Daha önce bir kaç dönem CHP ve İYİ Parti’den İzmir Milletvekili seçilerek görev yapan tanınmış politikacı Dr. Aytun Çıray, geçtiğimiz günlerde vefat eden Hristiyan (Katolik) Dünyasının dini lideri Papa ile ilgili olarak sosyal medyada küçük ama ibretlik bilgiler içeren bir mesaj yayınladı.
Bu yazımı, o ibretlik bilgileri tekrarlamak için yazmıyorum, Sayın Aytun Çıray’ın mesajının altında saldırıya geçen, ağza alınmaz hakaretleri, tehditleri savuran kendini bilmezlere küçücük de olsa bir yanıt vermek arzusuyla kaleme alıyorum.


Mehmet Ali Ağca’nın, Papa II. Ioannes Paulus’a suikast düzenlediği 13 Mayıs 1981 tarihini izleyen 14 Mayıs günü İtalya’dan geçiyordum. Türkiye’ye turistik gezi düzenleyen bir Fransız arkadaşın arabasında Paris’ten yola çıkmıştık, İsviçre’den Tünel Dü Mon Blank’tan geçmiş, İtalya’ya girişteki Aosta denen şirin beldede otelde gecemizi geçirmiş ve sabah yeniden yola koyulmuştuk. Arabayı ben kullanıyordum, Fransız arkadaş radyoyu açtı, İtalyanca korku ve heyecan dolu bir kadın konuşuyordu; ben sadece “Mösyö Papa, Mösyö Papa” sözcüklerini anladığım konuşmayı, arkadaşım ellerini dizlerine vurarak anlatmaya başladı; “Papa’yı vurmuşlar, Papa’yı vurmuşlar, katil bir Türk teröristmiş, adı Mehmet Ali Ağca...” diyordu.
Mehmet Ali Ağca, 1 Şubat 1979 tarihinde ünlü gazeteci yazar Abdi İpekçi’yi vurarak öldüren teröristti. Benim hayatımda da çok derin izler bırakan bir olayın katiliydi. Aynı yıl Abdi İpekçi anısına düzenlenen “Türkiye’de Terör” konulu bilimsel araştırma yarışmasına ben de bir çalışma yaparak göndermiştim, bir yıl sonra açıklanan yarışma sonucunda eserim, ikinci olmuştu.


Abdi İpekçi’yi vurduktan sonra Maltepe Askeri Cezaevinden kaçırılan, Bulgaristan’a, oradan da İtaya’ya geçen Ağca’nın Papa’yı vurması ile başlayan süreci yakından izlemiştim, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Papa Paulus, sağlığına kavuşmuş, dördüncü gün de basına bir açıklama yaparak kendisini vuran Mehmet Ali Ağca’yı affettiğini söylemiş, hatta sir süre sonra da hapisaneye giderek Ağca’yı bizzat ziyaret etmiş ve bir baba ile oğlu gibi birbirlerine sarılarak, birbirlerinden özür dilemişlerdi!
Papa Paulus’tan sonra iki Papa daha değişti; sonuncusu Papa Francis, geçtiğimiz 21 Nisan 2025 günü vefat etti ve ölümü ile birlikte düzenlenen törenler, haberler dünya gündemine oturdu. İşte Dr. Aytun Çıray da sosyal medyada şu mesajı yayınladı:
“Saygıdeğer Dostlarım. Dünya haber ajanslarını takip ediyorum, Papa’nın ölümü ile ilgili. İşte ibret verici bir yaşam hikayayesi. Bu yaşam hikayesi bizim din adamlarımıza ithaf olunur!.. Papa’nın yıllık 360.000 Euro maaşı varmıs, aldığı bütün maaşı, 12 yıl boyunca fakirlere bağışlamış. Öldüğünde ise cebinde acı ama sadece 90 Euro’su varmış. Vatikan’da sarayda değil bu küçük odada yaşamış. 16 milyon Euro bağış yapılmış Papalığı süresince ve tamamını yardım kurumlarına ve kiliselere bırakmış. Yani demem o ki, kıymetli arkadaşlarım Papa, şu ahir ömründe bir Audi’ye binemeden gitti, ancak saygınlık ve gerçek din adamlığından kocaman okunacak bir eser bıraktı.”


Şimdi Dr. Aytun Çıray’ın bu mesajına verilen tepkilerden birkaç örneğe bakalım:
“Hz. Peygamber, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve daha nice müslüman kimlik sahibi kişi çok daha zahit ve çok daha cömert şekilde yaşadılar ama bir kez bile onları övmediniz. Yakın zamanda ve günümüzde de bu şekilde yaşayan İslam alimleri var arada müslümanları övmeyi ihmal etmeyin.”
“Siz de inandınız. Papa kiliselerde rahipler tarafından tecavüz edilen çocuklar için ne yaptığını da anlatmış mı? Ne dini ne Vatikan’ı ne papalık makamının anlamını ve amaçlarını anlamamış bir ilkokul çocuğu bunları yazar da size ne oluyor anlamış değilim.”
“Dua et de, Allah seni örnek gösterdiğin papa ile birlikte haşretsin. Kişi sevdiği ile beraberdir. Mıgırdıç’ı sever de Osman’ı sevmez zındık. İti-domuzu sever, insanı sevmez zındık. Papayı sever de, Ali’yi sevmez zındık, Vatikanı över de, Vatanı sevmez zındık...”
Geçtiğimiz günlerde genç yaşında vefat eden ünlü Türk Halk Müziği sanatçısı Volkan Konak üzerinden yaratılan tartışmalara değinen bir yazı yazmıştım; Çatalca Müftüsü’nün sosyal medyada kendi X hesabından yaptığı “Sahnede gebermiş. Şimdi bize soracaklar; nasıl bilirdiniz? Cevabımız bu. Böyle bilirdik. Bizim için içen, bizim için yanar da elbet.” şeklindeki paylaşımını eleştirmiştim.
Din üzerinden yürütülen bu ibretlik tartışmaların yorumunu, okuyucularıma bırakıyorum.