Mısır; Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihten silinmesiyle rüştünü ispat etti. Abdülmecit Han döneminde Mısır Valisi olan Said Paşa’nın girişimleriyle Süveyş Kanalı’nın açılmıştı. O günden beri emperyalist devletlerin ilgi odağı haline gelen Mısır, halen emperyalizmin kuşatması altında bulunuyordu.
Mısır, “burjuva demokratik sistemine dayalı” bir siyasi örgütlenmeyi gerçekleştire bildi mi?
Hayır…
Mısır, şeri devlet düzeni ile diktatörlük arasında gidip gelen bir sarkacın izlerini ve uygulamalarını sürdürdü.
Tarihi boyunca iktidarı ellerinde tutanlar, “çözüm İslam’dadır” diyen şiddetle beslenen Müslüman Kardeşler Örgütü’nü kaldırdıkları her taşın altında buldular.
Müslüman Kardeşler ise; 1940'lı yıllarda, Başbakan Mahmud Fehmi El Nokraşi'nin 1948'de öldürülmesi dahil çeşitli eylemlere giriştikten sonra ağır bir baskıya uğradı.
Arap dünyasının lideri olarak görülen Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır, kendisine yönelik bir suikast girişiminin ardından, 1954 ve 1970 arasında harekete çok sert darbe vurdu. Müslüman Kardeşler Örgütü’nün binlerce üyesi tutuklandı.
Müslüman Kardeşlere kim destek veriyordu?
İki kutuplu dünyanın liderliğini ABD ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yaptığı dönemde Müslüman Kardeşlerin, 1956'da, Sovyetler Birliği'nin desteklediği Mısır’daki iktidarı zayıflatmak için Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) mali ve askeri desteğini aldığı biliniyordu.
Nasır'dan sonra cumhurbaşkanı olan Enver Sedat, 1971'de hapisteki Müslüman Kardeşler üyelerini serbest bıraktı ve genel af ilan etti.
Enver Sedat, siyasi yön değişimini ve İsrail ile anlaşmalarını tepkiyle karşılayan hareketin aşırılık yanlısı eski mensuplarının düzenlediği suikast sonucu öldü.
“İhvanül Müslimin” yani Müslüman Kardeşler, Mısır’a yön verecek mi?
Mısır'ın en eski ve en büyük İslamcı örgütü, 1920'li yıllarda Hasan Benna tarafından kuruldu.
Örgüt “siyasi aktivizmle İslamcı hayır işlerine dayalı” modeliyle dünya genelinde ve Kuzey Afrika'dan Orta Doğu'ya sayısız İslamcı harekete ilham kaynağı oluyordu.
Başlangıçtaki amacı İslami değerleri ve çalışmaları yaygınlaştırmak olan hareket, kısa süre sonra siyasileşiyordu.
Özellikle Mısır'da Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesinin ardından İngiliz sömürge yönetimine karşı direnişte ve Batı değerlerine karşı Arap ve Müslüman kimliğinin savunulmasında önemli rol oynadı.
Müslüman Kardeşler; Hüsnü Mübarek'in 1981 yılından bu yana iktidardaki Ulusal Demokratik Partisi’ne (NDP) karşı halk muhalefetinde öncü rol oynuyordu.
Müslüman Kardeşler demokratik prensipleri savunduklarını söyleseler de, şeriata ya da İslam hukukuna dayalı bir devletin kurulması temel amaçları arasındaydı.
Hasan Benna, 1928 yılında Müslüman Kardeşleri kurar kurmaz, ülkenin hemen her yerinde örgütlendi.
Kimi yerde bir cami, kimi yerde bir okul ya da spor merkezinin idaresini ele aldılar. Müslüman Kardeşlere üye olanların sayısı hızla arttı.
1940'lı yılların sonuna gelindiğinde, örgütün Mısır'da 2 milyon destekçisinin olduğuna inanılıyordu.
Müslüman Kardeşlerin fikirleri Arap dünyasında da geniş taban buldu. Hasan Benna aynı zamanda örgütün silahlı kanadını oluşturdu. Bu grup o dönemde İngiliz yönetimine karşı mücadelede bir dizi suikast ve bombalama olayına karıştı.
Peki, Mısır’daki Müslüman Kardeşler Örgütü’nü Türkiye’de kim destekliyordu?
RTE ve ekibi destekliyordu. Bu desteğin AKP için bir amacı vardı.
Bu amaç ne idi?
Şeri devlet düzenine dayalı sürekli seçimle işbaşına gelen ve gelecek olan bir AKP iktidarını Türkiye’de yaşatmaktı. Buna da olanak sağladılar (Devam edecek) &&&