Alışıldığı üzere ayın 3’ünde ocak ayı enflasyonu iki kurum tarafından hemen hemen eş zamanlı olarak açıklandı, bu açıklanan veriler şöyle:
Alışıldığı üzere ayın 3’ünde ocak ayı enflasyonu iki kurum tarafından hemen hemen eş zamanlı olarak açıklandı, bu açıklanan veriler şöyle:
- ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Ocak ayında %15.52 arttı. ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı ise %114.87 olarak gerçekleşti.
- TÜİK tarafından hesaplanan TÜFE’de 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %11,10, bir önceki yılın aynı ayına göre %48,69 artış gerçekleşti.
- TÜİK tarafından hesaplanan Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %93,53, aylık % 10,45 oranında arttı.
Açıklanan verilerden de görüleceği gibi Türkiye’de enflasyon çok yüksek ve yükselmeye de devam ediyor.
Enflasyon konusunda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonun Nisan ayında zirveye ulaşacağını fakat yüzde 50 seviyesini aşmayacağını söylemişti. Bakan Nebati daha önce de enflasyonun Ocak ayında zirve yapacağını düşündüklerini belirtmişti. Gerçi bu iktidarın hangi öngörüsü tutuyor ki bu öngörülerinin tutacağına inanalım güvenelim?
Görünen o ki TÜİK enflasyon %50 oranının bir çıt altında görünsün diye epeyce uğraşıyor gele gele geldiği nokta %48,69 tabi inanırsan.
Daha önce de birçok kere yazıp söylediğim gibi ben enflasyon ölçümü yapan prof. Dr. Veysel Ulusoy önderliğinde çalışan bağımsız bilim insanlarından oluşan ENAGrup ölçümlerini hesaplama ve yorumlamalarımda daha ciddiye alıyor daha önemsiyorum. Bu hesaplamalar benim piyasa gözlemlerim ve kur hareketleri ile çok daha uyumlu.
Emir komuta sistemi dâhilinde görev yapan başkanı ve kadroları özerk, tarafsız ya da bağımsız olmayan TÜİK verilerini piyasa ve kur gözlemlerim ile uyuşmadığını da hep söylüyorum.
Burada çok vahim bir başka veri daha var, o da Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) verileri, bu endeks yıllık olarak %93,53 oranında artmış bulunuyor. Bir önceki ayın verisi %79.89 seviyesindeydi, artmaya devam ettiğini görmekteyiz. Bu veri bize üreticilerin maliyetlerini tüketiciye henüz tam olarak yansıtamadığını gösteriyor ve tüketiciye yansıyacak fiyat artışları bulunduğuna işaret ediyor.
Erdoğan kabine toplantısı sonrasında yapmış olduğu konuşmasında “Enflasyondaki belli döneme mahsus arızi yükselişin kamburunu maalesef bir süre taşımak mecburiyetinde kalacağız. Her ayın bir aydan daha iyi olacağı döneme girdik.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüterek vatandaşlarımızı müreffeh, ülkemizi mamur, devletimizi güçlü halde sözümüzü tutmak boynumuzun borcudur. Büyük ve güçlü Türkiye ile birlikte enflasyonu indirme, hayat pahalılığını yenme vaadimizi yerine getireceğiz.” Demişti.
Bu vaadin içi boş bomboştur, 20 yıldır iktidar olan birinin bu güne kadar beceremediği bir işi önümüzdeki dönemde nasıl becereceğini herkes elbette merak ediyor.
Buradan kendisine sormak gerekmez mi? Hani faiz, sebep enflasyon sonuç diyordun, ne oldu?
Erdoğan politika faizini indireceğim faiz sebep enflasyon sonuçtur dedi, inat edip dediğini yapınca enflasyon, kurlar ve kredi faizleri zıpladı. Hala bunu görmeyip yanlışta ısrar etmek, ben yanlış düşünmüşüm, yanlış biliyormuşum diyerek vatandaşlardan özür dilemeden aynı politikaları devam ettirmek doğru mudur?
Bakın enflasyon en çok dar gelirliyi, ücretliyi, emekliyi yoksulu vurur, adeta ezer geçer iktidardan biraz izan, biraz insaf beklemek hakkımız değil midir?