Dert Bende Derman Sende(*), Mine Koşan’ın 1972’de yayınladığı “Dert Bende/Sevde Gör” 45’liğinde yer alan şarkısıdır. Şarkının sözü ve müziği Vedat Yıldırımbora’ya aittir. Ajda Pekkan, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Işın Karaca gibi güçlü sesler bu şarkıyı yorumlamışlardır.
Dert Bende Derman Sende(*), Mine Koşan’ın 1972’de yayınladığı “Dert Bende/Sevde Gör” 45’liğinde yer alan şarkısıdır. Şarkının sözü ve müziği Vedat Yıldırımbora’ya aittir. Ajda Pekkan, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Işın Karaca gibi güçlü sesler bu şarkıyı yorumlamışlardır.
Arabesk geleneğinden gelen Orhan Gencebay’ ve Müslüm Gürses’in bu şarkıyı yorumlaması, yoksulluk ve yoksunluk içerisinde olan toplumun alt kesimlerini oluşturan kesimlerde bir dertlenme, umut ve çare arayışı duygusunu hep en geniş şekilde ortaya çıkarmıştır.
Şarkılar bazen, ekonomik, politik, dinlik ve büyülük işlevleri de yüklenmiştir; bireyin ve toplumun yaşamını etkileyen ve toplum düzeninin ekonomik, estetik, politik kurallarının belgeleri haline gelmişlerdir.
Toplumda ortaya çıkan çaresizlik durumları, kimi zaman temsilcilerinin yetersizliği(liyakatli olmamaları) diğer bir deyişle, iyi yetişememiş olması biçimiyle görülmüş, kimi zaman da sosyal ve kültürel alandaki değişmelerin, toplumsal kesimlere olumsuz yansıması hâlinde ortaya çıkmıştır.
Günümüze yaşanılan toplumsal gerçekliklerimizde, aslında dertlenenlerin açık bir şekilde ortaya çıktığı, ancak çare olması gerekenlerin ya da derman olması gerekenlerin ne yaptığıyla ilgili belirsizliklerin veya yetersizliklerin, derman olmanın ötesinde çaresizlik ve kader olarak topluma kabul ettirilmeye zorlanmasıdır.
Genel çaresizlik ve bu çaresizliğin toplumda yaygın olması gittikçe artarak büyümesi, rakamlara da yansımaktadır. Sosyal olaylar, sadece rakamlardan ibaret olunmadığının da bilinmesi gerekmektedir. Yıkılan ve dağılan aileler, kadınlar, çocuklar, işsiz kalan çalışanlar, kendi kazancıyla kıt kanaat geçinmeye çalışan esnaf, yoksullaşan ve gittikçe açlık sınırına sürüklenen geniş halk ve kimsesizler.
Rakamlara bakmak bir taraftan bize yaklaşık bir gerçeklilik sağlarken diğer taraftan ne kadar ürkütücü olduğunu da bize göstermektedir. Dertlenmek, toplumsal ve ruhsal bütünlüğümüzü parçalayan, artık her yerde görülen bir çaresizlik.
İcra ve iflas dosyası sayısı 22 milyonu aşmış,
Yılda yaklaşık kepenk indiren esnaf sayısı 2 milyon,
Kapanan şirket sayısı yarım milyona yaklaşmış, burada sadece kapanışını tamamlayan ve yapan şirketler var. Çalışmasını ve faaliyetlerini durdurmuş en az bu sayıya yakın şirket daha var. Şirket çöplüğüne dönmüş durumda ülkemiz,
Batık kredi tutarı, 150 milyar lirayı aşmış,
Geniş işsiz sayısı 10 milyona yaklaşmış,
Pandemi dönemi ve işten çıkarma yasağının kalkması durumunda bu sayının katlanarak artması bekleniyor,
İflas eden gerecek kişi işletme sayısı yaklaşık 293 bin,
Pandemi ile Kapanan esnaf sayısı 99 bin beşyüz,
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin borçlu sayısı gittikçe artmakta, neredeyse borçsuz işletme bulunmamakta,
Genelgeyle kapanan işyeri sayısı yaklaşık 250 bin,
Çalışanların, % 56’sı hizmet sektöründe çalışmakta ve bu işyerlerinin bir daha açılıp açılamayacağı belirsiz,
Emeğiyle geçinen ve artık ortalama bir ücret olan, neredeyse açlık sınırına yakın açıklanan bir asgari ücret tutarı,
TÜRK-İŞ Araştırmasına göre 2020 Aralık ayında;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.589,94 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 8.436,27 TL, Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.146,98 TL olmuştur.
Yaşanılanlar sadece rakamlar ile ifade edildiğinde bile ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya bulunduğumuz ortada. Çaresiz kalıp dertlenen, büyük bir toplumsal kesim bulunmaktadır. Çare olarak sunulan ise sadece iyi niyete kalmış insanların yardımları ile yaşamak için nefes almaya bile yetmeyecek devlet yardımları. Belediyelerin bütçelerinde bulunan %3 lük yasal sosyal yardımlar.
Esnafın, işsizin ve yoksulun derdi bin olmuş. Derman ise başka bir bahara umut olarak kalmış…
*dert bende, derman sende
aşk bende, ferman sende
öldüren, güldüren,
her gün ağlatan kalp sende