Bugün sizlerle çok özel bir anımı ve güzel bir şiir kitabını paylaşacağım.70’li yıllarda “T.C.Emekli Sandığı”nda çalışmaya...
Bugün sizlerle çok özel bir anımı ve güzel bir şiir kitabını paylaşacağım.
70’li yıllarda “T.C.Emekli Sandığı”nda çalışmaya başladığımda kitaplarımı işyerime yakın olmaları nedeniyle ya “Bilgi Kitabevi” ya da “Hat Kitabevi”nden alırdım. Birisi Sakarya Caddesi’nde diğeri de Soysal Han’da idi. Ama daha çok “Bilgi Kitabevi”nden alırdım. Çünkü orada zaman zaman Hasan Hüseyin (Korkmazgil) amcamla da karşılaşabilirdim. (11-12 yaşımdayken Hasan Hüseyin Korkmazgil ile beni ilkokul öğretmenim, değerli yazar Behzat Ay tanıştırmıştı. 11 yıl sonra Hasan Hüseyin ile Bilgi Kitabevi’nde tekrar karşılaşmıştım. Bu anımı da Eğit-Der’in Abece dergisindeki bir yazımla paylaşmıştım.) “Hat Kitabevi”nden ise genellikle sol kitapları alırdım. Orada çeşit daha çok gibi gelirdi bana.
Yine bir gün öğle arasında “Hat Kitabevi”ne uğradım ve Ahmet Telli’nin “Yangın Yılları” kitabını gördüm. Ahmet Telli’yi o günlerde tanımıyordum. Ama kitap ilgimi çekti ve o gün aldığım birkaç kitabın arasında adı geçen kitap da vardı.
İş yerime gelince kitabı açıp okumaya başladım. Şiirler o kadar güzeldi ki dalıp gitmişim. Arkadaşlarımın seslenmesiyle kitaptan başımı kaldırdım ve Şube Müdürü’yle yüz yüze geldim.
Okumayı çok seviyorsun galiba, dedi.
Evet ve bu kitabı yeni aldım, şiirler de çok güzel,dedim.
İşin yok mu senin? diye sordu.
Sabah tüm işlerimi bitirdim. Yapacak işim yok şu anda, diye yanıtladım ve Şube Müdürü yanımdan ayrıldı.
Arkadaşlarım kitabı merak ettiler, isteyene kitabı alabileceğimi söyledim. Zaten zaman zaman tiyatro bileti alarak arkadaşlarımı tiyatroya götürüyor ya da kitap alarak aramızda oluşturduğumuz yardımlaşma sandığına ekonomik katkıda bulunuyordum. Arkadaşlarım bu kitaptan bizde alalım deyince öbür gün “Hat Kitabevi”ne giderek 50 adet kitap istedim. İki gün sonra verebileceklerini söylediler.
İki gün sonra gittiğimde 50 kitap hazırdı. Kitabın fiatı 20 lira idi, bana 12 liradan verdiler. Ben de kitabı 15 liradan satarak yardımlaşma sandığımıza katkıda bulundum. Ancak 50 kitap az geldi. Öbür gün tekrar “Hat Kitabevi”ne 50 kitaplık daha sipariş verdim. Kitabevi yine 12 liradan vererek iade kabul etmeyeceğini belirtti ve ben de iade yapmayacağımı kendilerine belirttim.
Kitabı satmadan önce arkadaşlarıma en çok hoşlandığım şiirleri okuyordum. En çok hoşuma gidense 86. Sayfadaki şiirdi. Kısa bir dörtlük ama çok şey anlatan bir şiirdi. “Her şey Kararırken” idi şiirin başlığı.
“Kara tahtaları / Yeşile çevirdiler de /Yeşil umutlarını / Karaladılar çocukların.”
Bu şiir sevilmez mi ? O günlerde okullarda bulunan karatahtalar yeşil renge boyanmaya başlamıştı. Öğretmen kökenli olduğumdan –A.Telli de öğretmen- bu şiir beni çok etkilemişti.
Kitabın 20.sayfasında bulunan “Dağ Kadar Yürek” şiiri de bir arkadaşımı çok etkilemişti.
“Bunca acıyı / bunca aşkı / nasıl da sığdırmışsın yüreğine / istersen al / koy kendi ellerinle / fırtınaları da. / Sen / yüreğin kadar büyüksün /Unutma”
Bu arkadaşıma bir söz verdim. Eğer ben ve Ahmet Telli’de yaşıyor olursak bu kitabı 40 yıl sonra arkadaşımın adına imzalatacaktım. Ancak arkadaşım ne yazık ki üç yıl önce yaşamını yitirdi. Bu arada yıllar önce ben Ahmet Telli ile tanıştım ve halen görüşüyorum.
Daha önce oturduğum evi oğlum evlenince ona bırakarak başka bir eve taşındım. Kitaplarımın büyük bir bölümü oğlumun evinde kalmıştı. 2019 yılının Ağustos ayında taşındığım evin deposunda tadilat yaptırarak kitaplarımın tamamını yeni evime taşıdım.
Kitapları yerleştirirken “Yangın Yılları” kitabı gözüme çarptı ve o anda olayı hatırladım. Kitabı çantama yerleştirip birkaç gün Ahmet abiyi aradım ve Konur Sokak’ta buldum. Olayı kendisine anlatarak kitabı 40 yıl sonra imzalattım. Ama biraz önce de belirttiğim gibi arkadaşım artık yaşamadığı için kendi adıma imzalatmak zorunda kaldım. Kitabı 3 Nisan 1979 da almışım ve 40 yıl sonra 9 Eylül 2019 da yazarına imzalatmış oldum.
Ahmet abi şu cümlelerle kitabı imzaladı : “Sevgili arkadaşım Davut Köksoy’a sayfalar sararsa da dostluklar asla. 9 eylül 2019”
Bir kitap beni 40 yıl geriye götürmüştü. Nice kitaplar, kim bilir nice anıları içinde saklıyor.