Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından hazırlanan "Türkiye Elektrik Görünümü" raporuna göre, Türkiye'de rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı, yerli kömürden yapılan üretimi geçerek önemli bir dönüm noktasına ulaşmış durumda. 2024'te rüzgar ve güneş enerjisi toplamda 62 teravatsaat elektrik üretirken, yerli kömürün üretimi 47 teravatsaatte kaldı.

Güneş enerjisi kurulu gücünde büyük bir artış yaşanırken, 2023 ve 2024'te güneşten elektrik üretimi yüzde 39 oranında bir büyüme gösterdi. Güneş enerjisinin kapasitesi 2024 yılı sonunda 19,8 gigavata çıkarak neredeyse iki katına çıktı. Ancak, Türkiye'nin güneş enerjisi üretimi, benzer potansiyele sahip İtalya ve İspanya gibi güney Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldı.

Fındıkta 200 bin ton kayıp beklentisi, üreticiyi endişelendirdi Fındıkta 200 bin ton kayıp beklentisi, üreticiyi endişelendirdi

Rüzgar enerjisi de önemli bir artış gösterdi ve Türkiye, bazı G7 ülkelerinin önünde yer aldı. 2024'te rüzgar ve güneş, Türkiye'nin toplam elektrik üretiminin yüzde 18,2’sini oluşturdu. Ancak hidroelektrik santralleri hala Türkiye'nin elektrik üretiminde önemli bir paya sahip ve hidroelektrikten sağlanan elektrik üretimi geçen yıl artış gösterdi.

Fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı ise son 31 yılın en düşük seviyesine geriledi. Kömür ve doğal gazın elektrik üretimindeki payı yüzde 55’e düşerken, Türkiye'nin 2035 hedefleriyle rüzgar ve güneş enerjisinin payının yüzde 49'a çıkması bekleniyor. Bunun için rüzgar ve güneş enerjisinin hızlı bir şekilde büyümesi gerektiği vurgulandı.

Ember Türkiye ve Kafkaslar Bölge Lideri Ufuk Alparslan, Türkiye için önemli bir dönüm noktası yaşandığını belirterek, rüzgar ve güneş enerjisinin ülkenin enerji güvenliğinin önemli bir parçası haline geldiğini ifade etti. 2035 hedefleriyle Türkiye, fosil yakıt ithalatını azaltarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırmayı planlıyor.

Kaynak: AA