Küçük bir ekonomi olmasına rağmen Karadağ, finans sektörünü modernize etmenin, dijital dönüşümü teşvik etmenin ve düzenleyici şeffaflığı güçlendirmenin önemini stratejik olarak kabul eden bir ülke konumunda.
Karadağ Parlamentosu, 12 Mart 2025 tarihinde Kara Para Aklamanın ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesine dair kanun'u kabul etmiş ve 20 Mart 2025 tarihinde yürürlüğe sokmuştur. Mevzuat, kripto varlıkların ve kumar operatörlerinin düzenlenmesi, kripto hizmet sağlayıcılarının kayıt altına alınması ve şüpheli işlemlerin izlenmesi ve tespiti konusunda savcılar ve polisler için zorunlu eğitim ve öğretim gibi finans sektörü için önemli yenilikler getirdi.
Tedbirler ayrıca, şirketlerin nihai faydalanıcılarının izlenmesini ve kara para aklama tipolojilerinin tespit edilmesini de içermekte olup, bu sayede finansal sistemin kötüye kullanılma riski azaltılarak sermaye güvenliği artırılmaktadır. Kara para aklama ve terörizmin finansmanı standartlarının şeffaf bir şekilde uygulanması ve uluslararası normlara uyum, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Asya'daki yatırımcılara güvenilir ve öngörülebilir bir iş ortamı sağlamaktadır.
Karadağ aynı zamanda dijital ekonomi ve kripto endüstrisinin gelişimine alan açarak yenilikçi finansal projeler, blok zinciri girişimleri ve finansal teknoloji girişimleri için elverişli koşullar sunmaktadır. Bölgesel entegrasyon, altyapı projeleri ve kamu-özel sektör ortaklıkları sayesinde ülke, stratejik yatırım ve sermaye artışı için rekabetçi bir varış noktası haline gelmektedir.
Karadağ Merkez Bankası verilerine göre, 2024 yılında toplam doğrudan yabancı yatırım girişi 900 milyon Avroya ulaşırken, net girişler de neredeyse 500 milyon avroya ulaştı; bu da 2023 yılına göre %13’lük bir artış. Bu yatırımların büyük kısmı gayrimenkul sektörüne yapılırken, ayrıca şirketlere ve bankalara yapılan yatırımlarda da büyüme kaydedildi.
Bu reformlar, düzenleyici çerçeveyi güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda Karadağ finans sektörüne olan uluslararası güveni de önemli ölçüde artırarak ülkeyi hem geleneksel hem de dijital finans (kripto, altyapı ve inovasyon dahil) alanlarında yabancı yatırım için cazip bir varış noktası konumuna getirmektedir. Reformların hızlı ve etkili bir şekilde uygulanması, Karadağ Hükümeti'nin kararlı stratejik katılımı ve Karadağ Parlamentosu Başkanı’nın son derece proaktif rolü, ülkeyi uluslararası yatırımcılar için olağanüstü derecede cazip bir yer haline getirerek, Karadağ'ı sermaye projeleri için güvenilir, yenilikçi ve stratejik odaklı bir ortak olarak daha da sağlamlaştırmaktadır.
Bu reformlar ve stratejik girişimler sayesinde Karadağ, tıpkı Birleşik Arap Emirlikleri'nin Basra Körfezi'nin incisi olarak tanınması, istikrar, yenilikçilik ve uluslararası yatırım cazibesini sembolize etmesi gibi, Adriyatik'in incisi olarak ortaya çıkma potansiyeline sahip olduğu öne sürülebilir.
Buna karşılık, İtalya, Bulgaristan, Malta, Kuveyt, Suudi Arabistan, Cezayir ve Lübnan gibi ülkeler, kara para aklama ve terör finansman standartlarının tutarlı bir şekilde uygulanmasında ciddi eksikliklerle karşı karşıya kalmaya devam etmekte. İtalya, gayrimenkul, lüks hizmetler ve bankacılık sektörlerinde zayıf uygulama sorunlarıyla boğuşmakta; Bulgaristan, yüksek yolsuzluk ve mevzuat tutarlılığının eksikliğiyle dikkat çekmekte; Malta ise finans sektörü ve çevrimiçi kumar için kuralları olmasına rağmen, uygulamada eşitsizliklerle karşı karşıya. Kuveyt ve Suudi Arabistan'ın yasal çerçeveleri mevcut olmasına rağmen, uygulama ve uluslararası iş birliği henüz gelişmemiş durumda. Cezayir ve Lübnan ise zayıf yasal çerçeve, yetersiz denetim ve yüksek kara para aklama riskiyle mücadele etmekteler.
Karşılaştırıldığında, BAE ve Karadağ, sistemik reformların, şeffaflığın ve uluslararası standartlara uyumun nasıl güvenli ve öngörülebilir bir yatırım ortamı yaratabileceğini, sermayeyi çekebileceğini ve yenilikçi finansal ve kripto projelerinin geliştirilmesini sağlayabileceğini gösterdiği söylenebilir.