Türkiye’nin toprağı bereketli, köylüsü çalışkan, iklimi üretime elverişli. Ama tarım politikaları yıllardır bu potansiyeli yok sayıyor. İthalatla çözüm arayan, çiftçiyi borçla boğan, kırsalı terk ettiren bir anlayış hâkim. Oysa halk artık “neden ithalata bağımlıyız?” değil, “nasıl kendi kendimize yeteriz?” diye soruyor. Ve bu sorunun cevabını bekliyor.
İktidar, ithalatla fiyatları baskılamaya çalışıyor; muhalefet ise çoğu zaman eleştiriyle yetiniyor. Oysa halk, sofradaki domatesin, pazardaki zeytinin, tarladaki buğdayın hesabını soruyor. Ve bu hesabın cevabı, “nasıl üretiriz?” sorusuyla başlıyor.
Tarımda üretim nasıl yeniden canlandırılır?
Türkiye’de tarım, plansızlık ve destek eksikliği nedeniyle çöküyor. Küçük üretici maliyetlere yenik düşüyor, gençler köyden kaçıyor, tarım alanları betonlaşıyor. Bu tabloyu değiştirmek için şu sorulara yanıt verilmeli:
* Küçük üretici nasıl desteklenir?
* Tarımda girdi maliyetleri nasıl düşürülür?
* Kooperatifleşme nasıl yaygınlaştırılır?
* Tarımda planlama ve alım garantisi nasıl kurumsallaşır?
Bu sorulara verilecek cevaplar, sadece tarım politikası değil, gıda güvenliği stratejisidir.
Kırsal kalkınma nasıl sağlanır?
Tarım sadece üretim değil, yaşam biçimidir. Kırsal alanlar, sadece tarlalar değil, kültür ve dayanışma alanlarıdır. Bugün kırsal, terk edilmiş durumda. Gençler kentlere göç ediyor, köyler yaşlanıyor. Peki bu nasıl tersine çevrilir?
* Kırsalda eğitim, sağlık ve ulaşım hizmetleri nasıl güçlendirilir?
* Genç çiftçilere teşvikler nasıl sunulur?
* Tarımda teknoloji ve dijitalleşme nasıl entegre edilir?
* Kadın emeği kırsalda nasıl görünür ve güvenceli hâle getirilir?
Bu sorular, kırsalın yeniden yaşanabilir kılınması için hayati önemdedir.
Gıda egemenliği nasıl sağlanır?
Türkiye, gıda ithalatına bağımlı hâle geldi. Mercimekten buğdaya, etten soğana kadar dışa bağımlılık arttı. Oysa gıda, sadece ekonomik değil, stratejik bir meseledir. Gıda egemenliği, halkın bağımsızlığıdır. Peki bu nasıl sağlanır?
* Yerli tohum üretimi nasıl teşvik edilir?
* Tarımda dışa bağımlılık nasıl azaltılır?
* Gıda zinciri nasıl şeffaf ve adil hâle getirilir?
* Tüketici kooperatifleri nasıl yaygınlaştırılır?
Bu sorular, sofradaki ekmeğin geleceğini belirler.
Tarımda “nasıl?” demeden halkı doyuramazsınız
Türkiye’nin tarımı, artık sadece çiftçinin değil, herkesin meselesi. Çünkü sofradaki her lokma, üretimle başlar. İktidara talip olan herkes, artık tarımda üretim, eşitlik ve sürdürülebilirlik için çözüm üretmek zorundadır. Halk, sadece gıda değil, güven istiyor. Ve bu güven, “nasıl?” sorusuna verilen sahici cevaplarla inşa edilir.
Çünkü bu ülkenin toprağı, hâlâ umut veriyor. Yeter ki nasıl işleneceğini bilelim.