İsrail ile Filistin arasındaki savaş 1948’den beri sürüp gitmekte ve İsrail kazanırken Filistin sürekli küçülerek kaybetmektedir.
1990’lara kadar Filistin tarafının liderliğini Filisti Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yapmaktaydı ve kısmen de başarılı idi. 1990’lardan sonra, CIA ve MOSSAD’ın kurduğu ve FKÖ’yü etkisizleştirmek, mücadeleyi bölmek için meydana sürdüğü iddia edilen HAMAS sahneye çıktı. Zamanla Hamas, FKÖ’yü gerileterek mücadelenin asıl sahibi gibi gözükmeye başladı ve evrilerek yabancı istihbarat servislerinin kontrolünden çıkıp İran’ın kontrolüne girdi.
Hamas’ın askeri kanadının ismi, ünlü vaiz, din adamı, Teşkilat-ı Mahsusa mensubu ve Suriye ve Filistin’de İngiliz ve Siyonistlere karşı ilk direnişi örgütleyen İzzettin El Kassem’den gelmektedir.
İzzettin El Kassem 1911’de İtalyanların Libya’yı işgaline karşı savaşmak için Teşkilat-ı Mahsusa’ya katılarak Libyaya gitmiş, direnişin sonlanması ile birlikte Suriye ve Filistin’e dönerek bir eylem ve düşünür adamı olarak İngiliz’lere ve Siyonist’lere karşı direniş örgütlemiş 1935’te de direnişçi arkadaşları ile birlikte İngiliz askerlerince öldürülmüştür.
Filistin halihazırda ikiye bölünmüş durumdadır, Batı Şeria ve Gazze. Batı Şeria’da FKÖ sözsahibiyken Gazze’de Hamas egemendir.
35 km uzunluğu, 10 km derinliği olan toplam 365 kilometre karelik bir alanda kurulu bulunan ve toplam 2,3 Milyon nüfusu barındıran Gazze’nin denetimini elinde tutan Hamas 7 Ekim 2023 sabahı, İsrail’e karşı büyük bir operasyon başlattı, toplam 5000 roket fırlattı ve 700’ü aşkın kişinin ölümüne sebeb olurken birçok sivili de esir aldı.
Hamas, çok iyi örgütlenmiş, binlerce militanını eğitmiş ve günlerce yığınak yapmış sonrada kendinden kat be kat güçlü olan iyi organize olmuş, sürekli savaş halinde olduğu bir devlete karşı saldırmıştır.
Teknolojik olarak son derece gelişmiş ve sofistike elektronik haberleşme araçlarına sahip olan ve bu aletleri yapma yeteneği ve olanağı bulunan İsrail’in aynı zamanda MOSSAD gibi bir haber alma teşkilatı bulunmaktadır. İsrail’in bu olanaklarla, Hamas’ın yaptığı ve organize ettiği bu saldırıdan önceden haberdar olmaması mümkün değildir. Kaldı ki Mısır Haberalma Servisi (Cihazü’l Muhaberatu’l Amma), 8 gün önce İsrail’i, Hamas’ın büyük bir saldırı hazırlığı içinde olduğu hususunda uyardıklarını, açıklamıştır..
Böyle büyük bir saldırıyı, binlerce roketi, yüzlerce paramotor paraşütleri ve binlerce savaşçıyı bir örgüt organize edip, değme Genelkurmayın bile zor tasarlayacağı bir saldırıyı planlayıp hayata geçirebilir mi?
İki soru var : Biri, İsrail, böyle bir saldırıdan haberdar olmaması mümkün mü? Yoksa gel gel mi Yaptı? Diğeri, Hamas böyle bir saldırıyı arkasında bir Genel Kurmay aklı ve olanakları ile mi planladı ve gerçekleştirdi? Eğer böyle ise NİÇİN?
Uzun zamandır, Yeni Bir Dünyanın Kurulacağından ve bu dünyaya egemen olmak için çeşitli vasıtalar ile mücadele verildiğinden, bu mücadelelerin birin de Ticaret Yollarına egemen olma mücadelesi olduğundan ve Bir Yol-Bir Kuşak ile ABD tarafından son günlerde deklere edilen IMEC arasındaki yaratılmaya çalışılan rekabetten ve savaştan bahsediyorduk.
