Geçen sene sakinliğinden dem vurarak Foça üzerine yazmıştım… https://sonsoz.com.tr/foca-karasi-sarabin-atasi/ Bu kez araştırmacı, emekli resim öğretmeni Cevat Yıldırım’ın Foça Belediyesi katkılarıyla @SakinKitap yayınlarından çıkardığı, dumanı üzerinde ‘Foça’da Karataş’ın Gerçek Sahipleri’ adlı kitabından esinlenip hocayla yaptığım sohbetlerden altını çizdiklerimden, alıntıladıklarımdan söz edeceğim.

Geçen sene sakinliğinden dem vurarak Foça üzerine yazmıştım… https://sonsoz.com.tr/foca-karasi-sarabin-atasi/ Bu kez araştırmacı, emekli resim öğretmeni Cevat Yıldırım’ın Foça Belediyesi katkılarıyla @SakinKitap yayınlarından çıkardığı, dumanı üzerinde ‘Foça’da Karataş’ın Gerçek Sahipleri’ adlı kitabından esinlenip hocayla yaptığım sohbetlerden altını çizdiklerimden, alıntıladıklarımdan söz edeceğim. Kentin yaygın efsanesi; “Her kim ki; Karataş’a basarsa içinde bir yerlerde Foça’ya yerleşme ve hep burada olma isteği doğar. Yolu nereye giderse gitsin, Karataş’a basan kişi bir gün mutlaka Foça’ya döner” der. Peki nedir ve nerde bu Karataş? Cevat hocaya göre; Ana tanrıça Kibele ve Karataş hakkındaki bilgiler iç içe geçmiştir. Yazı günümüzden 6000 yıl önce Mezopotamya da keşfedildi. Yazının bulunmasından önce Konya Çumra ilçesi yakınlarında Çatalhöyük de yerleşim alanı vardı. Bazi inanç ve düşüncelere göre Çatalhöyük yakınlarına yarım metre çapında bir meteorit düştü. Gökten düşen taş ‘karataş’ olup Türkçe adı ile göktaşıydı. Uyanık bir köylü taşı kerpiç bir eve yerleştirip ‘kutsal taş’ diye masallaştırıp hemşerilerini inandırdı. İnsanlarca giderek kabul görüp yüceltilen kutsal taş inancı mermerden yapılan kadın heykelcikleriyle putlaştırıldı. En eski ana tanrıça heykelciliği 1961 yılında Çatalhöyük’te bulundu. Kibele 8000 yıl önce Anadolu’nun en çok inanılan tanrıçasıydı. Kibele İtalya’da adına yapılan tapınaklardan Galyalılara, Gelmenilere kadar pek çok pagan inancına (çok tanrılı din) sahip topluluğuna geçti. Anadolu’da en muhteşem ana tanrıça heykellerini Frigyalılar yapmıştı.. Kibele Frigyalılar için doğa tanrıçası, hatta doğanın kendisidir.

Kartaca ile İtalya arasındaki savaşı sonlandırmak için Anadoludan Roma’ya M.Ö.204 yılında götürülen Karataş orada Palatina Tepesinde tapınağa yerleştirildi. Roma Cumhuriyet döneminde Kibele adına yaptırılan tapınak yeri de bugün Vatikan vardır… Greklerde ise adı Artemis oldu. Efes Artemis’i Phokaialılar (Foçalılar)ca Marsilya’ya götürüldü. Arkeolojik bulgular biri liman bölgesinde olmak üzere Foça’da pek çok Kibele heykel yapım merkezi ortaya çıkardılar. Kitabında Foça’daki Kibele tapma merkezlerini tek tek anlatan Cevat hoca işin özünü sohbetimizde şöyle bağladı ve benimde aklıma çok yattı. ‘Birden fazla sanal karataş vardır ve taş ustalarının döşediği her bir taş aslında insanları yüreklerinde ki sevgi mabedine götüren yolun taşlarıdır..