Programdan önce sesine yardımcı olması ve koruması bakımından genellikle iki üç tane zeytin ve yarım elma yer, çay veya ılık içecek içerdi.

Yılların Eskitemediği Sanatçı Ela Altın (3)

Programdan önce sesine yardımcı olması ve koruması bakımından genellikle iki üç tane zeytin ve yarım elma yer, çay veya ılık içecek içerdi.
İstanbul’da Haute couture (yüksek düzey, yüksek sınıf, modaya uygun, şık Desinatörlük, moda tasarımı, giyim tasarlama ve yaratma işi; moda tasarımcıları, terziler; desinatörler tarafından tasarlanmış olan giysiler ve aksesuarlar) Yıldırım Mayruk ve Übeyde Hanım Ankara’da Faize ve Sevim kardeşler tarafından hazırlanırdı. Her sahne alışında üç tuvalet değiştirirdi.
Repertuarı üç bölümde hazırlardı. Repertuar seçimini büyük bir titizlikle ve özenle yapardı. Daima klasik eserlerle başlar, günün meşhur ve sevilen şarkılarıyla bitirirdi.
Muhayyer Kürdî makamında Güftesi Vecdi Bingöl’e Bestesi Sadettin Kaynak’a ait Gönlüm özledikçe görürdüm hele Lâcivert kanatlı kumru olsaydım ve Zekâi Dede Efendi’nin Bülbül gibi pür oldu cihan nağmelerimden isimli Hicazkâr makamındaki eserleri çıktığı mekâna göre ilk eser olarak okurdu.
Hüzzam, Küldilihicazkâr, hicazkâr ve karcığar favori makamlarıydı. Selahattin Pınar bestelerininde söz yazarı olan Mustafa Nafiz Irmak’ın hem bestelerini hem de güftelerini çok severdi.
1 Kasım 1978’ de Abdurrahman Keskiner tarafından vizyona sokulan Türkiye yapımı dram, macera türünde Umut film tarafından çekilen Oksal Pekmezoğlu’nun yönettiği “Sabır Taşı” adlı filmde Murat Soydan, Ünsal Emre, Ahmet Mekin, Ahmet Turgutlu ve Renan Fosforoğlu ile başrolleri paylaştı.
İki buçuk yaşındaki kızı, Eda da Murat Soydan’ın kızı rolündeydi. Mürebbiyenin baktığı kız rolünde oynuyordu. Televizyon kanallarında da birçok kez yayınlandı. Halen de yayınlanmakta…
1985 yılına kadar sahneye çıktı. 1980 yılından sonra 23.30’da gazinolar erken kapatmak zorunda kalınca, haliyle gazinolar iş yapamadı.
1985 yılında Ankara Radyosunun yeniden sınav açması üzerine sınavı başarıyla kazandı. Radyoya geri döndü. Serap Kuzey’de bu sınavla Radyo’ya girenlerden oldu.
Ahmet Hatipoğlu, Zihni Derçin, Alaattin Yavaşça ve Saim Konakçı hocaların bulunduğu sınavda Ela Altın, Hacı Arif Beyin Kürdilihicazkar makamında “Niçin terk eyleyip gittin a zalim”, Hicazkar beste Bolahenk Nuri bey’in “Benim servi hıramanım benim sen nemden incindin” ve Dede efendinin Bestenigar “Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum” eserlerini okudu.
Ahmet Hatipoğlu, bir müddet sonra arkasından gözlerini silerek dışarı çıktı “içerde o kadar çok methettiler ki, o kadar güzel intiba bırakmışsın ki gözlerim doldu, tebrik ederim seni” dedi.
Ferit Sıdal’ da kendisini çok başarılı, çok terbiyeli ve saygılı buluyordu.
TRT Prodüktörü ve bestekâr İlgün Soysev, Ela Altın ve Taner Şener’in birlikte seslendirdikleri İstanbul ve İzmir şarkılarını On beş-yirmi televizyon programı yaptı. Büyük beğeni topladı.
