Memlekette En Riskli İş Gazetecilik

Ne yazık ki Türkiye’de gazetecilik en riskli işlerden biridir!

Memlekette gazetecilik, gerçek gazetecilik yapanlar ya Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, İlhan Darendelioğlu, Ümit Kaftancıoğlu, Çetin Emeç, Turan Dursun, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink gibi bir köşe başında kahpe bir faili meçhule kurban gider veyahut da o mahkeme senin, bu mapus benim sürünüp dururlar.

Bunun son örneğini de hep beraber yaşadık gördük, denetimli serbestlik isteği yanıtlanmayan gazeteci Barış Pehlivan’ın itirazı kabul edilmedi ve Barış Pehlivan beşinci kez cezaevine girdi.

Barış Pehlivan cezaevine girerken, “Orada bana Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği kimlik numarası var. Bu toprakların bir Büyük Millet Meclisi var, bu toprakların Gazi Meclis'i var ve bu toprakların gazi meclisinde bundan tam 1 ay önce 15 Temmuz'da bir yasa çıktı ve o yasa 100 binden fazla kişiyi kapsıyordu. İçeride olan cinayet hükümlülerini, tecavüz hükümlülerini, uyuşturucu satıcılarını, çocuk tacizcilerini kapsayan bir yasadan bahsediyoruz. 10'uncu maddenin 2'nci fıkrası benim cezaevine girmemi engelliyor. Benim özgür olmamı emrediyor” şeklinde konuştu. Anayasa'yı hatırlatan Pehlivan, sözlerine şöyle devam etti: “Buna rağmen gördüğünüz gibi ben maalesef, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmama rağmen bu ülkenin Meclisinde çıkan yasadan faydalandırılmıyorum.” Dedi.

Demedi demeyin memlekette Hizbulllah katilleri aflarla elini kolunu sallayarak mapus damından çıkarken tek suçu kalem kullanmak olan aydınlar yıllardır hapishane köşelerinde sürünmektedirler.

Bakınız Türkiye’de hâlihazırda hapiste olan aydın, gazeteci, iş insanı ve hatta milletvekilleri elbette sadece yurt içi kamuoyunu ilgilendirmiyor, yurt dışında da durum dikkatle izleniyor, bu çerçevede: Almanya Gazeteciler Birliği (DJV), gazetecileri iş veya kişisel amaçlı Türkiye'ye seyahat etmemeleri yönünde uyarmış bulunuyor.

DW Türkçe’de yer alan bir habere göre, DJV Genel Başkanı gazeteci Frank Überall Alman Parlamentosu’nda muhalefette yer alan Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut'un 3 Ağustos’ta Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra gözaltına alınmasını hatırlatarak bir uyarıda bulunmuş.  Überall "Bu son olay Erdoğan otokrasisinin kendisini eleştirenleri 'militan devlet düşmanı' olarak gördüğünü bir kez daha ortaya koydu" demiş.

Frank Überall, Milletvekili Akbulut'un bir süreliğine gözaltına alınmasına ilişkin olarak "Eğer parlamenter dokunulmazlık bile bir kişiyi Türkiye'de gözaltına alınmaktan korumuyorsa gazeteciler için tehlike çok daha büyük demektir. Bir gazeteci şimdiye kadar haberlerinde veya sosyal medyada Türkiye, Cumhurbaşkanını veya iktidar partisi AKP'yi eleştirdiyse Türkiye'den uzak dursun" diyerek,  onun dışında bütün yaşanabileceklerin kestirilemez bir risk olacağını söylemiş.

Bakın bu işin sadece gazetecilik ya da politik yönü yok! Bu olayın bir de iktisadi yönü var çünkü Türkiye’ye iş ya da yatırım yapma amaçlı gelecek her kişi bu tip bir uyarıdan sonra oturup bir daha düşünecektir.

Üstelik sadece iş ya da yatırım yapmak amacıyla değil turistik bir ziyarette bulunmak amacıyla da Türkiye’ye gelecek kişiler tedirgin olacak ve ya benimde başıma bir iş gelirse diye bir daha düşünecektir.

Şunu bin defa söyledim bir ülkeye yatırım yapmak için öncelikle o ülkedeki hukuk sistemine ve adalete güvenmek gerekir. Hiç kimse adaletine ve hukuk sistemine güvenmediği bir ülkeye yatırım yapmaz, böyle bir ülkeye yatırım yaparak risk üstlenmez.

Kendinizi Türkiye’ye yatırım yapmaya niyetlenen bir kişinin yerine koyun bu ülkede iş insanları, gazeteciler, aydınlar hatta milletvekilleri bile hukuksuzluğa uğruyorsa benim başıma neler gelir diye korkmaz mısınız?

Elbette korkarsınız memlekette tanınan ve güçlü olduğu bilinen insanlar bile hukuksuzluğa uğrayabiliyorsa bir yabancı kendini nasıl emniyette hissedebilir? Nasıl yatırım yapabilir?

Bu vesile ile iktidara geçmişte yaptıkları CUMUK ve benzeri açılımları da hatırlatarak hak ve özgürlükler alanını genişletmeden, hızlı işleyen, politikacılardan etkilenmeyen, bağımsız ve tarafsız yargı erkini inşa etmeden ülkeye asla yatırımcı çekemeyeceklerini bir defa daha hatırlatmak isterim.