“En büyük soğan; market sahiplerinin, komisyoncuların,  elini hiçbir şeye, tarladaki ürüne değdirmeden süreci masa başında yöneten kişilerin, biraz daha küçük, ikinci büyük soğan; aracı tüccarların, malı, ürünü tarladan alıp komisyonculara satanların, üçüncü büyük soğan, soğanların biraz daha küçüğü; çiftçinin, emekçinin, ekip biçenin, dördüncü boyuttaki, daha küçük soğan; işçinin…”

Ankara Barosu, daha güzel Türkiye ve Dünya için yapmaya çalıştıklarına, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir yenisini daha ekledi.  Başkanlığını Av. Sevil Ceylan Erkat’ın yaptığı Kadın Hakları Merkezi, çok etkileyici bir söyleşi düzenledi.        

 “Işığın Hasadı (Harvest of Light) Belgesel Gösterimi ve Belgesel Üzerine Söyleşi.”

Av. Melek Neslihan Özfidan’ın yönettiği söyleşide, Toplum Bilimci, Prof. Dr. Yakın Ertürk ile belgeselin yapımcısı Esin Özalp Öztürk konuşmacı olarak yer aldılar.

Belgesel; Yönetmen-Yapımcı; Esin Özalp Öztürk,  Görüntü Yönetmeni;Ayaz Bilgiç,  Kurgu; Şahin Yıldız, Kamera Asistanı; Kadir Sülüner, Renk Düzenleme;Hakan Palioğlu, Afiş Tasarım: Zafer Lehimler, Projelendirme; Can Hergül, Figen Kıyak ve isimlerine yer veremediğim kahramanların ürünü.

Belgeselde, toprak ve üretim konularında, olumlu, olumsuz veya eksik görebileceğiniz, “hayır, olamaz, çözümü var” diyebileceğiniz, hatta içtenlikle alkışlayabileceğiniz, elbette çok üzülebileceğiniz birçok gerçekle karşılaştık.

Yazımın giriş bölümünde, farklı boyutlardaki 4 soğanın simge, örnek olarak paylaşımı anlatılırken, üretim ve tüketim sürecindeki adaletsizliğe, ekonomik şiddete vurgu yapılmak istenmiştir. İyi insanlar, ekonomik şiddetin, toplumun diğer alanlarında da neden olduğu  adaletsizlikleri, farklı şiddet türlerini  düşündüklerinde, tanık olduklarında veya yaşadıklarında yürekleri mutlaka acıyordur. Hatta utanmak gibi ağır şiddet türü de sarıyordur, içten içe bedenlerini. Acıyı, utanmayı yaşamak gerçekten çok zor, dayan yüreğim dayan.

Bir paylaşımda daha bulunayım.

Tabağımıza gelen veya elimize aldığımız her üründe, soğanda, patateste, domateste, sebzede, meyvede; kadın, erkek, çocuk, genç diyebileceğimiz binlerce, milyonlarca insanın umudunu, direncini, hayallerini, zorluklarını, mutluluklarını ve paylaşımdaki adaletsizlikleri görebilmeliyiz. Sorun varsa, insandan, çözüm ise  insanda, şiddetsiz, sevgi ve dostluktan beslenerek.

Yönetmen-Yapımcı Esin Özalp Öztürk, belgesel ilgili olarak şunları dile getirdi.

“Ankara’nın Evren ilçesinde mevsimlik işçilerinden oluşan bir topluluk yaşıyor. Soğan hasadı için aileleriyle Ankara’ya gelen işçiler, türlü zorluklarla baş etmeye çalışırken, hayatın bir ucundan tutmaya çaba gösteriyorlar. “Işığın Hasadı” adlı belgesel, filmde metaforik bir umut ışığı olarak kullanılan ve günde sadece 2 saat çalışan bir jeneratörün etrafında şekilleniyor. Bu kısa zaman içinde işçiler, emeğin, azmin ve hayatı yakalama çabasının karmaşasında kendi hikâyelerini anlatıyorlar. İşçiler, elektriğin yaydığı ışıkla dertlerini unutuyor, gün içinde yaşadıklarından uzaklaşıyor ve bambaşka bir dünyaya adım atıyorlar. Jeneratör bir anlamda, işçilerin hiç sönmeyen umutlarını ve daha iyi bir yaşam arayışlarını aydınlatıyor. Belgesel, mevsimlik işçilerin hikâyelerini iç içe geçirerek hayallerin, isteklerin ve günlük çabaların portresini çiziyor. İşçilerin hikâyeleri, aylardır aralıksız çalıştıkları soğan hasadında ve emekte birleşiyor. “Işığın Hasadı” adı belgesel işçi hakları, çocuk işçiliği, kadınların güçlendirilmesi ve evrensel eğitim hakkı üzerine farkındalık yaratmaya çalışıyor. Belgesel, etkileyici hikâye anlatımı ve görselleriyle, daha adil ve eşitlikçi bir toplum için yapılabilecekler üzerine düşünmeyi teşvik ediyor. Başkentin merkezine 2 saatlik bir mesafede soğan hasadında çalışan mevsimlik işçilerin hayatlarına odaklanan “Işığın Hasadı” belgeseli, aydınlık ve karanlık arasında gidip gelen bir hikâye anlatıyor.”

Belgesele ve söyleşiye önümüzdeki yazımda  değineceğim.

Haydi, melekleşmiş insanlar, kadın-erkek her yerde ve her zaman birlikte, dayanışma içinde, haydi…

 

   Soldan; Prof. Dr. Yakın Ertürk, Av. Melek Neslihan Özfidan ve Esin Özalp Öztürk.