Bilkent Şehir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Görkem Karakaş Uğurlu, deprem anında yaşanan korku ve kaygının; kalp çarpıntısı, tansiyon yükselmesi gibi fiziksel tepkilere yol açabileceğini belirtti. Uğurlu, depreme karşı hazırlıklı olmanın, bu süreci psikolojik açıdan daha sağlıklı atlatmak açısından önemli olduğuna dikkat çekti.

Anadolu Ajansı muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Uğurlu, deprem korkusunun bireylerde huzursuzluk, gerginlik ve uykusuzluk gibi psikolojik belirtilerle kendini gösterebileceğini söyledi.

Deprem sırasında insanların yaşadığı duygusal değişimlere değinen Uğurlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kişiler deprem anında kalbin hızlı çarpması, tansiyonun yükselmesi, terleme, ateş basması, bazen titreme hissinin gelmesi, dona kalma gibi belirtileri depremin neden olduğu korku ve kaygı nedeniyle yaşayabilir. Deprem anında ise yaşananlar vücudumuzun kaçabilmesi için verdiği bir cevaptır."

Prof. Dr. Uğurlu, deprem sırasında yaşanan panik halinin normal olduğunu ancak bu durumun günlük hayatı etkileyen kalıcı bir kaygıya dönüşmesi halinde mutlaka uzman desteği alınması gerektiğini vurguladı.

"Çocuklara deprem anlatılmalı, aile tatbikat yapmalı"

Uğurlu, depreme yönelik hazırlığın aile içindeki psikolojik dayanıklılığı artırdığını ifade ederek, aile bireylerinin özellikle çocukların bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğine işaret etti:

"Çocuklarımıza depremi konuşarak tanıtacağız. Depremin bir yer hareketi olduğunu ve bu yer hareketinin yüzeyde birtakım değişimlere sebep olduğunu, sarsıntının ve sallanmanın depremin bir sonucu olduğunu konuşmamız lazım ki bizimle ev halkı da o anda harekete geçebilsin. Ev halkını hazır hale getirebilmekle ilgili donanımımızı sağladığımızda herkes depremle ilgili sürece daha hazır hissedecektir."

"Deprem tatbikatı psikolojik hazırlık açısından çok değerli"

Afet anında yapılacakların önceden planlanmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Uğurlu, zihinsel hazırlığın, panik anında doğru hareket etmeye katkı sunduğunu söyledi:

"Bu süreç içerisinde kendimizi hazır hissetmemiz oldukça önemli. Bilinçlenmek ve deprem anında bizi harekete geçiren davranışların daha önce deneyimlenmiş olması gerekiyor. Acil çıkış kapısının ve nerede toplanacağımızın belirlenmiş olması gerekiyor."

Uğurlu, evde yapılacak tatbikatların etkili olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Evde deprem anını 10-15 kez canlandırmamız oldukça kıymetli. Çünkü zihin özellikle kaygı ya da korku durumlarında hızlı harekete geçebilmek için düşünceyi ve planlama sistemini iptal etme üzerine programlanmıştır. Bu program sonucunda hızlı harekete geçmeyle refleksif bir takım davranışlarımız oluyor. Kişi her zaman alışkın olduğu şekilde davranma eğiliminde.

Türk hava sahasında tüm zamanların transit uçuş rekoru!
Türk hava sahasında tüm zamanların transit uçuş rekoru!
İçeriği Görüntüle

Bu yüzden tatbikat yapmanın, depremi konuşmanın büyük önemi var. Deprem anında kişi düşünmeden, planlamadan ve sonucunu değerlendirmeden hızlı şekilde harekete geçme, kendisi için en hızlı çıkış yolunu kullanma eyleminde oluyor.

Hazırlığımızı yaparsak, davranışsal olarak pratiğimize oturmuş kaçış planımız olursa, pencereden atlama gibi davranışlarda azalma görmek mümkün. Her zaman sıfıra indiremeyebiliriz çünkü hayatta kalmaya yönelik hareket ediyoruz. Bazen bu da bizim yaralanmalarla karşı karşıya kalmamıza neden oluyor."

Kaynak: AAVİDEO