Boşanma, yalnızca iki yetişkin arasındaki bir karar değil, çocukların dünyasında da derin izler bırakan bir olaydır. Çocuk için anne ve baba, güvenin, aidiyetin ve sevginin sembolüdür. Bu iki figürün ayrılma kararı, çocuğun zihninde büyük sorular ve korkular uyandırır. İşte bu nedenle, boşanmayı çocuğa nasıl anlatacağımız, sürecin kendisi kadar önemlidir.
Çocuğun Dünyasında Boşanma Ne İfade Eder?
Çocuklar, yaşlarına göre boşanmayı farklı algılarlar.
- Okul öncesi dönemde çocuklar, boşanmayı anlamakta güçlük çeker ve çoğu zaman kendilerini suçlarlar: “Ben yaramazlık yaptım, o yüzden annemle babam ayrılıyor.”
- İlkokul döneminde çocuklar, daha somut düşünürler. “Artık babam bizimle yaşamayacak, ama ben onu görebilecek miyim?” gibi kaygılar yaşarlar.
- Ergenlik döneminde ise çocuk, öfke, isyan veya içine kapanma gibi tepkiler gösterebilir.
Her yaş grubunda ortak olan nokta: Çocuk kendini güvende hissetmek ister. Anne ve babanın boşanmayı nasıl açıkladığı, çocuğun bu güven ihtiyacını karşılamada kritik rol oynar.
En Çok Yapılan Hatalar
Boşanmayı çocuğa anlatırken anne ve babaların sık düştüğü bazı hatalar vardır:
1. Suçlu gösterme: “Baban bizi bıraktı” ya da “Annen yüzünden ayrıldık” demek, çocuğu taraf seçmeye zorlar.
2. Gerçeği gizlemek: Çocuğa “Bir süre ayrı kalacağız” deyip gerçeği saklamak, ileride güven sorunlarına yol açar.
3. Yüklemek: Çocuğu kendi duygusal destekçisi gibi görmek, “Sen olmasan ben ne yapardım?” demek, ağır bir sorumluluk yükler.
4. Ayrıntıya boğmak: Çocuğa, yetişkinlerin bile kaldıramayacağı ekonomik, hukuki ya da özel sorunları anlatmak, kafa karışıklığı yaratır.
Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?
Çocuğa boşanmayı anlatmak için tek bir sihirli cümle yoktur, ancak bazı temel ilkeler her yaş grubu için geçerlidir:
1. Birlikte açıklamak: Anne ve babanın çocuğa beraber açıklama yapması, boşanma kararının ortak olduğunun göstergesidir. Bu, çocuğun güven duygusunu artırır.
2. Kısa, net ve dürüst olmak: Çocuğa yaşına uygun şekilde, net bir dil kullanmak gerekir. “Biz artık aynı evde yaşamayacağız ama ikimiz de seni sevmeye devam edeceğiz” cümlesi, hem gerçeği hem de güveni verir.
3. Suçun çocukta olmadığını vurgulamak: Çocuğa, boşanmanın onun davranışlarıyla ilgili olmadığını açıkça söylemek gerekir.
4. Sevginin değişmeyeceğini belirtmek: Çocuğun en büyük kaygısı, anne ya da babanın sevgisini kaybetmektir. “Annen seni her zaman sevecek, baban da seni her zaman sevecek” mesajı verilmelidir.
5. Görüşme düzenini netleştirmek: Çocuk, belirsizlikten korkar. “Babanla haftada bir gün görüşeceksin” gibi net planlar, güven verir.
Yaşlara Göre Öneriler
- 0–6 yaş: Basit ve somut ifadeler kullanılmalı. “Baban başka bir evde yaşayacak ama sen onu göreceksin.”
- 7–12 yaş: Çocuğun sorularına sabırla cevap verilmeli. “Senin için ne değişecek?” sorusu üzerinden ihtiyaçları konuşulmalı.
- Ergenlik dönemi: Çocuğun duygularını ifade etmesine alan açılmalı. “Biliyorum zorlanıyorsun, istediğin zaman konuşabiliriz” demek, onun öfke ya da kaygısını kabul etmektir.
Duygusal Destek Nasıl Sağlanır?
Çocuğun duygularını küçümsememek: “Bunda ağlayacak ne var?” demek yerine, “Üzgün olduğunu görüyorum” diyebilmek önemlidir.
- Günlük düzeni korumak: Okul, oyun, arkadaşlık gibi rutinlerin sürdürülmesi çocuğa güven verir.
- Profesyonel destek: Çocuğun tepkileri yoğunsa, bir aile danışmanından destek almak faydalı olur.
Sonuç olarak
Boşanmayı çocuğa anlatmak kolay değildir, ancak imkânsız da değildir. Buradaki en önemli unsur, çocuğun kendisini sevilen, değerli ve güvende hissetmeye devam etmesidir. Anne ve baba evliliklerine son verebilir, ancak annelik ve babalık ömür boyu devam eder.
Çocuğa boşanmayı anlatırken şu mesaj mutlaka verilmelidir:
“Biz eş olarak ayrılıyoruz ama anne ve baba olarak yanındayız.”
“Değerli okuyucularım, yazılarım ile ilgili görüş ve önerilerinizi benimle paylaşmanızı çok isterim. Geri bildirimlerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz. Teşekkürler!”