Giderken, ömründe giydiği ilk ceketini de hocası verdi. 
İstanbul’da parasız okumanın çok mümkün olmadığını kısa sürede anladı. 
Bir iş bulup çalışmaya başladı. 
Bu onun ikinci İstanbul seyahatiydi.
1950’de ilkokulu bitirdiğinde Bir hayırsever baba dostu 
İstanbul’a Konservatuvar için götürmüştü. 
Sınav vakti geçtiği için onu da kaçırmıştı. 
O dost, Safiye Ayla’nın Büyükdere’deki yalısına götürdü. 
Ünlü sanatçı müşfik bir duygu ile karşısına aldı.
Sesini dinledikten sonra “güzel bir çocuk ama buluğ çağından sonra ne  olacağı belli olmaz, o zaman gelsin bir daha dinlerim” dedi. 


1958 yılında ikinci İstanbul seyahatinde


Belediye Konservatuvarının açmış olduğu üslup ve teganni (tavır ve okuma sanatı) imtihanına girdi.
148 kişiden bir tek o kazandı.
Jüride: Münir Nurettin Selçuk, Refik Fersan, Fahire Fersan, Durri Turan, ve Kemal Gürses bulunuyordu. 
Bir yıl konservatuvarda Münir Nurettin Selçuk’un teganni ve üslup derslerine katıldı.
Adana’dan arkadaşları olan Suphi İdrisoğlu ve Hasan Şanlıtürk ile 
İleri Türk Müziği Konservatuvarına kayıt yaptırdı. 
Bir yıl çalışma fırsatı buldu.
Laika Karabey hanımefendi ile orada tanıştı.
Kaldığı sürede Şekip Ayhan Özışık, Cinûçen Tanrıkorur, 
Teoman Önaldı, Tülin Yakarçelik, Erdoğan Köroğlu ile tanışıp dost oldu. 
İstanbul’daki ev toplantılarına katıldı. 
Emin Ongan, Cevdet Çağla, Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca gibi birçok ünlü kişilerle tanışıp dost olma fırsatı buldu. 
Laika Karabey, bir gün Ali’yi dinledikten sonra:
“Seni yetiştiren hocayı tanımak isterim. 
Ancak, bu kadar güzel bir eğitim olabilir” dedi.
Bir gün Arif Nihat Aka hoca, 
İstanbul geldi ve Öğrencisini ziyaret etti.
Ali,  hemen Laika Hanım’ı aradı.
“Hocam Adana’dan beni görmeye geldi. 
Ziyaretinize gelmek istiyoruz” deyince 
Laika Hanım: “Neredeyseniz ben gelirim. 
Bu kadar kıymetli sanatçıyı yetiştiren hoca’nın ayağına ancak, ben giderim” dedi.
Ali, çalıştı, çabaladı ama imkânsızlıktan okuyamadı. Adana’ya döndü.
Halk Eğitim Merkezi’ni tekrar çalıştırmaya başladı. 
Çay bahçelerinde de şarkı söylüyordu. 
İlk takım elbiseyi de o zaman giydi. 
Bir yaz günüydü. 
Adana Emirgan çay bahçesinde, 
Dr. Alâeddin Yavaşca’nın konseri olacağını duydu. 
Koşarak geldi, giriş parası da çay parası da yoktu. 
Mecburen dışarda bekledi. 
İki taksi çay bahçesinin önünde durdu.
Önce Alâeddin Yavaşca indi, arkasından da sıra ile 
Yorgo Bacanos, Burhanettin Ökte, Vecihe Daryal, Cevdet Çağla ve Fahire Fersan indiler. 
Büyük üstatları görmenin heyecanıyla titriyordu. 
O günü hiç unutamadı.
Dışarıda, perdenin arkasından konseri sonuna kadar dinledi. 
1959 Yılında TRT ‘nin açtığı “ Stajyer Solistlik “ sınavına girdi ve kazanamadı. 
1500 kişinin girdiği sınavda, herkes kazanacağına garanti gözüyle bakıyordu.
Kazanamadığını öğrenince, çok üzüldü. 
Bu sırada Seyfettin Sığmaz elini Ali’nin omzuna attı ve
(Hiç üzülme, gör bak, sen bu radyoya gireceksin) dedi. 
Ertesi yıl askere gitmeye karar verdi. 1960 yılında lise mezunları yedek subay olabiliyordu. 
Polatlı Yedek Subay Kurslar Alayı’na katıldı. 
Burada da her hafta bir moral günü hazırladı. 
Hafta sonu tatillerinde şehir içindeki mecburiyet caddesine giderdi. (askerlerin sadece o caddede gidip gelmeleri ve içkisiz bir lokantada yemek 
yemeleri mecburiydi.
Bu sebeple bu caddeye, askerler, mecburiyet caddesi derdi.)
Askerliğin birinci dönemini bitirip, asteğmen olarak Çorlu’ya gitti. 
Burada da moral günlerinin aranan kişisiydi. 
Üç ay sonra, 309. Topçu Alayı, Kırklareli’ ye taşındı. 
Burada eczacı Tevfik Bey ziyaretine geldi, hoş beşten sonra kendilerinin çok önce, kurduğu daha sonra hocasızlıktan kapattıkları cemiyetlerini çalıştırmasını rica etti. 
O da memnuniyetle askerlik bitinceye kadar söz konusu Koro’yu çalıştırdı. 
1961 yılı Temmuz ayında terhis oldu. 
Adana’ya döndü ve tekrar Halk Eğitim Merkezini çalıştırmaya başladı.
1962 yılında Bedriye Dağlık İle evlendi. 
Çeşitli mesleklerde çalıştıktan sonra… 
1964 yılında Adana’da SSK hastanesinde çalışırken, asker arkadaşı Ahmet Muratlı, 
Ali’yi ikna edip, Samsun’da Kurulu ADEKA ilaç firmasına propagandist olarak aldırdı. Uzun bir süre de orada çalıştı.
(Devamı Haftaya)