Britanya'da bugün genel seçim var. 14 yıldır ülkeyi yöneten Muhafazakâr Parti bir uçurumdan aşağı bakmakta. Son anketlere göre ana muhalefet İşçi Partisini destekleyenler 40%, hükümeti savunanlar ise onun yarısı – 20%. Britanya tarihinde seçime bu kadar yakın bir tarihte Muhafazakârların bu kadar düşük bir desteğe sahip olması görülmemiş bir vaka. Bunun çeşitli sebepleri var. 

Hükümet partisi geleneksel olarak iş çevrelerinin ve hali vakti yerinde olanlarının dostu olmakla övünürken bu seçimlerde vergi indirimi vaadi ile seçmenden umduğunu bulamıyor. Çünkü ülkenin vergi yükü İkinci Dünya Savaşından sonraki yıllara benziyor – 1948’den beri bu kadar yüksek vergi toplanmamış. Kendisini hep vergi indirimi ile birleştiren ve andiran Muhafazakârlar için bu durum felaketle eşdeğer olarak görülmekte. Pandemide ülkeyi ayakta tutmak için sosyal yardımları artıran hükümet, dolaylı olarak vergileri artırdı ve seçim kampanyasına indirim vaadi ile başladı. Ama bu seçmen tarafından pek benimsenmedi. Halk sosyal yardımlardan ve hizmetlerden hiç memnun değil. Sağlık sektörü eleştirilerin başını çekmekte. Aile doktorlarından randevu sürelerinin çok uzun olmasından, aylarca hastanelerde ameliyat olmak için beklemekten ve dış hekimlerinin devletten ayrılmaları sıkça dile getirilmekte. Sorun sadece sağlık sektöründe değil. Eğitim hakkında memnuniyetsizlik de mühim mesele. Okullarda yeterli öğretmenlerin bulunulmaması bütçelerinin yetersiz olması aileleri Muhafazakarlardan uzaklaştırmakta. Asil sorun hükümetin 14 yılda bu sıkıntılara çözüm bulamadıktan sonra seçimlere çözüm vaadi ile girmesinden odaklanmakta. 14 yıllık başarısızlık tablosunu yeni önerilerle unutturmaya çalışan hükümet inandırıcı olamamakta. 

Tarihsel olarak sosyal yardımlarda ve sosyal devlet kavramında hep kendisini koruma hissi ile mücadele eden hükümet partisi kendisine kuşku ile bakan muhtaç seçmenlerle arasına köprü kuramıyor. Burada farklı bir unsur daha var. Ana muhalefet. Sosyal demokrat ideolojiyi benimseyen İşçi Partisi Tony Blair’den beri hep seçim kaybetmekte. Harp sonrası refah devleti fikrini uygulayan ve sosyal devlet konusunda seçmen tarafından hep güvenilir bulunan İşçi Partisi Britanya'nın bu durumundan fazlası ile istifade etmekte. 2019 yenilgisinden sonra parti liderliğine erişen Keir Starmer güven veren bir siyasi şahsiyet. Çok karizmatik olduğu söylenemez ama devlet tecrübesi - başsavcı olarak -kendisine bir siyasi ağırlık vermekte. Siyasi arenada tecrübeli birisi olmamasına rağmen pek çok kişi kendisini seçim kampanyasında ciddi güvenilebilir hukuka saygılı gerçek bir başbakan olarak tanımladı. Son on gündeki bahis krizi de bu görüşü destekledi. 

Muhafazakâr Parti lideri ve Başbakan Rishi Sunak’ın yakın çevresinin seçim tarihi ile ilgili bahis oynadıkları açıklandı. Resmî açıklamalardan az önce bahislerin yapılması elbette ilgi çekti ve ilgili makamlar soruşturma açtılar. Seçmende kemer sıkma politikası ile uğraşırken Başbakanın en yakın çevresinin- iddialara göre – içerden aldıkları bilgilerle garanti loto oynamalarını hiç de hoş karşılamadı. Başbakanın güvenilirliği sarsıldı. Hür basının takip ettiği bir seçim kampanyasında bir siyasi liderin içtenliği ve güvenilirliği kuşkulanırsa onun partisinin kazanması imkânsız olur. Bundan dolayı bugün İşçi Partisi genel seçimi kazanacak.