Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile büyükşehir giriş çıkışlarına ve toptancı hallere kalıcı vergi denetim noktaları kurulacağını açıklaması, Türkiye’nin üretim ve yatırım politikaları açısından ciddi endişe yaratmıştır.
Bu uygulama, kayıt dışılıkla mücadele adı altında üretimin ve sanayicinin moralini kıracak, yerli ve yabancı yatırımcının kaçışını hızlandıracak, ekonominin omurgası olan OSB’lere vurulacak bir darbe olacaktır.
Türkiye ekonomisinin en değerli yapılarından biri olan Organize Sanayi Bölgeleri, Cumhuriyet tarihinin en stratejik projeleri arasında yer alır. Bugün ülke ihracatının, üretiminin, istihdamının büyük bir kısmı OSB’lerden çıkmaktadır. Bu bölgelerin desteklenmesi, genişletilmesi, teşviklerle üretime daha fazla kazandırılması gerekirken; denetim adı altında baskı altına alınması, üretim şevkini kırar ve güven ortamını zedeler.
Vergi denetimine karşı değiliz. Tam aksine kayıt dışı ekonomiyle mücadele şarttır. Ancak TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da vurguladığı gibi, “Her fabrikanın kapısına vergi memuru koyarak, polisiye tedbirlerle vergi gelirleri artırılamaz.” Bu yaklaşım, vergide adaleti sağlamaz, aksine işletmelerin nefesini keser. Ekonomik kriz ortamında yatırımcı zaten zor ayakta dururken, bu tür sert uygulamalar yatırımın önünü tamamen kapatır.
Ekonomik programın başarısız olduğu eleştirilerine karşı kendini savunan Bakan Şimşek, programın bazı şokları sınırlı etkilerle atlattığını iddia etmiştir. Ancak, uygulamaya koyduğu bu yeni denetim hamlesi, ekonominin sürdürülebilir büyümesini değil, üretim çarklarının yavaşlamasını beraberinde getirecektir. Birçok OSB başkanıyla, sanayi odası yöneticileriyle görüşen, fabrikaları gezen, üretimin içinden gelen bir endüstri muhabiri olarak söylüyorum: Bu uygulama sanayici dostu değil, sanayici düşmanı politikaların bir yansımasıdır.
Şu anda Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, OSB’lerin vergi memurlarına boğulması değil; maliyet yükünün azaltılmasıdır. Hammaddeye, enerjiye, ulaşıma, iş gücüne erişimi kolaylaştıracak çözümler bulunmalı, vergi yükü değil teşvik artışı konuşulmalıdır.
Önerim şudur: Bu uygulama derhal yeniden değerlendirilmeli, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü ve sanayi odası başkanlarıyla birlikte bir istişare süreci başlatılmalıdır. Denetim sistemleri daha dijital, şeffaf ve sanayicinin yükünü artırmadan işleyecek şekilde kurgulanmalıdır.
Sayın Bakan’a son bir hatırlatma: Hepimiz bu yolculukta gelip geçiciyiz. Ancak OSB’ler bu ülkenin kalıcı üretim hanlarıdır. Hanların taşlarını oynatmak, ekonomiye yapılacak en büyük zararlardan biri olur. Gelin bu hamleyi durduralım, üretimi teşvik edelim, yeni OSB’ler kuralım, Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa edelim.