunda oturan Fenerbahçe’nin sekiz maçın tamamında, ikinci sıradaki Galatasaray’ın da bir beraberliğin dışında tam yedi galibiyet elde ettiğini görüyoruz.
Beşiktaş ve Trabzonspor’un ilk sekiz haftada beklenen performanstan uzak olduğunu söyleyebiliriz.
Adana Demirspor ve henüz bileği bükülemeyen Hatayspor’un da şu ana kadar, ligin flaş takımları olduğunu söylemek mümkün.
Orta sıralardaki takımlar bu süreci bulundukları yerle doğru orantılı olarak, ‘idare eder’ tadında geçirirken alt sıralarda ortaya çıkan sonuçların, ilerleyen haftalara ve de ligin sonuna dair bazı fikirler verdiğini söylemek mümkün.
Örneğin, henüz galibiyetle tanışamayan Samsunspor, İstanbulspor ve Pendikspor’un mevcut durumları, bu takımların önümüzdeki süreci hayli sıkıntılı geçireceklerini gösteriyor. Umarım, kötü gidişat bir an önce son bulur ve alt sıralardaki takımlar erkenden havlu atmaz.
Aslına bakılırsa, üst sıralarda da çok net görülen ve ayan beyan açıkta olan bir durum var. O da, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın geçmiş yılların aksine diğer rakiplerinden hayli farklı bir kadro ve buna bağlı olarak performans seviyelerindeki üst düzey tablo. Ligin başlarında da bu konuya değinmiş ve üç büyükler dediğimiz Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın bu sezon diğer rakiplerinin uzak ara çok önlerinde olduğunu belirtmiştim.
Ancak Beşiktaş beni yanılttı. Siyah Beyazlı takım, ilk sekiz haftanın sonunda lider Fenerbahçe’nin sekiz, Galatasaray’ın ise yedi puan gerisinde kaldı. Onlar için şampiyonluk yarışına tutunabilmenin, biraz olsun ümitlerini diri tutmanın tek yolu, milli maç arası dönüşü Galatasaray’la oynayacakları derbiden puan ya da puanlar çıkarabilmek. Eğer aksi bir sonuç ortaya çıkıp, rakibinin sahasında olmasına rağmen bir yenilgi alırlarsa, belki de tarihlerinde ilk kez bu kadar erken bir haftada yarışın hayli uzağında kalmış olurlar.
Bu arada Beşiktaş’la Şenol Güneş’in yollarının ayrılmasının takım üzerinde nasıl bir etki yaratacağını da merak ettiğimi söyleyeyim. Her ne kadar, Güneş’in yardımcısı Burak Yılmaz’ın, takımının başında çıktığı İstanbulspor karşısında 2-0 kazandığı gerçeği varsa da, esas sınavın Galatasaray karşısında verileceğini söylememiz gerek diyerek, ligimize yaptığımız kısa yoruma nokta koyalım ve iki satır da milli maçlar için karalayalım.
Ay Yıldızlılar, iyi başlayıp saçma sapan puanlar kaybettiği EURO 2024 serüveninde, eğer korkulu rüya görmek istemiyorsa, çok önemli iki maçtan oluşan bu haftadan mümkünse altı, en azından dört puanla çıkmak zorunda. Hırvatistan’dan alınabilecek bir galibiyet ya da beraberlik ve Letonya galibiyeti bu işin bitmesi demektir.
Kalın sağlıcakla…