Çin’in 2013’ten beri kurmaya çalıştığı ve İran’da ikiye ayırdığı Bir Yol-Bir Kuşağın kanatlarından birini Irak, Ürdün üzerinden Afrika’ya Shael Kuşağına ulaştırmayı amaçlarken diğer kanadını da Anadolu’ya yönelterek Avrupaya ulaştırmayı amaçlamaktadır. .Dolayısı ile Bir Yol-Bir Kuşak (Kadim İpek Yolu) İran’ı son derece stratejik bir konuma taşımakta ve dünya ticaretinde avantajlı konuma getirmektedir
IMEC Ticaret Yolu (Kadim Baharat Yolu) ise Hindistan, Arabistan yarımadası Ürdün İsrail üzerinden Akdenize ulaşıp oradan Avrupa’ya ulaşmaktadır ve İran’ı enterne ederek dünya ticaretinden dışlamakta, stratejik olarak önemsiz bir konuma düşürmekte ve İran’ın ekonomik kayıplara uğramasına çanak tutmaktadır.
IMEC, Arap Yarımadasında başta Suudi Arabistan olmak üzere diğer Arap ülkeleri ile İsrail’i barıştırarak bölgede bir barış ve sukûnet ortamı yaratmaya çalışmaktadır. Bu da, yine İran’ı, bölgeden dışladığı gibi İran’ın Irak ve Suriye’deki hareket kabiliyetini, etki alanını sınırlamakta ve İran’ın çıkarlarına ters düşmektedir.
ABD’nin tasarladığı IMEC Ticaret Yolu (Hindistan Ortadoğu Avrupa Koridoru) Hindistandan çıktıktan sonra Arabistan Yarımadasını trenle aşıp İsrail’in Hayfa Liman’ından Akdeniz’e ulaşmaktadır. Hayfa Limanı, İsrail ve bölge, istikrarsız ve savaşlar ile anılan bir bölgedir ve ne yazık ki zinhar ve katiyetle Ticaret istikrarsızlığı ve savaşı sevmez.
Şimdi olay biraz netleşiyor. Savaşlar birer sebep olmaktan çok bir ‘’sonuçtur’’ Hangi olaya sebep olmalarından çok hangi olayların sonucu olduklarını incelemek gerekir.Çünkü savaşın sonunda varılan nokta, çoğunlukla tarafların savaşsız varmak istedikleri noktadır.
ABD ve İsrail ticaretin selameti için bölgenin güvenli olmasını ve bölgede gelecekte istikrarsızlık yaratacak unsurların -HAMAS’ın- temizlenmesini istiyor.ABD, bölgenin güvenli olmaması halinde de güvenliği kendinin sağlayabileceğini göstermek için de en büyük uçak gemisi ve deniz filosunu Doğu Akdeniz’e İsrail açıklarına gönderiyor ve İsrail’e tam destek verdiğini beyan ediyor.
Diğer yandan kendilerini ve Bir Yol-Bir Kuşak’ı enterne etmeye çalışan IMEC için İran ve Çin bölgenin istikrarsız, güvensiz, tehlikeli olmasını ticaret için elverişli olmamasını istiyor ve diğer devletlere bu istikrarsızlığı göstermeye çalışıyor ve Hamas devreye sokuluyor.
Hamas’ın, İsrail’e saldırmasını Dünya hegemonyası için mücadele veren her iki taraf ta istedi. Biri saldıranı tamamen tasfiye etmek ve Gazze diye bir sorunu tamamen ortadan kaldırarak bölgeyi istikrara ve güvene kavuşturmak için diğeri de bölgenin istikrarsız ve güvensiz olduğunu, gelecekte de istikrarsız olacağını dolayısı ile ticaret için güven telkin etmediğini dünyaya göstermek için.
Yani İPEK ile BAHARAT savaşıyor arada FİLİSTİN’LİLER eziliyor.