Bilindiği gibi, ülkemizin muhalefetteki 6 siyasal partisi, “Yarının Türkiyesi” söylemi ve “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”  hedefi ile 28 Şubat 2022 tarihinde  48 sayfalık bir mutabakat metnini imzaladılar.

Bilindiği gibi, ülkemizin muhalefetteki 6 siyasal partisi, “Yarının Türkiyesi” söylemi ve “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” hedefi ile 28 Şubat 2022 tarihinde 48 sayfalık bir mutabakat metnini imzaladılar.

Türkiye ve dünya, sürekli yeni arayışlar içinde. İnsan soyunun varlığından beri süregelen arayışlardan, bilimsel gelişmeler sağlandıkça ve iletişim yöntemlerinin etkisi çoğaldıkça hemen hemen herkesin bilgisi oluyor. Bilgi ile birlikte ilgi ve duyarlılığın artışı da sürüyor.

Dünya, savaşların, işgallerin, adaletsizliklerin, tam anlamı ile şiddetin sarmalında iken, birçok siyasetçi, gazeteci, sanatçı, hukukçu, sendikacı ve halkın içinden filizlenen gönüllü kahramanlar da, sevgi, saygı, şefkat, hoşgörü, dostluk ve barış içinde bir Dünya için, bazen yaşantılarını tehlikeye atarak, hatta yaşamlarını ve sağlıklarını feda ederek, silahsız ve şiddetsiz mücadele ediyorlar.

İnsanların, siyasete, mesleğe veya gönüllülüğe dayanan örgütlerini, uzlaşılan amaçlar ve hedefler etrafında, kendi varlıklarını yitirmeden, gönüle, isteğe dayalı olarak, üstelik şiddetsiz yöntemlerle birleştirmeye çalışmaları, birleştirmeleri, hem Türkiye’nin, hem de Dünyanın gereksinim duyduğu birer kahramanlık, yüreklilik, insanlık örneğidir.

Hiçbir kişiye, canlıya, farklılığa, siyasi görüşe, dinsel inanca, kuruluşa, ülkeye ve Dünyaya zarar vermeden, ötekileştirmeden, dost dilini sözlere ve yazıya dökerek yapabileceği böylesine girişimler, bırakınız eleştirerek ve yererek, takdirle karşılanmalıdır, alkışlanmalıdır.

Güzel insan soyunun beklentisi, hangi alanda olursa olsun, kişiler ve örgütler arasında sağlanacak mutabakatlarda, sözlü veya yazılı belgelerde, daha da önemlisi uygulamalarda, yalan, iftira, hakaret, tehdit, baskı, tek kelime ile şiddetin olmamasıdır.

6 siyasal parti genel başkanının, mutabakat metnini, 28 Şubat tarihinde imzalamalarını, o tarihte, ancak başka yıllarda yaşanmış başka olumsuz olaylarla ilişkilendirerek yermeyi doğru bulmuyorum. Açıklama, tören ve herhangi bir girişimin tarihini belirlerken “Acaba, Dünyada veya Türkiye’de o gün kötü bir olay yaşandı mı, bizi bu nedenle yanlış anlarlar ve bizi ağır bir şekilde eleştirirler mi” diye düşünürsek, tarih o kadar acı ve kanlı olaylarla dolu ki, geçmişte yaşanmış tertemiz bir günü, tarihi asla bulamayız. Şu olayı, bu olayı, şu tarihi ve bu tarihi andırıyor, anımsatıyor diye günlere, o günlerin simgeleri olan rakamlara kıymayalım, o günleri yok saymayalım, geçmişte bazıları için kötü etkiler üretmiş olan günleri silmeyelim. Hatta, güzel olay, konu ve hedeflerle o günleri daha da anlamlaştıralım.

Keşke, iktidar ve muhalefet, TBMM içinde veya dışında ayırımı olmaksızın tüm siyasal partiler mutabakat metinleri imzalasalar, kimsenin rahatsızlık duymayacağı amaçları ve hedefleri belirleseler, böylece herkesin, her canlının, mutlu, sağlıklı, uzun ve umutlu yaşamasına katkıda bulunabilseler, keşke…

Ulusal veya uluslararası gün ve haftaların çok büyük bir bölümü, insana, çocuğa, kadına, barışa, demokrasiye, hayvana ve çevreye yönelik ağır şiddet çeşitlerinin yaşandığı olaylara dayalıdır.

Bu tür birlikteliklerin amacı, hedefi ve şiddet içerip içermediği önemlidir. Kararlaştırılan gün değil, o tarihte başka önemli ve olumsuz olayların yaşanması hiç değil.

Çünkü, insanlar arasındaki yüz yüze ve göz göze iletişimi, birlikte ve örgütlü demokrasiyi, adaleti ve güvenliği sağlayacak, yoksulluğu, yoksunluğu, açlığı, susuzluğu, karanlığı ve umutsuzluğu ortadan kaldıracak böyle birlikteliklerin olduğu bir ülkede, Dünyada, hatta uzayda, şiddetin hiçbir çeşidi bulunmayacaktır. İnsanlar, tüm canlılar, korkusuz, sağlıklı ve mutlu yaşayacaklardır.

Ülkemizde, TBMM içinde veya dışında bulunan tüm siyasal partilerin, demokratik kitle örgütleri dediğimiz sendikaların, baroların, odaların, derneklerin, federasyonların, vakıfların, kooperatiflerin, konfederasyonların ve benzer girişimlerin tümü çok değerlidir.

Kanımca, böylesine yasal birlikteliklerin yeterli sayıda ve yeterince olmaması bir toplum, bir ülke ve sonuçta Dünya için çok büyük bir eksikliktir. Böylesine demokratik ve yasal örgütler olmadan, şiddet başlığı altında toplayabileceğimiz sorunlar asla çözülemez.

Bu nedenle, harf sırasına göre;

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, 28 Şubat 2022 tarihinde imzaladıkları mutabakat metnini, siyasal anlamda, Türkiye ve Dünya açısından örnek olarak algılıyorum.

Hiçbir ülkeye, inanca, siyasal görüşe, kültüre, yaşam biçimine, dile, ırka, kökene, renge ve farklı değerlere şiddet anlamına gelebilecek bir amaç ve hedef taşımayan böylesine yazılı veya sözlü birlikteliklerin çoğalmasını diliyorum.

Metnin bölümlerini 6 Partinin temsilcileri paylaşarak okudular.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek (CHP), Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya.

Gelecek hafta “Dost Dili” köşesinde Önsöz bölümü ile içeriğini yorumlamaya ve sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Gelecek haftaki yazıma katkıda bulunmak isteyenler, mutabakat metni ile ilgili olarak görüş ve önerilerini gönderebilirler.