Kırk yıl önce yayımlanmış ve hâlâ güncelliğini koruyan bir kitap “Can Çekişen Kitap.” (Cem Yayınları 1985) 1986 yılında almışım bu kiatabı ve üç kere okumuşum. Yeniden okuduğumda değişen bir şey olmadığını da gördüm.
Onbeş ana başlıktan oluşan kitabın, yazı başlıkları bile ne kadar önemli bir eser olduğunu gösteriyor. İçindekiler, sırasıyla: “1. Can Çekişen Kitap, 2. Kitap Deyip, Kitapçılık Deyip Geçmemeli, 3. Kitapçılık Denilen Aslan Yatağı, 4. Yazar, Yazarlık Keyfi ve Okumalar, 5. Yazar Hakları, 6. Sözcüğün Gücü, 7. Biz ‘Köfteci Huysuz’lar, 8. Kültürel Soysuzlaşma…Kültürsüzleşme, 9.ÖNCE Okuma Özgürlüğü, 10. Kitap ve Pazarlama Kavramı, 11. Haydin, Kitap Yakmaya!, 12. Lümpen Kültüre Doğru, 13. Meğer Herşey İstanbul’un İşgaliyle Başlamış, 14. Göçebiliğin İzleri, 15. Nostalji ve Nostaljistler”
Demirtaş Ceyhun (1934-2009), Türk edebiyatında toplumcu gerçekçi bir anlayışla öne çıkan, edebiyatı sadece estetik bir uğraş olarak görmekten öteye taşıyan önemli bir yazardır. Ceyhun’un Can Çekişen Kitap adlı eseri, 1970’li yıllarda yoğunlaşan siyasal kutuplaşmanın ve kültürel çöküntünün eleştirisini yapan düşünsel bir metindir. Bu eser, sadece bir deneme derlemesi değil; aynı zamanda dönemi anlamamızı sağlayan ideolojik bir tanıklıktır.
Ceyhun, Türkiye’deki aydınkesimin halktan kopuk olduğunu ve sorumluluktan kaçtığını eleştirir. Aydın sorumluluğu vurgusu kitabın temel noktalarınedan biridir. Eserde, Türkiye’nin Batı taklidi üzerine kurulu modernleşmesi ve kültürel yüzeysellik eleştirisi, somut örneklerle ele alınır. Ceyhun, okuma alşıkanlıklarının zayıflığını entelektüel bir çöküş ekseninde betimler. Ceyhun’un üslubu net, sert ve didaktiktir. Polemikçi bir yaklaşım taşımasına karşın, belirli sorumluluk ekseninden ayrılmaz.
Ceyhun’un eserindeki temel izleğilerden biri, Türk aydınının toplumla ilişkisi üzerine yürüttüğü eleştiridir. Yazar, aydının halktan kopuşunu, akademik ve entelektüel sınıfların kendi içlerine kapalılığını ve siyasetten soyutlanışını sorgular. Aydının, halkın sorunlarının çözümüne katkı sunması gerektiğini savunarak ‘aydın sorumluluğu’ kavramını merkezileştirir.
‘Can çekişen’ ifadesi, yalnızca fiziksel bir nesne olan kitabın değil; aynı zamanda entelektüel hayatın, okuma eyleminin ve fikir üretiminin maruz kaldığı dejenerasyonu simgeler. Ceyhun’a göre, Türkiye’nin modernleşme süreci Batı taklitçiliği üzerine bina edilmiş, bu da köksüz bir kültüre yol açmıştır. Özellikle kültür üretiminin piyasa dinamiklerine teslim edilmesi, kitap ve okur arasındaki ilişkiyi zayıflatmıştır.
Ceyhun, eserinde ‘kitap okuma’yı salt bir eylem olarak değil, bir bilinçlenme aracı olarak görür. Bu yüzden kitaba olan ilginin azalması, aslında toplumun zihinsel çöküşüyle eşdeğerdir. Bu durum, egemen medya kültürü, popülerleşme baskısı ve hızlı tüketim alışkanlıklarıyla daha da derinleşmiştir.
Yazarın dili serttir; söylemi ise ideolojik netliğiyle dikkat çeker. Didaktik bir tona sahip olmakla birlikte, metinlerindeki tutarlı eleştirel tavır, onu sıradan bir polemikçiden ayırır.
Demirtaş Ceyhun’un “Can Çekişen Kitap”’ı, yalnızca bir kitap eleştirisi değil; aynı zamanda Türkiye’nin kültürel tarihine tutulan bir aynadır. Kitap, düşünsel donanımın azaldığı, okumanın itibar kaybettiği ve aydının sorumluluktan kaçtığı bir dönemde kaleme alınmış, bugün de geçerliliğini koruyan bir metindir. Bu yönüyle Can Çekişen Kitap, hem edebiyat tarihi hem de kültür sosyolojisi açısından önemli bir inceleme nesnesidir.
“Can Çekişen Kitap”, hem dönemin entelektüel krizine tanıklık eden hem de bugün hâlâ geçerliliğini koruyan çarpıcı bir kitaptır. Ceyhun, yayınevlerinden halkın okur niteliğine kadar birçok boyutta kültürel sorunlara değinir.
Kitabın arka kapağında olan yazıyı paylaşarak yazımı bitiriyor, bol okumalı günler diliyorum.
“’Can Çekişen Kitap’, Demirtaş Ceyhun’un, ülkemizde dün de, bugün de, yarın da güncelliğini hiç yitirmeyecek ‘yazar-yayımcı-kitapçı’ gibi yayın dünyamızla ilgili kavramlar üzerine yazdığı denemelerden bir seçmedir.”