EBRU APALAK
Ormansızlaşma başta olmak üzere kırsal çevre sorunlarının belirlenmesi, önlenmesi ve çözümlenmesine yönelik araştırma ve eğitim çalışmaları yapan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği (KIRÇEV), başkentte 1992’den beri hayata geçirdiği Ağaçbilim Okulu (Dendroloji) ile katılımcılarına doğayla bağ kurma ve ağaç türlerini öğrenme imkânı sağlıyor. Her yıl 100 kişinin katıldığı okula, bugüne dek 4 binden fazla kişi katıldı.
Dendroloji Okulu’nda en fazla görev alan isimlerden KIRÇEV’in eski başkanı Ahmet Demirtaş ve Okulun Sorumlusu Beyhan Büyükyıldız, okulu SONSÖZ’e anlattı.
Dendroloji Okulu, Türkiye'den yaklaşık 200 bin örnek barındıran ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk herbaryumu olan Ankara Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü Herbaryumu’nda 3 Mayıs’ta başladı. 31 Mayıs’ta yapılacak son dersin ardından 1 Haziran’da Yenice Ormanları’na gezi düzenlenecek.
Katılımcılar, okulda sadece ağaç türlerini öğrenmekle kalmıyor; doğayı sevmenin bilgiyle başladığını keşfediyor. Gönüllü eğitmenlerin verdiği eğitim, doğayla ilişki kurmak isteyen her yaştan insana hitap ediyor.
“İNSAN BİLDİĞİNİ DAHA FAZLA SEVER, SEVDİĞİNİ DAHA İYİ KORUR”
Ağaçbilim Okulu’nda katılımcılar ağaçları yaprak, meyve gibi özelliklerinden tanımayı öğreniyor. KIRÇEV Yönetim Kurulu (YK) Üyesi ve Orman Mühendisi Ahmet Demirtaş, eğitimi düzenleme sebeplerini “Ormanı ve ağacı sevdiğimizi söylüyoruz; ancak bu, çoğu zaman romantik bir yaklaşımdan öteye geçmiyor.” diyerek anlattı. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ağaçları yapraklarına, çiçeklerine, kozalaklarına, meyvelerine bakarak nasıl tanıyabileceğimizi, hangi ağacın ne tür olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Örneğin; iğne yapraklı her şeye çam diyorlar. Halbuki çam değil, iğne yapraklı ağaçlar. Çam, ladin, köknar, ardıç, servi neyse farklı yapı ve farklı özelliklerde ağaçlar. İnsanların ‘mavi çam’ diye sevdikleri şeylerden biri de mavi ladin. Mavi ladin, aslında apayrı bir tür. Bunları birbirinden ayırt edebilmek ve ormanı tanıyabilmek için önce ağaçları tanımaları, bilmeleri gerekiyor. İnsan bildiği bir şeyi daha çok sever. Sevdiği bir şeyi daha iyi korur.”
AĞAÇBİLİM OKULU’NDA NELER YAPILIYOR?
Yetişkinler için düzenlenen Ağaçbilim Okulu’na her yıl 100 kişi katılıyor. Mayıs ayında yapılan, beş haftalık eğitimler, cumartesi günleri saat 09.30’da başlıyor, saat 15.45’e dek sürüyor. Derslerin ardından 15.45-18.00 saatleri arasında tür çeşitliliği açısından en zengin olan AÜ Fen Fakültesi Bahçesi, Kurtuluş Parkı, Botanik ve Seğmenler Parkı’nda uygulama gezileri yapılıyor. Katılımcılar dokuz gruba ayrılıyor. Her parkta üç grup, ikişer eğitmeneșliğinde dolaşıyor. Ağaçlardan aldıkları örnekleri bir araya getiriyorlar. Gezinin sonunda parktaki tüm gruplar bir araya geliyor, torbadaki örnekleri değerlendiriyorlar. Okulda yaklaşık 100 ağaç çeşidini öğreniyorlar. Yaklaşık 30 ağacı öğrenmeleri ise diğer ağaçları tanımaları için yeterli oluyor.
Park gezilerinin sonunda katılımcılara her grup için ayrı ayrı “ağaç tanıma ödevleri” veriliyor. Anlık mesajlaşma ve haberleşme uygulamasında oluşturulan gruplarda ödev verilen ağaçların krokileri paylaşılıyor. Başarı ölçme aracı olarak verilmeyen ödevleri grup temsilcisi her cumartesi sabahı beş dakikayı geçmeyecek şekilde sunuyor. Ödevler ansiklopedik bilgi biçiminde değil; fotoğraf, öykü, şiir gibi yaratıcı formlarda hazırlanıyor. Demirtaş, uyguladıkları bu yöntemi “Köy Enstitüleri benzeri bir uygulama” diye yorumladı.
