İklim Kanunu’na yönelik kamuoyundaki bilgi kirliliğini ve siyasi çelişkileri kaygıyla izlediklerini ifade eden Gök, “Gıda iş kolunda örgütlü bir sendika olarak, toprağın, suyun ve emeğin hakkını savunmak bizim asli görevimizdir,” dedi.
Zirai don felaketiyle değişen iklim gözler önüne serildi
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çiftçilerin yaşadığı zirai don felaketinin iklim değişikliğinin artık yalnızca bilimsel bir tartışma değil, sofralara gelen ekmeğin kaderi haline geldiğini gösterdiğini belirten Gök, bu felaketi Meclis’te dile getiren bazı vekillerin aynı zamanda İklim Kanunu’na karşı çıkmasının çelişki olduğunu ifade etti.
“Kanun dayatma değil, gereklilik”
İsa Gök, kamuoyunda kanunla ilgili olarak yayılan “Kurban Bayramı yasaklanacak, organik tarım bitecek” gibi asılsız iddiaların, kömür santrallerine alan açmak isteyen karanlık zihniyetin ürünü olduğunu söyledi. “Bu kanun gecikmiştir, dayatma değil, gerekliliktir,” ifadelerini kullanan Gök, kanunun asıl hedefinin bireyler değil, büyük kirletici sektörler olduğunu dile getirdi.
CBAM uyarısı: "Çiftçinin terinden kesilecek"
Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon Düzenlemesi (CBAM) kapsamında Türkiye'nin yılda yaklaşık 2 milyar Euro’luk ek vergi yüküyle karşı karşıya kalabileceğini belirten Gök, bu maliyetin emekçilerin sırtına yükleneceği uyarısında bulundu. “Eğer İklim Kanunu çıkmazsa, bu ülkenin ürünü Avrupa pazarında elenecek, kaybeden emekçiler olacak,” dedi.
“Sahte korkulara değil, toprağın sesine kulak veriyoruz”
Şeker-İş’in daha önce NBŞ’ye (nişasta bazlı şeker) karşı halk sağlığı için mücadele ettiğini, özelleştirmelere direndiğini ve güneş enerjisiyle üretime geçtiğini hatırlatan Gök, “Bugün de sahte korkulara karşı toprağın sesi, emekçinin vicdanı olarak konuşuyoruz,” ifadelerini kullandı.
“Bu kanun çıkmazsa, çocuklarımızın sofrasında lokmalar eksilecek”
İsa Gök, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu kanun çıkmazsa, bu toprakların çığlığı daha çok duyulacak. Bu ülke Avrupa’ya karbon parası öderken, çocuklarımızın sofrasında eksilen her lokma bize hesap soracak.”
