Bugün, Türk sinemasının efsanevi ismi, sadece oyunculuğuyla değil, duruşu ve vicdanıyla da bir döneme damgasını vuran Tarık Akan'ın hayatını, kariyerini ve ardında bıraktığı eşsiz mirası anıyoruz.
Yakışıklılığıyla genç kızların sevgilisi, toplumsal filmlerle halkın sesi olan Akan, 70 yıllık ömrüne sığdırdığı sayısız karakter ve unutulmaz anılarla sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
YEŞİLÇAM'A UZANAN YOLCULUK
Gerçek adı Tarık Üregül olan Tarık Akan, 13 Aralık 1949'da İstanbul'da dünyaya geldi. Asker bir babanın oğlu olarak Erzurum, Dinar ve Kayseri gibi farklı şehirlerde büyüdü. Eğitim hayatının bir bölümünü İstanbul'da tamamladıktan sonra, bir dönem cankurtaranlık ve işportacılık gibi farklı işlerde çalıştı.
- Yeşilçam'a Giriş: 1970 yılında Ses Dergisi'nin düzenlediği "Sinema Oyuncusu Yarışması"na katıldı ve birinci oldu. Bu başarı, onun için Yeşilçam'ın kapılarını aralayan sihirli bir anahtar oldu. Kısa süre içinde "Tarık Akan" adıyla parlamaya başladı ve yakışıklılığıyla genç kızların idolü haline geldi.
- "Jön" Dönemi: 1970'li yıllar, Tarık Akan'ın kariyerinde "jön" olarak anıldığı dönemdi. Emel Sayın, Hülya Koçyiğit ve Gülşen Bubikoğlu gibi dönemin en popüler kadın oyuncularıyla başrolleri paylaştı. Bu dönemde rol aldığı filmler arasında 'Canım Kardeşim', 'Ah Nerede' ve 'Hababam Sınıfı' gibi yapımlar yer aldı. Özellikle 'Hababam Sınıfı' filmindeki Damat Ferit karakteri, onun hafızalara kazınmasını sağladı.
DÖNÜŞÜMÜ VE TOPLUMSAL SİNEMA
Tarık Akan'ın kariyeri, 1970'lerin sonuna doğru önemli bir dönemeçten geçti. O, sadece yakışıklı bir jön olmanın ötesine geçerek, toplumsal konulara duyarlı filmlerde rol almaya başladı. Bu karar, onun oyunculuk kariyerini bambaşka bir boyuta taşıdı.
- Siyasal ve Toplumsal Filmler: Yönetmen Yılmaz Güney'le tanışması, bu dönüşümün en önemli adımı oldu. Yılmaz Güney'in senaryosunu yazdığı 'Sürü' ve 'Yol' gibi filmler, Tarık Akan'ı sadece bir oyuncu olmaktan çıkarıp, toplumsal sorunlara dikkat çeken bir sanatçıya dönüştürdü. 'Yol' filmi, 1982 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanarak Türk sinemasını uluslararası arenada temsil etme fırsatı yakaladı.
- Ödüller ve Takdir: Akan, 1980'li yıllarda ardı ardına gelen başarılarla adından sıkça söz ettirdi. 'Madde 438', 'Pehlivan' ve 'Adak' gibi filmlerle ulusal ve uluslararası festivallerden birçok ödül kazandı. Oyunculukta gösterdiği derinlik ve çeşitlilik, eleştirmenler ve seyirciler tarafından takdirle karşılandı.
ÖZEL HAYATI
Tarık Akan, kariyeri boyunca özel hayatını gözlerden uzak yaşamayı tercih etti. Üç çocuğunun babası olan Akan, sanat dünyasından uzakta, doğayla iç içe bir yaşam sürdü.
- Mütevazı Duruşu: Şöhretine rağmen, her zaman mütevazı bir duruş sergiledi. Lüks ve şatafattan uzak, halktan biri olarak yaşamayı tercih etti.
- Siyasal Kimliği: Akan, sadece filmlerinde değil, gerçek hayatta da toplumsal olaylara duyarlı bir duruş sergiledi. 12 Eylül askeri darbesi döneminde yaşadığı zorluklar ve hapis yattığı süreç, onun sanatıyla siyasi duruşunu birleştiren en önemli deneyimlerinden biri oldu.
- Vefatı ve Mirası: Akciğer kanseri tedavisi gören Tarık Akan, 16 Eylül 2016'da, 66 yaşında hayata gözlerini yumdu. Vefatı, tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Akan'ın anısı, hem oynadığı filmler hem de savunduğu değerlerle her zaman yaşayacak.
HAKKINDA AZ BİLİNEN İLGİNÇ GERÇEKLER
- Soyadının Değişimi: Tarık Üregül, ilk filminde soyadını 'Akan' olarak değiştirdi. Akan soyadı, annesinin kızlık soyadıydı ve bu soyadı, sinema kariyerine getirdiği ışıltıyla adeta onun bir parçası oldu.
- Eğitim Hayatı: Oyunculuğa başladıktan sonra dahi eğitimine devam etti. İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik bölümünü bitirdi.
- Bıyık Karakteri: Tarık Akan'ın oynadığı filmlerdeki bıyıklı karakterleri, onunla bütünleşmiş bir imge haline gelmişti. 'Yol' filmiyle birlikte, sinemasal kimliği de değişmeye başladı.
Tarık Akan, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda bir duruş, bir vicdan ve bir semboldü. Filmleri, yarım asırlık bir dönemin toplumsal hafızası oldu ve gelecek nesillere de ilham vermeye devam edecek.