KIRÇEV, YENİCE ORMANLARI’NA 10 YILDIR GEZİ DÜZENLİYOR
Tüm dersler tamamlandıktan sonra Ankara’ya yaklaşık 250 kilometre uzaklıkta bulunan, Türkiye’nin en geniş doğal orman alanlarından biri olan Karabük’teki Yenice Ormanları’na 10 yıldan beri günübirlik gezi düzenleniyor.
KIRÇEV, bugüne kadar İstanbul'daki Atatürk Arboretumu ve Yalova'daki Karaca Arboretumu’na gezi düzenledi. Dernek artık katılımcıları Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın“Acil Olarak Korunması Gereken 100 Sıcak Nokta”sından biri olarak belirlediği Yenice Ormanları’na götürüyor. Demirtaş, bu tercihlerini şöyle açıkladı:
“Orman yapısı olarak çok fazla ağaç türünü barındıran karışık ormanları, çok özel türleri var. Orada endemik meşe türlerinin oluşturduğu özel orman alanları bulunuyor. Yaşlı, anıtsal ağaçlar var… Yenice'de Camiyanı Karaçamı diye çok özel bir karaçam var. Anıt porsuk ağaçları ve anıt meşe ağaçları var. Oraya ilk kez gidenler ormanın yapısını gördüklerinde daha önce hiç o kadar uzun boylu ıhlamuru, çamı, kayını, köknarı görmedikleri için büyüleniyorlar.”
KIRÇEV YK Üyesi ve Yazmanı Beyhan Büyükyıldız ise, geçmiş yıllarda okula katılan ancak geziye katılamayan kişilerin sonraki yıllarda Yenice Ormanları’nı görmek için geziye katıldıklarını ekledi.
AĞAÇBİLİM OKULU’NDA KATILIMCILAR, EĞİTMEN OLUYOR
Yaklaşık on eğitmenin yer aldığı okullarda eğitmenler her yıl değişiyor. Eğitmenler, akademik bir dil kullanmamaya özen gösteriyor. Ağaçbilim Okulu'na katılanlar daha sonra okullarda eğitmen olarak görev alabiliyorlar.
Tüm eğitimlerin ücretsiz olduğu Dendroloji Okulu'nda üç hafta boyunca derslere katılanlara katılım belgesi veriliyor. Yenice Ormanları’na yapılan gezinin masraflarını ise katılımcılar karşılıyor.
ÇOCUKLAR AĞAÇ OKULU’NDA EKOSİSTEMİ TANIYOR
KIRÇEV ayrıca, 2021’den beri 5-6 yaş grubundaki çocuklara yönelik Ağaç Okulu düzenliyor. Büyükyıldız, bu eğitimlerde doğaya meraklı çocuklara yaratıcı drama ve oyun yoluyladoğayla bağ kurmayı hedeflediklerini belirtti. Dendroloji Okulu’na iki kere katıldıktan sonra dernekte gönüllü olarak çalışmaya başlayan Büyükyıldız, Ağaç Okulu’nu şöyle anlattı: “Çocuklar oyun oynayarak hem doğada ağacı görüyorlar hem de ağaçla beraber onun üzerinde yaşayan karıncayı, üzerine konan kuşu ekosistemin içinde başka neler olduğunu da öğrenmiş oluyorlar.”
Bu eğitime her dönem altısı kız, altısı oğlan olmak üzere 12 çocuk kabul ediliyor. Büyükyıldız, Ağaç Okulu’na bugüne kadar 42 çocuğun katıldığını, çalışma yöntemleri için ideal sayının 12 olduğunu söyledi. Eğitime ilk yıl altı çocuğun katıldığını, çocukları seçmenin zor olduğunu belirterek, çocukları başvuru sıralarına göre seçtiklerini açıkladı.
AĞAÇ OKULU ARTIK 7-10 YAŞ GRUBU İÇİN DE DÜZENLENİYOR
KIRÇEV, bu yıl ilk kez 7-10 yaş grubundaki çocuklara yönelik eğitim düzenlemeye başladı. Bu eğitime ise her yaş grubundan biri kız, biri oğlan olmak üzere ikişer çocuk katılıyor.
Pazar günleri ikişer saat süren, üç eğitmenin verdiği eğitimlerde çocuklara dikkatlerinin dağılmaması için ebeveynleri eşlik etmiyor. Saat 10.30-12.30’da 5-6 yaş grubundaki, saat 14.00-16.00’da ise 7-10 yaş grubundaki çocuklar Ağaç Okulu’na katılıyor.
