Sindirim sistemi, ağızla başlayan ve anüsle biten , bir tüp geçit gibidir. Vücudumuzun iç kısmı ile dış dünyayı ayıran bir yapı gibi düşünülebilir. Bizler yaşamak için ihtiyacımız olan enerjiyi, yiyecek ve içeceklerden karşılarız ancak bunlar dış dünyanın su , toprak ve hava kirliliğini taşır aynı zamanda pestisit ,herbisit gibi ilaç kalıntıları yada raf ömrünü uzatan katkı maddelerini de içermektedir .İşte sindirim sistemi ihtiyacımız olan enerjinin sağlanması için yiyeceklerin ,parçalandığı ,sindirildiği ve emildiği bir kanal olup aynı zamanda bu zararlı etkenlere karşıda vücudumuzu koruyan bir sınır kapısı gibidir.
Sindirim sistemimizi korumak için dikkat edeceğimiz en önemli unsur içeriği temiz gıdaya ulaşabilir olmaktır. İçeriği temiz gıda tüketmek istiyorsak öncelikle mevsimine uygun sebze ,meyve tüketmek gerekir. Seracılıkla yetişen ürünlerde böcek ilacı ,tarım ilacı kullanımı daha yüksektir. Bu ürünleri Pazar veya marketlerden aldıktan sonra dolapta saklama koşulları uygun olmalıdır. Pişirme öncesi ise iyice yıkanmalı ,sirkeli suda yada karbonatlı suda bekletmelidir. Bu önlemler ile sebzeleri yada meyveleri üzerindeki mikroorganizmalardan yada zirai ilaç kalıntılarından arındırabiliriz.
Sebze hazırlık için kullandığınız kesme tahtası ve bıçak, et ürünleri için kullandıklarımızdan ayrı olmalıdır. Çapraz bulaşma dediğimiz, çiğ et ürünlerinde bulunan mikroorganizmaların sebzeler yoluyla bulaşması risk teşkil eder. Hazırlık yada buzdolabında saklama sırasında çiğ ve pişmiş ürünler birbirine temas etmemelidir .Ayrıca çürümüş, hasar görmüş, ezilmiş besinler kesinlikle tüketilmemelidir.
Et ve et ürünleri ,süt ve süt ürünleri alırken ,bilinir markalardan alınıp, gıda güvenliği açısından onaylı , son kullanma tarihi geçmemiş ürün tüketimine dikkat edilmelidir. Küçük baş hayvan etleri ve mümkünse mezbahada değil çayırlarda yada meralarda otlayarak beslenmiş hayvanların eti ve sütünü tüketmek daha sağlıklıdır. Mezbahalarda yetiştirilen hayvanların toplu bir şekilde hastalanmamak üzere aldıkları antibiyotikler ,hormonlar yada yem kalitesi, besinin değerini ve kalitesini çok etkilemektedir.
Paketli ürünleri satın alırken ;ambalajı hasar görmemiş ,son kullanma tarihi geçmemiş ürün kullanımına dikkat etmenin yanı sıra, etiket okumaya da özen göstermelisiniz. Etiket okumanın önemi aldığınız üründe ne kadar katkı maddesi kullanıldığını anlamanız açısından önemlidir. Çünkü katkı maddelerinin toksik etkisi, yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Bağırsaklarınıza ve midenize zarar verme riski yüksektir.
Asitli, şekerli ve kafeinli yiyecek ve içecek tüketimi ,mide asidinizi etkileyerek sindirim sisteminizi olumsuz etkileyebilir. Şekerli besinler, mide asidini düşürerek sindirimi zorlaştırır aynı zamanda bağırsaklarımızdaki zararlı bakteriler için besin kaynağıdır .Vücudumuzda zararlı bakterilerin sayısı faydalılardan fazla olmaya başladığında ishal ,kabızlık, hazımsızlık ,şişkinlik ,karın ağrısı gibi şikayetlerimiz artar .Ayrıca zararlı bakterilerin salgıladıkları toksinler ve gazlar yüzünden modunuz düşer ve aşırı yorgun hissedersiniz.
Bunların dışında birde beslenme sırasında dikkat etmemiz gereken şeyler vardır. Öncelikle çiğneme, sindirim sistemindeki ilk adımdır, bu sebeple diş sağlığımız önemlidir .Çürük dişler varsa mutlaka tedavi edilmelidir .İyi çiğnemeye özen gösterilmelidir. Sindirim sorunlarının sebeplerine baktığımızda insanlar çoğunlukla az çiğneme ve hızlı yemek yeme alışkanlığı olduğunu ifade eder. Çok sıcak veya çok soğuk yiyecek, içecek tüketimi yemek borusuna zarar vermektedir. Asitli, kafeinli ve alkollü içeceklerin reflüyü tetiklediği bilinmektedir. Reflü ,asitli mide içeriğinin yemek borusuna kaçarak yanmasına sebebiyet veren bir hastalıktır. İlerlemiş reflü şikayeti olanlarda uyku kalitesi de bozulur ,gevşeyen mide kapakçığı yatar pozisyonda sürekli geri kaçışa sebep olur. Yemekten hemen önce yada yemek sırasında çok su içmek, mide asidinin seyrelmesine ve sindirimin yavaşlamasına neden olur. Yemekten hemen sonra midenizde bir şişkinlik hissediyorsanız ve özellikle et yediğinizde sindiremediğinizi hissediyorsanız mide asidiniz düşül olabilir. Yine yemekten bir buçuk saat sonra karnınızın alt tarafında bir şişkinlik varsa bu da pankreatik enzimlerin yetersizliği sebebi ile olabilir. Böyle bir sorununuz varsa mutlaka bir gastroenteroloğa gitmenizi tavsiye ederim. Bilinçsizce kullanılan mide koruyucular, doktor denetiminde kullanılmazsa daha ciddi sıkıntılara sebep olabilir. Bu sebeple ilaç kullanımında hekim önerisi çok önemlidir .Kabızlık sorunu belki de en çok görülen ve en çokta bayanlarda görülen bir sorundur .Kabızlık nedeniyle bağırsakta biriken yük ,toksik yükü de arttırır. Bu sebeple su tüketimini , sebze tüketimini arttırmak gerekir, tam tahıl taneli ürünler , kuru baklagiller posadan zengin oldukları için kabızlıkta tüketilmesi gereken besinlerdir. Ayrıca kuru kayısı ,erik ,zeytinyağı ,tahin ,kefir gibi besinlerinde kabızlık giderici etkisi vardır. Kronik kabızlık sadece sindirim sistemi açısından değil kişiyi ruhsal olarak ta sıkıntıya düşürür .Bu sebeple beslenme ile çözüm bulamazsanız mutlaka bir hekime başvurunuz.
‘’Bütün hastalıklar bağırsakta başlar. Bağırsak hasta ise vücudun geri kısmı da hastadır.’’ HİPOKRAT