SÜMER TAŞKIRAN
Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde yer alan Horma Kanyon Otel, büyüleyici manzarası ve doğayla iç içe konumuyla yerli ve yabancı turistlerin yeni gözdesi haline geldi. İşletmeyi birlikte yöneten Semanur ve Yusuf Özbay çifti, hem aşklarını hem de doğa tutkusunu bu muhteşem coğrafyada birleştirmiş.
"İSTANBUL'U BIRAKIP, KANYONA YERLEŞTİM"
Yusuf Özbay, Sonsöz Gazetesi'ne yaşam hikâyesini şöyle anlatıyor: “42 yaşındayım, doğma büyüme İstanbulluyum ama köklerim Ardahan’da. Turizm sektörüne yaklaşık beş yıl önce girdim. Daha önce gece kulüplerinde güvenlik görevlisiydim, gündüzleri de figüranlık yapıyordum. Patronumun yanında koruma şoförlüğüyle işe başladım, derken Kastamonu’ya gidip gelmeye başladık. Yaklaşık bir buçuk yıl önce burada eşimle tanıştım. Birlikte bu oteli işletiyoruz. Evlenince İstanbul’u tamamen bıraktım, doğanın kalbine yerleştim.”
KÜÇÜK İSVİÇRE: PINARBAŞI
Özbay, bölgenin doğal güzelliklerinden bahsederken heyecanını gizleyemiyor: “Pınarbaşı gerçekten bakir bir doğaya sahip. Halk arasında burası ‘Küçük İsviçre’ diye bilinir. Manzarasıyla, ormanlarıyla, havasıyla insanı büyülüyor. Kastamonu’nun yüzde 65’i ormanlarla kaplı. İlçemizin nüfusu yaklaşık 2 bin 500 ama yaz aylarında 400 ila 500 bin ziyaretçi geliyor. Burası doğa turizminin kalbi diyebilirim.”
DÜNYANIN EN GÜVENLİ KANYON YÜRÜYÜŞÜ
Özbay Horma Kanyonu için, “Kanyonumuz dünyada eşi benzeri olmayan bir parkura sahip. 120 santimetre genişliğinde, 3 buçuk kilometrelik ahşap yürüyüş yoluyla misafirlerimiz suyun ve dağların arasında, dört mevsimi bir arada yaşayabiliyor. Parkurun sonunda 15 metre yüksekliğindeki Ilıca Şelalesi karşılıyor sizi. Adeta bir film sahnesi gibi" dedi.
KÜRE DAĞLARI: DÜNYANIN EN KORUNAN ALANLARINDAN
“Küre Dağları Milli Parkı, 1998 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından keşfedilmiş. Daha sonra Türkiye tarafından milli park ilan edildi. 2012 yılında PAN Parks sertifikasını, 2013 yılında koruma sertifikası almış, 2019’da ise platin düzeyinde ‘Yaban Sertifikası’na layık görülmüş. Bu, dünyanın en değerli doğa koruma unvanlarından biridir.”
GEYİKLER, KUŞLAR, ENDEMİK BİTKİLER...
Doğa tutkunu Özbay, “Burada her an bir geyikle karşılaşabilirsiniz. Kanyonun içinde yalnızca burada yetişen endemik bitki türleri var. Üniversiteler sık sık biyolojik araştırmalar yapıyor. Japonya’dan, Çin’den, Almanya’dan turistler geliyor. Hatta Avustralya’dan bile misafirlerimiz oldu. Yabancılar bu bölgeyi bizden daha iyi biliyor” şeklinde konuştu.
BİR RİCAM VAR: ÇÖP ATMAYIN
“Kanyonu gezerken en çok üzüldüğüm şey, insanların çöplerini yere atması" diyen Özbay,
"Burası bizim cennetimiz. Her 500 metrede bir çöp poşeti var, ama bazı ziyaretçiler pet şişelerini doğaya bırakıyor. Kanyonun içine girip temizlik yapmak çok zor. Lütfen bu güzelliği kirletmeyelim, sahip çıkalım.” sözleriyle vatandaşı duyarlı olmaya çağırdı.
"FOTOĞRAFÇILAR İÇİN CENNET"
Özbay, fotoğraf tutkunları için bu bölgenin ideal fotoğraf çekme imkânı sunduğunu belirterek, “Kasım ayından itibaren profesyonel fotoğrafçılar, belgeselciler buraya akın ediyor. Geçtiğimiz yıllarda İngiltere’nin ünlü bir dergisi Horma Kanyonu’nu kapağına taşıdı: ‘İsviçre’ye gitmeden İsviçre’yi yaşayın’ diye yazdılar. Gerçekten de öyle; pasaport gerekmeden, dört beş saatte bu cennete ulaşabiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Özbay, son olarak şunları ekledi: “Biz burayı sadece işletmiyoruz, yaşıyoruz. Doğayı, insanları, buradaki huzuru seviyoruz. Herkesi bu güzelliği görmeye, hissetmeye davet ediyorum.”
Horma Kanyonu, Kastamonu'nun Pınarbaşı İlçesinde yer alıyor. Ankara'dan 2,5 saat, İstanbul'dan 5 saatte ulaşım sağlayabiliyor. Haziran–Eylül bireysel ziyaretler, Kasım sonrası profesyonel çekimler gerçekleştirilebiliyor. Kanyon, 3,5 km’lik güvenli yürüyüş parkuru, endemik bitkiler, Ilıca Şelalesi manzarasına sahip.





