Hemen hemen her yılbaşına doğru görüldüğü üzere gene yılbaşı çamı süsleme tartışmaları başladı!
Memleketin ormanları talan edilir ağaçları kesilip tatil köyleri, madenler, AVM’ler yapılırken protesto etmeyi hiç aklına getirmeyen bir takım zevat iş yılbaşı kutlamaları çerçevesinde üç beş çam ağacı süslendiğinde din elden gidiyor diye hemen ayağa kalkıyor!
Üç beş çam süslenmesi ile din elden gidiyorsa zaten vay o dinin haline demek gerekmez mi?
Son olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsünde gelenekselleşen yılbaşı ağacı süslemesi bu sene tartışmalara neden oldu. Bir grup öğrenci, "geleneklere ters olduğu" iddiası ile ağacı süslemek isteyen diğer öğrencilere engel olmak istedi.
Yahu resmen komedi bu ülke özgür bir ülke, bu ülkede kimin ne yapıp ne yapmayacağını sadece kanunlar belirler gelenek melenek değil!
Dahası bu ülke laik bir ülke isteyen istediğine inanır ya da inanmaz, kimse bir şeye inanmaya zorlanamaz ve kimse kimsenin inanç ve ibadetine karışamaz.
İşine gelince “biz her inanca saygılıyız bize de saygı gösterin” diye esip gürleyen camianın bir yılbaşı çamı süslenmesine bile tahammül edememesi aslında söylemlerinin ikiyüzlülüğü ve samimiyetsizliğinin itirafı değil midir?
Diğer yandan geleneğimize aykırı diye itiraz edenlerin neyin bizim geleneğimiz olduğunu neyin olmadığını bilmediği de ortadadır!
Ağaç süslenmesi Türklerin Şamanist döneminden kalma bir ayindir, Türklerin Gök Tengri inancından batı kültürüne sirayet etmiştir. Türklerin bulunduğu her coğrafyada Türklerin gelenek ve inançları gereği ağaç süslediği, ağaca çaput ya da süsler bağlayarak doğanın ve ormanın ruhlarına saygı gösterilmeye, dilekleri ulaştırmaya çalışıldığı bilinir.
Türklerde çam süsleme ve Ayaz Ata kültürü, Türklerin eski inançlarından ve geleneklerinden izler taşıyan, özellikle kış dönemiyle ilişkilendirilen bir konudur. Bu gelenek, Türk mitolojisi ve halk inanışlarında doğa, mevsimler ve yeni yıl ile ilgili ritüellerle bağlantılıdır.
Ayaz Ata kültürü: Ayaz Ata, Türk mitolojisinde ve Orta Asya halk inanışlarında, soğuk kış günlerinde insanlara yardım eden, bilge ve iyiliksever bir figürdür. Etimolojik kökeni, "Ayaz" kelimesi Türkçe'de "soğuk, dondurucu hava" anlamına gelir. Ayaz Ata, özellikle kışın zorlu şartlarında koruyucu ve yardımsever bir figür olarak karşımıza çıkar. Ayaz Ata, çoğunlukla yaşlı, bilge bir adam olarak tasvir edilir. Karşılığında hiçbir şey beklemeden iyi kalpli insanlara yardım ettiği düşünülür.
Şamanizm ve Ayaz Ata ilişkisi: Eski Türklerin Şamanist inançları doğrultusunda, doğa güçlerine ve mevsimsel döngülere saygı önemliydi. Ayaz Ata, bu bağlamda bir "kış ruhu" olarak kabul edilir.
Şamanizm ve Çam Süsleme Geleneği: Çam ağacı süsleme geleneği, kökeni Şamanist ritüellere dayanan bir uygulamadır ve doğa ile bağlantılıdır.
Doğa ve Ağaç Kültünde ağaç, yaşamın ve doğanın kutsallığını temsil ederdi. Örneğin, Türk mitolojisinde "Dünya Ağacı" (Hayat Ağacı) önemli bir semboldür ve yaşamın döngüsünü ifade eder.
Türkler için yeni yıl ve yeniden doğuş yılın sonu ve başlangıcı, yeniden doğuşun ve bereketin sembolüydü. Bu nedenle, çam gibi yaprak dökmeyen ağaçlar, ölümsüzlüğü ve sürekli yaşamı temsil ederdi. Ağaçların dallarına çeşitli bez parçaları, iplikler veya doğadan alınan semboller asılırdı. Bu, bolluk, bereket ve doğa ruhlarından yardım dilemeyi simgeliyordu.
Bugün çam süsleme ve Ayaz Ata figürü, Hristiyan Noel Baba (Santa Claus) ve Noel çamı gibi Batı etkileriyle karışmış olsa da, Türk geleneklerindeki kökleri unutmamak önemlidir. Çam süsleme geleneği, Türklerin Şamanist ritüellerinden modern döneme kadar şekil değiştirerek gelmiştir.
Özellikle Sovyetler Birliği döneminde, Orta Asya Türk halkları arasında Ayaz Ata, Noel Baba'ya benzer bir figür olan "Ded Moroz" ile özdeşleştirilmiştir. Ancak Ayaz Ata’nın Türk mitolojisindeki yeri daha eskilere dayanmaktadır.
Sonuç olarak Türklerde çam süsleme geleneği ve Ayaz Ata figürü, eski Türk inançlarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu kültürel unsurlar, hem doğaya olan saygıyı hem de yeni yılın umutla karşılanmasını simgeler. Bugün bu gelenek, hem Türklerin geçmişine ışık tutan hem de modern kutlama alışkanlıklarında yankı bulan bir kültürel mirastır yani çam süslemek tam da Türk geleneğine uygun bir iştir.