Uluslararası Futbol Birliği Kurulu’nun (IFAB) hayata geçirmeye hazırlandığı yeni kurallar üzerine geçtiğimiz haftaki yazının hemen akabinde, takip ettiğim İngiliz medyasındaki yeni bir haber, futbolun geleceği konusundaki ilgimi bir kez daha alevlendirdi ve yeni bir yazı daha yazmak durumunda kaldım.
Dünyanın en güvenilir medya organlarından birisi olarak gösterilen Guardian gazetesinde yayımlanan habere göre, FIFA, 2030 Dünya Kupası için müthiş bir değişime imza atmayı gündemine aldı. Turnuvanın 100. yıl dönümünü kutlayacak oluşu nedeniyle FIFA, katılımcı ülke sayısını artırmayı planlıyor. Eğer bu öneri kabul edilirse, (ki kabul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor) FIFA bünyesindeki 211 ülke federasyonunun 64’ü turnuvada boy gösterme hakkı kazanacak. Bu yenilik, futbolun küresel yayılımını artırırken, farklı futbol kültürlerini aynı çatı altında buluşturacak önemli bir adım olacak.
Dünya Kupası, uluslararası futbolun en prestijli organizasyonu olarak her dönem büyük yankı uyandırıyor ve 2030 turnuvası bu anlamda özel bir öneme sahip. Üstelik ev sahipliği anlamında da sıra dışı bir turnuva bizleri bekliyor. Fas, İspanya ve Portekiz’in yanı sıra, Arjantin, Paraguay ve Uruguay da bu serüvene ev sahipliği yapacak. Bu sayede futbolun köklü tarihine saygı duruşu niteliğinde, geçmiş ile geleceği harmanlayan bir atmosfer oluşacak…
Bilindiği üzere FIFA, daha önce 2026 Dünya Kupası itibarıyla takım sayısını artırma kararı almıştı. 32 takımlık sistemin yerine 48 takımlı yeni bir format kurgulanırken, toplam maç sayısı da 64’ten 104’e çıkacak. 2026 Dünya Kupası, ABD, Meksika ve Kanada’nın ortak organizasyonuyla gerçekleştirilecek ve bu yeni sistemin nasıl bir etki yaratacağını görme fırsatı sunacak.
Bu arada, FIFA’nın bu hamlesi futbol dünyasında geniş çaplı tartışmalara yol açıyor. Turnuvaya daha fazla ülkenin katılması, futbolun evrenselliğini artıran bir avantaj mı, yoksa rekabet seviyesini düşürebilecek bir dezavantaj mı çelişkisi had safhada. Kimi futbol otoriteleri, daha fazla ülkeye şans tanınmasının oyunu çeşitlendireceğini, özel bir hava katacağını savunurken, bazıları ise kalite kaybı yaşanabileceğine vurgu yapıyor. Ancak değişmeyen bir gerçek var ki, o da futbolun geçmişten aldığı mirası koruyarak geleceğe ilerleyişini sürdürüşü.
Evet, önümüzdeki süreçte FIFA’nın bu önerisi etrafında şekillenecek tartışmaları ve futbol dünyasının tepkilerini hep birlikte izleyeceğiz. Ancak şimdiden söyleyebiliriz ki, 2030 Dünya Kupası, futbol tarihine damga vuracak büyük bir dönüm noktası olmaya aday.
Kalın sağlıcakla…