Evet, Mustafa Kemal Atatürk bir ikondur hem de sadece Türkiye’de değil emperyalizmin boyunduruğu altında ezilip, sömürülen tüm mazlum dünyanın ikonudur.

Bunu bizler hep söyler, her fırsatta dile getirirdik ama bu sefer bunu dile getiren Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusunu barındıran Endonezya’nın Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto oldu.

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto'nun  TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı "Atatürk" konuşması bu yüzden çok büyük bir olay yarattı, hem geleneksel ve hem de sosyal medyayı epey bir salladı...

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto konuşmasında: "Türkiye tarihinin bir hayranıyım, öğreniyorum çalışıyorum. Sizin tarihiniz bana ilham veriyor. Gençken bir ikonum vardı, hayranlık duyduğum biri vardı; benim kahramanım benim ikonum Mustafa Kemal Atatürk'tü. Ben küresel güneyden bahsediyorum. Özellikle gelişmekte olan ülkelerden bahsediyorum. Tüm bu ülkelerde Mustafa Kemal bir idoldür ve bir örnektir, cesaretin bir temsilidir. Bir lider örneğidir, bir vatansever örneğidir. Bir vazgeçmeme örneğidir. Azim örneğidir. Eğer Cakarta'da benim makamıma ve evime gelecek olursanız, göreceksiniz ki, evimde ve ofisimde Mustafa Kemal Atatürk'ün bir heykeli var” Dedi...

Eminim bir çoğunuz Endonezya tarihi hakkında fazla bir şey bilmiyorsunuzdur, kısaca özetleyeyim: Endonezya nüfusunun büyük bir çoğunluğunu müslümanların oluşturduğu bir ülkedir. Endonezya en büyük müslüman nüfusa ev sahipliği yapar, tüm dünyadaki Müslümanların yaklaşık %13'ü, en büyük Müslüman çoğunluklu ülke olan Endonezya'da yaşamaktadır. Bu ülke batılı emperyalist güçler tarafından yakın zamana kadar sömürgeleştirilmişti.

Portekiz 1511 yılında bölgeyi işgal etti. Bundan sonra İspanya, Hollanda ve İngilizler ülkeyi istilâ ettiler. Bu emperyalist güçler Endonezya'yı sömürmenin yanı sıra Hindistan'ı da sömürgelerine katmak için üs olarak kullanmakta idiler.

On altıncı asrın sonlarında Hollandalılar, Doğu Hindistan, Cava ve Moluk'da kurdukları şirketlerle bölge ticaretini ele geçirdiler. Bunun yanı sıra Cakarta'ya üs kurmalarıyla Hollanda'nın bölgedeki nüfuzu arttı. Diğer sömürgeci devletlerin anlaşmaları neticesinde 18. Yüzyılın sonlarında Hollanda ülkeyi tam manasıyla egemenliği altına almıştır.

1900'lü senelerin başlarından îtibâren gün geçtikçe anti-emperyalist fikirlerin kuvvetlenmesi sonucu Hollanda sömürgeciliğine karşı, milliyetçilik ve bağımsızlık mücadelesi fiilen başlamıştı.

İkinci Dünya savaşına kadar Endonezya Hollanda’nın sömürgesiydi. İkinci Dünya Savaşında Japonya, Endonezya'yı işgal etti. Siyasi olarak Japonlar ülke halkının Hollandalılara karşı yaptıkları bağımsızlık mücâdelesini desteklediler. Japonlar, milliyetçilerin hükûmet kurmalarına müsaade etti. 17 Ağustos 1945'te Japonların teslim olmalarıyla Endonezya'da Ahmed Sukarno başkanlığında bir hükûmet kurularak bağımsızlıklarını îlân ettiler. Hollanda, Endonezya'nın bağımsızlığını tanımadı. Endonezya ve Hollanda arasında bu sebepten başlayan mücadele, Endonezya'nın zaferiyle neticelendi. Hollanda, “Endonezya Birleşik Devletleri”ni resmen tanımak zorunda kaldı. 1950 senesinde devletin adı “Endonezya Cumhuriyeti” olarak değiştirildi. Ülkenin kurulu olduğu adalardan Yeni Gine Hollandalıların elinde kaldı. Endonezya ancak 1962 senesinde adanın batı kısmını Hollandalılardan kurtarabildi. 

Bu özet tarihden de gördüğümüz gibi Endonezya çok uzun bir süre boyunca emperyalist güçlerin hükmü altında kalmış ve sömürülmüş bir ülke.

Tarihte batılı emperyalist güçlere karşı ayaklanıp başarılı olarak zafer kazanabilmiş ilk önder Mustafa Kemal Atatürk ve ilk halk ise Mustafa Kemal Atatürk’ü önder kabul edip takip eden Türk halkıdır.

İşte bu ilk başarılı örneğin doğudaki sömürülen halklara örnek olması da son derecede doğaldır.

Malum Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle Türkiye'ye gelmişti. Fakat ne yazık ki ülkemizde İslamcı camia Atatürk’den hiç hoşlanmaz ve dahası çoğu zaman hadsizce eleştirmekten de kaçınmaz.

Bu noktada  Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto tarafından yapılan bu konuşma gerçekleri bu kesimin suratına bir tokat gibi çarpmıştır.

Günlük siyasi popülizme prim vermeden bu gerçekleri herkesin yüzüne haykıran  Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’yu canı gönülden kutluyorum.