Yaptığı açıklamalarda muhalefetin fahiş doğalgaz ve elektrik zamlarına ilişkin tepkisini ‘spekülatif’ bulduğunu söyleyen Erdoğan, “Muhalefetin anlattığı, yaygara kopardığı gibi durum söz konusu değil. Biz şu anda vatandaşımızı rahatlatabilmek için elimizden gelen her türlü gayreti yaptık, uyguladık” dedi.
Yaptığı açıklamalarda muhalefetin fahiş doğalgaz ve elektrik zamlarına ilişkin tepkisini ‘spekülatif’ bulduğunu söyleyen Erdoğan, “Muhalefetin anlattığı, yaygara kopardığı gibi durum söz konusu değil. Biz şu anda vatandaşımızı rahatlatabilmek için elimizden gelen her türlü gayreti yaptık, uyguladık” dedi.
Bu yazıyı yazmak için şubat ayının gelmesini ve çalışanlarının maaşlarını alıp ellerine geçen rakamı görmesini beklemiştim, Erdoğan’ın muhalefeti zam yaygarası koparmak ile itham etmesi de üzerine denk geldi.
Asgari ücrete yapılan zam konusunda asrın zammını yaptık, asgari ücreti % 50 zamlandırdık, işçimize müjdeler olsun diyerek yaygara koparanların temel enerji kalemlerine yapılan ve 100’de 100 oranını bile aşan fahiş zamları eleştirenleri yaygara koparmak ile suçlaması elbette ki oldukça komik bir durum yaratıyor.
2021 yılında evli eşi çalışmayan 3 çocuklu bir çalışanın eline geçen AGİ Dâhil Asgari Ücret 3.013,72 TL idi 2022 yılında asgari ücrete % 50 zam yapıldı ama AGİ kaldırıldı aynı çalışanın eline geçen ücret 4.253,40 TL oldu gerçek artış ise sadece % 40
Asgari Geçim İndirimi (AGİ) uygulaması tamamen kaldırıldığından artık sigortalılara AGİ ödemesi yapılmamaktadır ve bu durum evli, çocuklu ve eşi çalışmayan sigortalıların oldukça aleyhine bir durum yaratmıştır.
Peki, bu zam yapıldı iyi güzel de enflasyon ne kadar?
TÜİK tarafından açıklanan verilere göre: TÜFE’de 2021 yılı enflasyonu % 36,08 seviyesinde yani yapılan zam TÜİK tarafından hesaplanan enflasyonun sadece yüzde 4 üzerinde.
Ama enflasyon ocak ayında da arttı ve TÜİK tarafından hesaplanan TÜFE’de 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre % 11,10, bir önceki yılın aynı ayına göre % 48,69 artış gerçekleşti yani daha asgari ücret daha ele geçmeden enflasyon karşısında yüzde 8,5 daha eridi.
Özellikle de yaşam maliyetini ve çalışanlara etki eden enflasyonu daha gerçekçi ölçen ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı ise %114.87 olarak gerçekleşti.
ENAGrup verisini baz aldığımızda zaten enflasyonun asgari ücreti ezip geçtiği çok aşikar değil mi?
Elektriğe bir yılda % 158 zam gelmiş
Benzine, mazota, otogaza gelen zam % 100’ün üzerinde
Doğal gaz zammı zaten ortada
Sonuç olarak asgari ücrete yapılan zammın net ele geçen ücreti en azından herkes için % 50 artırmadığı ve yapılan zammın gerçekleşen enflasyon karşısında güneş görmüş kar gibi eriyip gittiği açıkça meydandadır.
Bu kadar yüksek enflasyon işgücü piyasasını olumsuz etkilemeye başladı bile asgari ücrete yapılan yüzde 50’lik artış, birçok sektörde çalışanların beklentilerini de yukarı çekti. Sonuç olarak asgari ücretin üzerinde gelir elde edenlere yapılan ve yüzde 30’un altında kalan ücret artışları, geniş bir kesimde büyük bir hoşnutsuzluk yarattı.
Bu olumsuz görüşler doğal olarak kamuoyu yoklamalarına da yansıyor. Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği tarafından yapılan anket sonuçları Türkiye’deki gençlerin çoğunun ülke geleceğine karamsar baktığını gösteriyor. Ankete katılanların % 62,8’i Türkiye’nin geleceğini iyi görmediklerini belirtirken, “Türkiye’nin geleceğinden tamamen umutsuz olduklarını” söyleyenlerin oranı ise % 35,2 çıktı.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum ortaya çıkan bu karamsarlığın önde gelen nedeni olarak görülmektedir. Gençler en çok yaşanan sorunları sırasıyla; ekonomik durumun kötü olması (%17,8), işsizlik (%16,1), kalitesiz eğitim sistemi (%15,8), adam kayırma, yolsuzluk ve rüşvetin yaygın olması (%15,4) olarak dile getirdiler.
Bu çerçevede katılımcıların önemli kısmı da (%72,9) fırsat verildiği takdirde başka bir ülkede yaşamak istediklerini belirtmişler.
Bir iktidarın başarısızlığını göstermek için yönettiği ülkede yaşayan gençlerin üçte ikisinin geleceklerini başka ülkelerde aramaya yönelmesinden daha geçerli bir gösterge olabilir mi?
Demedi demeyin asıl beka sorunumuz burada, gençlerimizin bu tepkisindedir…