Katılıyor olsam da bu iddia bana ait değil!

Bu iddiayı dile getiren iki süper güçün Devlet Başkanları; Putin ve Şi...

Bunlar ise boş beleş, ezbere konuşmayacak kadar dünyadaki bilimsel, teknolojik ve ekonomik gelişmelere hakim, çok önemli insanlar...

Bahse konu iddia Çin’in, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 80. yıl dönümünde Pekin'de düzenlediği görkemli askerî geçit töreninde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in biyoteknoloji, organ nakilleri ve insan ömrünün uzatılması üzerine yaptıkları konuşma da ortaya atılmış bulunan bir iddia.

Bu konuşmada Putin, "Önceden birinin 70 yaşından sonra yaşaması çok nadirken şimdi 70 yaşındaki biri çocuk kabul ediliyor" ifadelerini kullanmış. Rus lider, biyoteknolojideki gelişmelerin organ nakillerini sürekli hale getirebileceğine de değinerek “İnsanların giderek daha da gençleşebileceğini, hatta ölümsüzlüğe ulaşılabileceğini” söylemiş.

Şi ise, “Bu yüzyılda 150 yaşına kadar yaşama ihtimali var” ifadelerini kullanmış.

Putin, geçit töreninden sonra Rus basınına yaptığı açıklamada sözlerini yineleyerek, “Modern tedavi yöntemleri, tıbbi uygulamalar, hatta organların değiştirilmesine yönelik cerrahi müdahaleler, insanlığın yaşam süresinin bugünkünden çok daha uzun olacağına dair umudu artırıyor. Ortalama yaş ülkeden ülkeye değişse de, beklenen yaşam süresi önemli ölçüde yükseldi” açıklamasını yapmış.

Açıkça söylemek gerekirse bu iddia geleceğe yönelik hepimizin yaşamını yakından etkileyecek çok önemli bir öngörü, bende bu öngörüye katılıyor ve çok kısa bir süre zarfında beklenen insan ömrünün 150 + olacağını öngörüyorum.

Peki, nasıl?

Bakın diğer bütün canlı varlıklar gibi insan da ilahi bir güç tarafından özel olarak yaratılmış ve ömrü bu şekilde belirlenmiş bir varlık değildir.

İnsan da diğer bütün canlılar gibi doğa kanunları uyarınca, evrim süreçlerinde oluşmuş biyokimyasal bir makinedir.

Ölüm ise Evrim süreçlerinde ortaya çıkmış biyolojik bir hatadır; Bilim ve teknoloji ise oluşan her türlü hatayı giderebilme gücüne sahiptir.

Bu noktada bir gün gelip ölüm denilen evrimsel hatanın da giderilmesi de kimseyi şaşırtmamalıdır.

Sorun şurada: canlı denilen biyokimyasal makinalar çok karmaşık ve çok karmaşık algoritmalar ile işliyor, bu nedenle de bu süreçleri anlamak çok büyük miktarda emek ve zaman gerektirmektedir.

Gelişen teknoloji, cihazların hassaslaşması, bilgisayarların hızlanması, yapay zeka ve benzeri araçlar bilim insanlarının bu karmaşık biyokimyasal makineleri daha hızlı ve kolay anlamasını ve bu makinelerin zarar görmesi ya da yok olmasına yol açan hataları bulup gidermesini kolaylaştırıyor ve hızlandırıyor

Putin ve Şi’de işte tam bu noktaya parmak basmış.

Benimde kişisel öngörüm bu günlerde doğan insanların beklenen ömürlerinin 150 + bundan 20 ya da 30 yıl sonra doğacak insanların ise en az 300 + beklenen ömre sahip olacakları yönündedir ve bu öngörüm tamamen tıbbi ve bilimsel gelişmelere dayanmaktadır.

Bakınız günümüzde bilimsel gelişmeler ve bilgi birikimi doğrusal değil geometrik hızla artmaktadır, bu yüzden de beklenen insan ömrü ile ilgili öngörüler hiçbir şekilde fazla iyimser olarak değerlendirilmemelidir.

Elbette bir kitle var; bunlar evrime bile inanmıyor, herhangi bir kanıt aramadan yaratılış teorisine bağlı kalıyorlar.

Bu kesime göre insan ilahi bir güç tarafından yaratılmış ve ömrü de bu yaratılışta değişmez bir şekilde belirlenmiş bir varlıktır. Onlar insanın bu dünyada geçici bir süre yaşayıp öldükten sonra sonsuz bir yaşama kavuşacağını iddia ederler ama herhangi bir kanıt sunamazlar.

Şimdi toplumların önünde iki seçenek var:

1- Rasyonel aklın ve bilimin yolundan gidip insan ömrünü uzatacak, hatta insanı ölümsüz kılacak bilimsel ve teknolojik çalışmaları yapmak.

2- Yaratılış teorisine inanıp, oturup hiçbir şey yapmadan ölüm sonrası sonsuz bir yaşama kavuşmayı beklemek.

Lakin burada karar alıcılara bir uyarıda bulunmak isterim:

Yarın öbür gün bir devlet çıkar da: “Ben insanların 150 / 200 yıl yaratacak teknolojiyi geliştirdim, bunu sadece kendi vatandaşlarıma ücretsiz sunuyorum. Başka ülkelerin vatandaşları bu teknolojiye ya şu kadar parayı ödeyerek ya da benim vatandaşlığıma geçerek erişebilir.” Derse ne olur?

Ne olacak?

Ya para ya da vatandaş bulma derdine düşersiniz...