15 sene Radyo bünyesinde Ankara Radyosu sanatçıları ile Ahmet Hatipoğlu tarafından kurulan Tasavvuf Müziği Korosunda çalışmalara katıldı. Yurt içi ve Balkanlar’da yurt dışında Konserler verdi.
Ela Hanım’a göre radyonun en parlak dönemi, Ziya Taşkent dönemiydi. 1999 depreminde Ziya Taşkent rahmetli olunca bir devir kapandı.
Radyo programlarında, yurtiçi, yurtdışı konserlerde Kurumunu başarıyla temsil etti, çeşitli ses yarışmalarında jüri üyesi olarak yer aldı. Uzun yıllar Ankara Radyosu’nda Türk Sanat Müziği Bant Denetleme Kurulu üyeliği yaptı.
2 Ağustos 2008 günü TRT Ankara Radyosundaki görevinden emekliye ayrıldı.
Çalıştığı süre içerisinde çok sayıda ödüle layık görüldü. Sayısız Plaket ve ödül aldı. Evinin
her köşesi ödülleriyle doldu.
2008’de emekli oldu. Ancak emekli olduğu halde tekrar denetleme kuruluna çağırıldı, uzun yıllar bu kurulda da görev yaptı.
Hep çalıştı, çalışmaya da halen devam ediyor, Sahneye çıkmadan eserleri tekrar tekrar gözden geçiriyor, Makyaj tazelerken bile fırsatı değerlendiriyordu. Aklına bir güfte takılırsa, gece uyku tutmuyor kalkıp bakıyor. Şarkının hakkını verebilmek için Arapça, Farsça şarkı sözlerinin anlamlarına ve radyodaki eğitim yıllarında ders aldığı Ruşen Hoca’nın notlarına, kitaplarına bakıyordu. Bir sanatçının klasik temeli olmasının şart olduğuna, klasik temel olmazsa sıradan biri olunacağına inanıyordu. Ona göre” sanatçı sıradan olmaz, olursa biter.”di.
Musiki eğitiminin temelinde hocalarının tavsiyesiyle 1360 senesinde yaşamış Abdülkadir Meragi’yi esas aldı, ondan itibaren Hafız Post’lar, Dede Efendi’ler, Hacı Arif Bey’leri öğrendi. Onların besteleri, kişiliklerini hazmetti. Umman denizinde ne kadarını öğrenebildiyse…
Aralık 2009 yılında İçkale Otel’de gerçekleşen gecede, 50. sanat yılını kutlamanın mutluluğunu yaşadı. Sanatçının eşi, kızları ve damadı ev sahipliği yaptı. Ela Altın’ın kendi gibi TRT sanatçısı olan kızı Eda Ersoy da saz heyetinde tanbur çalarak annesin söylediği şarkılara destek verdi. Gecede konuşan ünlü sanatçı, 50 yılın çok güzel geçtiğini söyleyerek, “50 yıl nasıl geçti anlamadım. Bu süre içerisinde TRT bana çok şeyler kattı” dedi.
50. sanat yılını kutladı. Bundan sonra torunum Mustafa Can’la ilgileneceğim dedi ama kendisini bırakan olmadı. Ankara Radyosunda Bant denetleme kurulunda görev yaptı. Şehir içi, şehir dışı ve dış ülkelerde TSM konserlerine konuk sanatçı olarak davet edildi. Halen de edilmekte…
Bir dönem TRT Ankara Radyosu TSM Müdürlüğü’nde Tanbur sanatçısı olarak görev yapan büyük kızı Eda Ersoy TSM Müdürü olunca çok sevindi. “Çok şükür bu günleri de gördüm” dedi.
Kendisine sevdikleriyle birlikte uzun, sağlıklı, mutlu yıllar dileriz.
(BİTTİ)