“Proje okul öğretmen” atamalarıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Zafer Partisi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuğba Mızrak Demirbağ, proje okullarına ilişkin yapılan öğretmen atamalarının siyasallaştığını belirterek “Proje okulları, başlangıçta uluslararası başarı hedefiyle kurgulansa da zamanla siyasallaşmış, öğretmen atama yetkisi doğrudan Milli Eğitim Bakanı’na bırakılmıştır. Bu durum, liyakate değil, sadakate dayalı atamaların önünü açmıştır. Yusuf Tekin’in 2014 yılında, müsteşarken ‘kendi değerlerimize uygun kendi neslimizi yetiştireceğiz, bunun için mevzuatlar engel teşkil ediyor’ ifadeleri bu dönüşümün temelini oluşturmuştur.” dedi.
“Mağdur olan tüm öğretmenlerimizin yanındayız”
Bu yıl yapılan uygulamada geçen yıllara göre çok daha fazla öğretmenin ve yöneticinin norm fazlası statüsüne getirildiği dile getiren Demirbağ, “Milli Eğitim Bakanlığı 2015 yılında “özel proje okul uygulaması”na başlamış ve İstanbul Erkek, Kabataş, Kadıköy Anadolu gibi Türkiye’nin en başarılı okulları bu kapsama alınmıştır.
Uygulama başladığında sayısı 150 olan “özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları”nın sayısı 2024’e geldiğinde 2300’ü bulmuştur. Bu kurumlarda 4 yılını tamamlayan öğretmen ve yöneticiler bakanlığa başvuruda bulunarak ya bulundukları okulda devam etmekte ya da başka okula geçme talebinde bulunmaktaydı. Uygulamaya rağmen bazı öğretmenler taleplerinin dışında tayin edilmekte ve bu da tepkilere neden olmaktaydı.
Ancak bu yıl yapılan uygulamada geçen yıllara göre çok daha fazla öğretmenin ve yöneticinin tayin edilmeyi bırakın norm fazlası statüsüne getirildiği veya resen yer değiştirmeye zorlandığı görüldü. Köklü okullardaki deneyimli öğretmenlerin bir gecede norm fazlası ilan edilerek görev yerlerinin değiştirilmesi hem eğitim camiasında hem de öğrencilerde büyük huzursuzluk yaratmıştır.” şeklinde konuştu.
Tuğba Mızrak Demirbağ, şöyle devam etti: “Liyakatli ve deneyimli öğretmenlerin norm fazlası ilan edilip, yerlerine daha az deneyimli isimlerin atanması, eğitimde nitelik kaybına neden olmaktadır. Bu süreçte objektif kriterler (hizmet puanı, başarı belgeleri, proje katkıları gibi) yerine keyfi kararların öne çıkması, sistemin güvenilirliğini zedelemektedir.
“Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır” diyen ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlere verdiği değerden, günümüz Türkiye’sinde bir gecede norm fazlası ilan edilen deneyimli öğretmenlerimize verilen değere, maalesef, özellikle AKP iktidarı sürecinde çok şey değişmiştir. Unutulmamalıdır ki, öğretmenlerimiz, bir neslin mimarlarıdır, onların emeğine ve haklarına sahip çıkmak, eğitimin kalitesini korumanın temel şartıdır.
Bir okulun kültürü, yıllar boyunca oluşan öğretmen kadrosunun öğrencilerle kurduğu bağ sayesinde oluşur. Deneyimli öğretmenlerin ani görev değişimleri, öğrencilerde güvensizlik yaratmakta ve aidiyet duygusunu sarsmaktadır. Bu müdahaleler sadece öğretmenlerin çalışma ortamını değil, proje okullarında öğrenciler, belirli bir eğitim modeline ve öğretmen kadrosuna alışmışken, ani değişim öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimini ve velileri de olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, öğretmenlerin aile düzenlerini bozacak şekilde, dönem ortasında uzak ilçelere veya illere resen atanması, sosyal ve psikolojik sorunları beraberinde getirmektedir.
Bir diğer sorun da, öğrencilerin merkezi sınavlara hazırlandığı bu dönemde öğretmen değişikliği, psikolojik ve akademik açıdan ciddi sorunlara yol açmaktadır. Öğrenciler alıştıkları öğretmenlerin yöntemlerinden mahrum kalmakta, yeni gelen öğretmene uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Bu değişim, özellikle son sınıf öğrencileri için zaman kaybı ve stres faktörü oluşturmaktadır. Sonuç olarak, bu süreç sadece öğretmenlerin değil, aynı zamanda öğrencilerin, velilerin, aslında tüm toplumun meselesidir. Proje okulları bahane edilerek eğitimde siyasal kadrolaşmaya gidilmesi, hem hukuken hem pedagojik açıdan kabul edilemez.”
“YUSUF TEKİN İSTAFE ETMELİ”
Zafer Partisi olarak, proje okulu – norm fazlası mağdur öğretmenlerin yanında olduklarını belirten Demirbağ, talep etmeleri durumunda hukuki olarak ta mağdur öğretmenlere destek vereceklerini de ifade etti.
Demirbağ ayrıca öğretmenlerinin haklarını savunmak için okullarında protestolara katılan pırıl pırıl öğrencilerin ve velilerin yanında olduklarını belirterek Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslendi: “Bu ülkenin öğretmenleri, öğrencileri, velileri, bütün Türk Milleti, adalet, şeffaflık ve liyakat istiyor! Yeter Artık.”