Çocuklar, ağaçları oyunlarla keşfediyor, sordukları soruların cevaplarını kendileri buluyorlar. Arkadaşları ve ailelerine öğrendiklerini anlatıyorlar. Büyükyıldız, okuldaki çocuklara dair gözlemini şu sözlerle ifade etti:
“Bir çocuk, ailesi onu almaya geldiğinde erguvan ağacını ‘İguana ağacı’ diye anlatmış. Ailesi hangi ağaçtan söz ettiğini anlayamayınca eğitmenler ‘O, erguvan ağacı.’ demiş. Ağacı o kadar çok sevmiş ki annesini oraya götürüp ‘Sen de öğren.’ demiş. Çocuklar çok eğleniyorlar.”
KIRÇEV, SALON BULMAKTA ZORLANIYOR
Ücretsiz olarak, gönüllülük esasıyla yürütülen tüm eğitimler, bu yıl AÜ Fen Fakültesi C Blok Hikmet Birand Anfisi’nde (Herbaryum Binası) yapılıyor. Ancak KIRÇEV bugüne dek AÜ Ziraat Fakültesi, Milli Piyango İdaresi gibi birçok kurumun salonlarında eğitim düzenledi. Demirtaş, eğitimler için salon bulma zorluğunu “Nerede salon bulursak orada yapıyoruz ama salon bulmakta zorlanıyoruz. Yılbaşından itibaren bu durum bizi biraz gerginliğe sevk ediyor.” diyerek belirtti.
Katılımcılar arasında toplumun tüm kesimlerinden insanlar (öğrenciler, ev emekçileri, akademisyenler gibi) yer alıyor. Eğitimler, çoğunlukla AÜ’nün Ziraat ve Fen fakültelerindeki salonlarında yapılıyor. Bu durumda katılımcılar arasında üniversite öğrencilerinin sayıları artıyor. Düzenli olarak sadece Ankara’da açılan okullara bugüne kadar Hatay, Konya ve Yozgat'tan katılanlar da oldu.
Dernek, mevcut programlarının yanı sıra Ankara içinde ve dışında kısa süreli eğitimler de düzenliyor.
KATILIMCILAR ARTIK AĞAÇLARI DAHA DETAYLI ÖĞRENMEK İSTİYOR
Demirtaş, yıllar içinde katılımcı profilinin değiştiğini, okula katılanların seviyelerinin yükseldiğini ve program içeriklerini buna göre güncellediklerini aktardı:
“2002’den beri Dendroloji ve Orman Ekolojisi okullarına katılıyorum. O dönemde çoğunlukla ağaçları hiç bilmeyen, tanımayan insanlar katılıyordu. Artık ağaçları önemli ölçüde tanıyan, adlarını duyan -hiç bilmeyenler de var tabii ki- ağaçlarla ya da ormanla ilgili daha ayrıntılı ya da daha pratik bilgileri elde etmek isteyen kişiler katılıyor. Düzey olarak daha yükseldi. Dolayısıyla eğitmenler olarak kendimizi geliştirmek zorunda kalıyoruz. Eskiden çam ladini az çok bilen biri bile anlatabiliyordu. Şimdi gelenler önemli ölçüde ağaçların Türkçesini ve Latincesini biliyor, ağacı tanıyorlar. Mesela tozlaşmasını soruyorlar. ‘Türkiye'de hangi ormanlarda rastlarız?’ diye ayrıntılı bilgiler istiyorlar.”
DENDROLOJİYİ BİTİRENLER ORMAN EKOLOJİSİNE GEÇİYOR
Dernek, Dendroloji Okulu’nu önce “Dendroloji ve Orman Ekolojisi Okulu” adıyla bir ay düzenledi. Daha sonra bunun yetersiz olduğuna karar vererek ikisini ayrı dönemlerde düzenlemeye karar verdi. Dendroloji Okulu’nu bitirenlerin katıldığı, sonbaharda düzenlenen Orman Ekolojisi Okulu beş gün sürüyor. Okulda ormanlar tanıtılıyor, orman gezisiyle uygulama yapılıyor. Orman Ekolojisi’nin ardından ise Bozkır Ekolojisi Okulu düzenleniyor. On yıldır bozkır ekosistemlerinin barındırdığı bitki ve hayvan çeşitliliğini, toprağı, iklimi, jeolojik ve biyocoğrafik geçmişiyle daha yakından tanıtmayı amaçlayan bu okul da beş gün sürüyor.