Beraber dediysek, hep beraber de değil! Zam yağmurundan ıslananlar nedense hemen hemen daima dar gelirli, ücretli, emekli, garip gureba taifesi oluyor!
Beraber dediysek, hep beraber de değil! Zam yağmurundan ıslananlar nedense hemen hemen daima dar gelirli, ücretli, emekli, garip gureba taifesi oluyor!
Ücretlilerin de kamuda çalışan ve üç beş yerden ballı kaymaklı maaş alanları elbette bu zam yağmurunda ıslanmıyor. Onların günlük masrafları çoğu zaman kamu kaynaklarından karşılanıyor, yeme içme, elektrik su ya da benzin mazot gibi masraflar için ellerini ceplerine atmıyorlar, kira mira da ödemiyorlar yani onları yağmurdan yağıştan koruyan sağlam bir şemsiyeleri var…
Atalarımızın hep dediği gibi “zengin kervanını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır”…
Patronlar da zam dalgası geldi mi hemen, şıppadanak fiyat ayarlaması yapar, kârlarından asla ama asla fedakarlık etmez. Oysa işçi emekçi, emekli öylemi “Tayyibi Üzmeme İstatistik Kurumu” ne takdir ederse, 6 ayda bir ücretlerine o kadar zam alır. Sonuçta her daim kaşıkla verilen, kepçe ile geri alınır.
Temmuz ayı zamları daha verilmeden misli ile eridi gitmedi mi?
Son yapılan zamlar ile üretim ve tüketimde en çok etkili olan iki temel enerji kalemi; elektrik yüzde 15, doğal gaz evlerde yüzde 12, sanayide ise yüzde 20 zamlandı.
Zammı yapanlarda çok ama çok uyanık, temmuz zammında hesaba girmesin, ilk altı aylık enflasyona dahil edilmesin diye zammı tam da dönem bitimine denk getirdiler…
Doğal gaz zaten ilk altı ayda her ay yüzde 1 zam görmüştü, üstüne birde bu son zam eklenince fiyatı astronomik seviyelere çıktı.
01- 31 Ocak 2018 döneminde ilk kademe için 1 m3 doğal gaz fiyatı 1,16 TL iken 01- 31 Ocak 2018 döneminde 1 m3 doğal gaz 2,32 TL seviyesine yükselmiştir. Bu son üç buçuk yılda doğal gaza fiyatlarına yüzde yüz zam yapıldı, fiyatı tam iki katına çıktı demektir….
Elektriğe gelen zamda durum daha da vahim; son üç buçuk yılda yani 2018 yılı başından bu yana elektrik fiyatları yüzde 122 zamlandı, 2018 yılı başına 0,41 kuruş olan Kw/s olan elektrik fiyatı 0,92 kuruş Kw/s oldu.
2018 yılı önemli bir yıl çünkü bu yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri ile yeni bir sistem yürürlüğe girmişti. Erdoğan bu yeni sistemi anlatırken “başkanlık sistemi gelecek, uçacağız” demişti. O tarihten bu yana elektrik ve doğal gaz fiyatlarının uçtuğu kesin de ekonominin uçması gereken asıl alanlarında tık yok…
Tükettiğimiz hemen hemen tüm ürünlerin imalatında enerji en önemli gider kalemlerinden biridir, enerjiye bu kadar yüksek zamlar geldiği durumlarda tüketim mallarının fiyatlarının paralel bir şekilde artmaması, enflasyonun yükselmemesi mümkün değildir.
TÜİK tarafından :
2018 yılında TÜFE yüzde 20,30
2019 yılında TÜFE yüzde 11,84
2020 yılında TÜFE yüzde 14,6 olarak ölçülmüş ve 2021 yılının ilk beş ayını kapsayan 2021 yılı Mayıs döneminde ise TÜFE yüzde 6,39 artmıştı…
Eğer bu ölçümler doğru ise 2018 yılı başında fiyatı 100 lira olan bir ürün enflasyon oranında zamlanmış olsa 164 lira olması gerekirdi….
Oysa elektriğe yüzde 122, doğal gaza ise yüzde 100 zam gelmiş nedir bunun mantığı?
Görünen o ki elektrik ve doğal gaz fiyatları açıklanan enflasyon oranının iki katı daha yüksek zam görmüş…
Bu enerji fiyatlarını etkileyen önemli parametrelerden biri olan Brent petrolün varil fiyatı, 2018 yılı Ocak ayında 69 dolar seviyesindeydi, bu günde hemen hemen aynı seviyelerde, dolar bazında fiyatta pek bir değişim yok.
Elbette bu dönemde kurlarda çok ciddi bir değişim oldu; 2018 yılının ilk işlem gününe 3.78 seviyesinden işlem gören dolar bu gün 8,70 seviyesinde tam 2,3 kat değerlenmiş. Dolar alanın eli yanar diyen arkadaşlar yaya kalmış…
Kur bu kadar yükselmişken enerji fiyatlarının daha da yükselmesi kaçınılmazdır. Görünen o ki kurlardaki artış yüzdesi hem enflasyona ve hem de enerji fiyatlarına tam olarak yansımış değildir.
Görünen o ki önümüzdeki dönemde de ıslanmaya devam edeceğiz, lakin demedi demeyin yağmurda değil, itfaiye hortumu altında ıslanacağız…