Ne zaman Türkiye “seçim mahalline” girse iktidar partisi AKP, muhalefet partilerini “terörle işbirliği” yapmakla suçluyor. Terör ve terörizm bir oy ticaretine dönüştürülüyor. İktidarı destekleyen seçmenler RTE’nin ve ekibinin CHP’yi terör ile ilişkilendirmesini alkışlıyor. Oysa bu suçlamanın adı “soysuz” suçlamadır. Eğer bir kişi ya da bir örgüt, bir parti eğer terör ile bir ilişkisi varsa, ceza yasaları var. O partinin yöneticileri ya da kişilerin cezalandırılması gerekir. Bu işlemler yapılmadan Terör sezonu başladı. Her seçim döneminde olduğu gibi, ortalık “sensin terörist” nidalarından geçilmiyor.
Bu işlerin mucitlerinden biri de eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu suçluyor : “505 kişi İmamoğlu döneminde işe alınmış ve bunların bizatihi işe girmelerinde engel durum söz konusu, bu kadar açık ve net söylüyorum.” diyordu. Soylu, “Dağda terörist olarak bulunanları, devlete ve kamuya girmesi mümkün olmayan kişileri...” diye bildiğiniz sözleriyle devam ediyordu. Şimdi bu “soysuz” suçlamayı mahkeme karında birisini irdeleyelim. Şöyle anlatayım: Ş.B. isimli vatandaş İBB iştiraki olan İsper AŞ’ye iş başvurusunda bulunmuştur. Hani “Su saatlerini teröristler okuyacak” deniyordu ya, öyle değil. Sosyal tesislerdeki garsonluk ilanına başvurmuş.
Her şey de iyi gitmiş. 1 Kasım 2022’de girdiği mülakatı da geçmiştir. 29 Kasım’da kendisinden istenen evrakları da teslim etmiştir. İş sözleşmesi imzalanmıştır. Hekim muayenesine bile girip, sağlam raporu almıştır. Kendisine 24 Aralık’ta işe başlayacağı söylenmiş. İşsizlikten kurtuldum diye seviniyormuş. Derken... İşe bakın! Soylu, İmamoğlu’nu “terörle iltisaklı” suçlaması yapacak ya… İçişleri Bakanlığı kaynaklı “güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması” olumsuz sonuçlandırılıyor. Soylu ile daha önce yaşananlar nedeniyle yoğurdu üfleyerek yiyen İBB bürokratları, 9 Aralık 2022’de Ş.B’ye, “Güvenlikten geçemedin” diyerek işe alınmadığını bildirmiş. Ş.B. öyle yapmamış. Hakkını aramaya karar vermiş. Bunun için mahkemeye gitmiş. “İşe giriyordum ama güvenlik soruşturmam olumsuz çıktı, işe alınmamam açıkça hukuka aykırı” iddiasında bulunmuş. Mahkemeye, “Herhangi bir terör örgütü ile ilişkim ve ilgim yoktur, bu anlamda aldığım hiçbir ceza da bulunmamaktadır” demiş.
Sonuçta... İstanbul 11. İdare Mahkemesi Ş.B’nin dosyasını incelemiş. Gerçekten de “arşiv Araştırması”na bir kayıt çıkmış.
Ş.B. 20 Kasım 2005’te İstanbul’da gerçekleşen bir olay nedeniyle “terör örgütü propagandası” ile suçlanarak yargı önüne çıkarılmış. O dönem yargılandığı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, “kovuşturmanın ertelenmesi” kararı vermiş. Üç yıl içinde yeni bir dava açılmadığı için hakkındaki terör davası da düşmüş. Kısacası Ş.B’nin geçmişinde bir terör yargılaması varmış ama herhangi bir ceza almamış. Dosyası da kapanmış. Sonuç olarak idare mahkemesi şu karara varmış: “Davacının arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandırılmasını gerektirecek bir durumun olmadığı değerlendirildiğinden dava konusu istihdam edilmeme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” Güvenlik soruşturması nedir? Arşiv araştırması nedir? Sorularını tane tane anlatan mahkeme, “İşe giremezsin” kararını iptal etmiştir. İBB’ye de özetle “Ş.B’yi işe al” demiş. 12 Ocak’ta da kararını İBB’ye tebliğ etmiş. Usule göre, İBB en geç 30 gün içinde mahkeme kararını yerine getirmek zorunda ve bu kararı yerine getiriyor. “soysuz” suçlama fos çıkıyor…